dabbe cin çarpması

• sonda söyleyeceğimi baştan söyleyeyim. cin furyası olayının ve bundan başka olayımız da pek olmadığı için türk korku sinemasının en iyi filmidir. hasan karacadağ'ın ve dabbe serisinin de en iyisidir. başka her hangi bir konuda da türk korku sineması için de herhangi ''en'' bir şey olduğunu rahatlıkla iddaa edebilirim. özetle daha iyisi gelmedi.
  
  2,5 saate yakın süresi, faruk hoca ve ilyas karakteri, din - bilim çarpışması --- spoiler ---
  
  finalinde hem bilimi hem de dini temsil eden karakterlerin çaresiz kalışı ve birisinin kuyuya düşmesi, diğerinin de canlı canlı gömülmesiyle din vs bilim olayının anlamsızlığını gözümüze gözümüze sokarak bitmesi ile
  --- spoiler ---
  
  7175/vivo muhabbeti; aynalı sahne, tuvalet büyüsü, ahır sahnesi, ilyasın evinde geçen sahne gibi (şu an hala aklımda kalanlar) kendi içinden birden fazla zirve sahnesi olması; ilk 1 saatinden yavaş gidip iyi bir hikaye kurarak son bir buçuk saati tam gaza basması ve son 40 dk'ya doğru gelen ters köşemsi durum ile kafaların allak bullak olmasıyla dehşetle dolu bir süpriz sona götüren film. daha sanırım sayabileceğim bir sürü iyi şey vardır muhtemelen(ses kullanımının abartı boktanlığı hariç de lan !) pek çok yabancı korku filminden daha iyi olduğunu da inançsız biri olarak söylemekte sakınca görmüyorum.
  
  ek parantez açmak istediğim bir konu var. filmin içinde çok kısa değinilen bir mevzu, reenkarnasyon'un çin carpması olmasıyla ilgili. buradan belki başka bir hikaye daha çıkardı... tabi hasan karacadağ fetö'den falan aranıyormuş sanırım. bu serinin devam etmesi biraz zor. her neyse, tekrar tekrar izlenesi dehşet dolu bir film.