6 entry daha
  • örnekleri az bulunurdu ama mevcut "hikayenin gidişini sen seç!" türündeki çocuk kitapları pek eğlenceli olurdu vaktiyle. "küçük elizabeth balonları patlatsın mı yoksa onlarla silikonculuk mu oynasın?" kaderi geçerdi ellere elizabeth'in, her önemli duraktan sonra ne yapacağına karar verirdi küçük akıllar.

    the house of mirth'de işte aynen böyle olmuş olmasını dilediğim bir film. her seyredişimde bittiği gibi bitmemesini ümit ediyorum kek gibi. ama haliyle nafile. filmin içine zıplayıp lily bart'ı şöyle bir sallamak, kendine getirmek, "toplasana kızım kendini, bak bir kendine nerelere gidiyorsun" diye bağrınmak istiyorum. ama haliyle nafile.

    öfkenin kaynakları, kusursuz yorumuyla romanı peliküle aktaran, her karedeki tercihleriyle karakterleri gerçek kılan terence davies ve lily'yi ete kana bürüyen, lily olarak nefes alıp veren gillian anderson'ın kalp kaslarına işleyen performansı olmalı. böylesine başarılı olmasalar mıydı, ne?

    bulduğundan daha fazlasını hak eden bir karakter incelemesi, the house of mirth. yıllardır çıkmıyor şu zihinden.
9 entry daha
hesabın var mı? giriş yap