578 entry daha
  • allah kimseye ahir ömründe kendi kendini rezil ettirmesin. hâlâ her fırsatta şu onomastik (isimbilim) zkinden bahsediyor. belki de ciddi, bilimsel tarafı olan filan bir şeydir bu onomastik. bizdeki talihsizliği, yalçın küçük tarafından reklam edilmesi olmuştur. (bkz: #26953536)

    toplumuna, ülkesine yabancı. böyle denince de hemen bu toplumuna ülkesine yabancı olma/ma meselesini götünden anlayıp savrulan, vara vara sığır götü yalama noktasına varan tipler hatırlanır. yani benim de az kenarında oturduğum, küçükhocagillerin mahallesinde diyorum. sürekli halk konuşulur, ama bu halk hangi halktır, dinleyen anlamaz. çünkü sadece kitaplarda yaşayan bir halktır. (muhayyel işçi sınıfı mevzuuna hiç girmiyorum. sevdiğim arkadaşlar var, dinlerine sövülmüş gibi üzülüyorlar. kafaları karışınca saldırganlaşabiliyorlar da).

    yalçın küçük'ün tek konuk olduğu bir programın videosunu izledim. abi onomastik bu olamaz yahu. daha ciddi bir şey olması lazım gibi geliyor bana. bu adamın elinde kalın kitaplar, sözlükler sallayarak ortalığa saldığı zırvaları onomastiğe filan hemen öyle yapıştırmamak lazım belki. neyse, dedi ki: mehmet ali adını taşıyan, türk olamaz. çünkü mehmet'i aleviler, ali'yi sünniler kullanmaz. ikisi birden varsa o türk olamaz.

    evet, bu "derinlikte" akıl yürütmelerle ona buna sabetaycı, yahudi şu bu diye etiket basan bir numaratör kendisi. 1938'de bu ülkede doğmuş. hayatının büyük bölümü bu ülkede geçmiş. ama aslında bu ülkede turist! ali isimli sünnilerden, mehmet, hatta muhammed isimli alevilerden haberi yok. sünnilerin ali'yle, alevilerin muhammed'le bir sorunu olmadığını, sorunların başka olduğunu bilmiyor.

    bir de 22 yaşındaki orta bir terk işçi ahmet'le 20 yaşındaki beşten çıkmış (bkz: beşten çıkmak) köylü ayşe'nin çocuklarına isim verirken bin yıl önceki atalarını gözettiklerini filan düşünebiliyor. bakın benim üniversite mezunu teyze kızımla yine üniversite mezunu eşinin şimdi 10-11 yaşlarında olan ilk çocuklarının adı arda. bebekken ilk gördüğümde onu severken arda nehriyle ilgili espri içerikli bir şey söyledim. anlattığı fıkraya bir tek kendisi gülen hasan mezarcı pozisyonuna düştüm. az sonra anlaşıldı ki üniversite mezunu anne baba başta olmak üzere orada bebeğin başında toplananların hiç biri, arda diye bir nehir olduğunu bilmiyor; o an, benden öğreniyor. bir dizi varmış, o dizide arda diye sevimli bir çocuk varmış (sonradan öğrendim ki dizi zaten kısmen edirne'de geçiyor ve çocuğun halasının adı da meriç; yani yine edirne'de akan ve arda'yla birleşen diğer nehir), çocuklarının adını o diziden dolayı arda koymuşlar. (üç gün sonra ek: hatırladım; dizinin adı aliye idi).

    bir de yalçın küçük'e sorun size anlatsın, benim arda nehrini hiç duymamış kuzenim oğluna içinde ar- sesi bulunan bir ad koymakla aslında ne sabetaycılıklar yapmış!

    uyduranı geçtim, inananın kafasını skeyim!
305 entry daha
hesabın var mı? giriş yap