6 entry daha
  • tam olarak güzel insan sınıfına dahil bir insandı. bütün hareketleri, hal ve tavırları gülümsemesi gibi içtendi. naifti bir de.. yanlış anlaşılmasın, saf anlamında değil. bu dünyaya ait olmayan bir naiflik.. hani kimseye zararı dokunmayacak insanlar vardır, onlardandı o da. düşünün ki bir insan et yemeklerini, kuzu tandırı, pirzolayı falan çok seviyor, ama hiç bir hayvanın bırakın ölmesine, onlardan faydalanılmasına bile katkısı olmaması için vegan oluyor..

    bisikleti tutkusuydu, hobisiydi, okuduğu üniversiteyi temsil etti yarışlarda.. diğer okulların sporcularına olan desteklerinden bahsederken kendilerinin yarışlara otostopla gidiyor olmasını yüzünde alaycı bir gülümsemeyle anlatmıştı. ah be çocuk, senin hakkını şimdi nasıl öderler ki?

    (bkz: ekşi sözlük bira içmelik arkadaş veri tabanı)'ndan bulmuştuk birbirimizi. bulunduğumuz saçma sapan şehirde üç arkadaş bir araya geldik, daha da büyütmeyelim böyle iyi dedik. severdi birayı :) "abi benim biram geldi" diye arardı, hemen organize olur buluşurduk. her buluşmamız moral depolamış olarak biterdi benim için, geyiğin gözüne vururduk. son buluşmamızda evinde ağırladı bizi - ölüme teslim olduğu evinde... soslu makarna yaptı bize, o kadar güzel koktu ki, tok karnına yedim :)) biralarımızı içtik, muhabbetin gözüne vurduk yine. bundan bir hafta sonra işim düştü ona. böyle bir şeyi rica etsem kim kırmaz beni ve ben bu özel meselede kime güvenebilirim diye kendime sorduğumda aklımda bir tek onun adı vardı. ricamı gerçekleştirdikten sonra teşekkür ettim kusura bakma dedim. yok abi ne kusuru, elime mi yapışacak dedi. son sözleriydi bana. bu diyaloğumuzdan tam iki hafta sonra o güzel atına binip çekip gitmiş bu dünyadan..

    gönül mevzularını anlatmazdı hiç. erasmusta olan bir kız hakkında bir şeyler mırıldandı sadece, gelince belki gibi bir şeyler dedi.. dilimi eşek arısı soksun sözlüğümüzün meşhur (bkz: erasmus'la yurt dışına giden sevgili) başlığını ve yazılanları hatırlattım. hep beraber kahkaha attık, allah onların belasını versin dedi gülerek. bu arada bu o kadar muhabbette ağzından duyduğum tek ilenmedir :) bu naif adama bile bela okuttunuz kendinize sözlükçüler :))) koy götüne dedik, sana kız mı yok dedik arpa sulu beyinlerimizle :))

    güzel adamdı, yakışıklı adamdı, sporcu vücudu, sakalları ve kendisine çok yakışan bir gülümsemesi vardı. kedileri vardı evinde, bisikleti, bisiklet bandı, bir koltuğu ve bir bilgisayarı.. sevdiği her şeyi toplamıştı yalnız yaşamaya başladığı evinde. kedilerine "hanfendi bakar mısınız?? hanfendi gelir misiniz lütfen?? hanfendi size sözylüyorum?!" tarzında seslenirdi, kedileri de hanımefendi hanımefendi dinlerdi dediklerini :)

    burada okudum acı haberini, olmadı dedim, hayır bu olmadı. güzel bir insandı, yakışmadı, dünya onsuz daha kötü bir yer olacak dedim. çok hayatında değildim, çok hayatımda değildi, ama gidişiyle açtığı gedik korkunç oldu. seçim senindi, sen şuursuz davranacak bir adam değildin, o yüzden kimse yanlış anlamasın, asla acımadım ona, yalnızca çok üzüldüm. böyle güzel bir insanı kaybettiğim için üzüldüm, bir de ailesi - sevdikleri adına üzüldüm, hem de çok..

    güle güle güzel çocuk, huzurla uyu...
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap