aynı isimde "the red pill (video oyunu)" başlığı da var
683 entry daha
  • öncellikle tenezzül edip buraya yazdıklarımı okuyan herkesten özür diliyorum. burada yazılanları okumanın artık can sıkıcı olduğunu biliyorum. yazmak da öyle. ama yazılanları okuyunca kendimi tutamayıp yazma ihtiyacı hissediyorum.

    sonsuzluk ve bir gün kadın cinayetlerini diline dolamış. önce kadın cinayetinin ne olduğu konusunda anlaşalım. kadın cinayeti dendiğinde benim anladığım şey, maktulün kadın oluşunun önemli bir etmen olması. yani banka soymaya çalışan bir soyguncunun, alarma basan kadın memureyi öldürmesi değil. ya da bir miras için aileden birisinin bir kadın akrabasını öldürmesi değil. eczacıbaşı- vakıfbank güneş sigorta maçında birbirine giren iki holigan kadının birbirini bıçaklaması değil. ( eved, çünkü kadınlar yalnızca beleybol izler.) neyse sulandırılacak mesele değil. kadın cinayeti dendiğinde benim aklıma iki tip vaka geliyor. birincisi, bir cinsel şiddet esnasında işlenen bir cinayet olabilir. tecavüz ya da tecavüze yeltenme gibi, hatta evlilik içi tecavüz gibi... ikincisi de, namus, kıskançlık gibi gerekçelerle, eş, baba, kardeşler, sevgili, platonik aşık tarafından işlenen cinayetler. böyle bir kelime duyduğumda benim aklıma bunlar geliyor. yanlış ya da eksik biliyorsam lütfen düzeltin. bu iki tip vakanın da ortak noktaları var. mağdurların ekseriyetle kadın olmasının yanın da, ki daha az oranda olmak kaydıyla mağdurlar erkek de olabiliyor, kişinin bedeni üzerindeki tasarruf hakkının yok sayılması. bir başka deyişle kadın bedeni üzerinde tahakküm kurma çabası. yani kadın cinayetlerinin böyle anılmasının sebebi maktullerinin kadın oluşundan ziyade, kadın olmalarının bu cinayetlerde önemli bir belirleyen oluşu. burada bir anlaşalım en temelde. anlaştık mı?

    bu minvalde bir erkek cinayeti kategorisinden bahsedebilir miyiz? yani katledilen kişinin erkek oluşunun önemli bir belirleyen olduğu bir toplumsal şiddet hali var mı? erkeklerin bedeni üzerinde bir tahakküm çabası var mı toplumsal anlamda? eşcinsel erkeklere yönelik sistematik olarak görebileceğimiz namus cinayetleri var ama bunu dert edindiğinizi pek sanmıyorum. eşcinselliğe de karşısınız sonuçta. yine de kıskançlık temelli öldürülen erkekler var elbette. bu ne kadar sistematik ve yaygın bilmiyorum. ama elbette üzerine düşünülmesi gereken bir mesele. fakat kabul edelim ki, maktullerin katlinde erkek oluşlarının önemli bir belirleyen olduğu bir erkek cinayeti meselesi sistematik olsun, bu kadın cinayetlerini yok kılar mı? önemsizleştirir mi? gerçekten bu minvalde sistematik bir erkek cinayeti meselesini dert ettiğinizi var sayalım, (bunu gerçekten dert ettiğinizi hiç sanmıyorum.) neden bunun hakkında farkındalık yaratmak yerine, bunu engellemeye azaltmaya çalışmak yerine, kadın cinayetlerinin önemsiz olduğunu ya da böyle bir kategorinin olmadığını iddia ediyorsunuz? bunun erkek cinayetleriyle ilgisi ne? erkeğe yönelik şiddete mi karşısınız yoksa tek derdiniz demagoji mi? yani bir dertten bahseden birisine, hayır yanılıyorsun öyle bir dert yok asıl dert bu demek gerçekten anlaşılması zor bir davranış. yani hayvan haklarından bahseden birine, sen yanlışsın asıl küresel ısınmayla mücadele etmeliyiz asıl mesele o demek biraz saçma değil mi? erkek haklarından bahsetmek bu konuda mücadele etmek için, kadınlarla ilgili sorunları görmezden mi gelmek gerekiyor?

    yine aynı entride sonsuzluk, "evine ekmek götürürken ölen erkeklerden" bahsetmiş. bahsettiği şey sanırım iş cinayetleri. gerçekten sonderece önemli bir o kadar da yakıcı bir konu bu. fakat bunun kadına yönelik şiddetle alakası ne? bu herşeyden önce emek meselesiyle, iş güvenliğiyle, neoliberalizmle ya da kapitalizmle ilgili bir mesele. evet bu işlerde ekseriyetle erkekler çalışıyor evet ama emeklerinin ve hayatlarının değersiz görülmesi yukarıda bahsettiğim meselelerle ilintili. gelin dürüst olalım. iş cinayetlerini gerçekten önemsiyor musunuz? yoksa bu acılar üzerinden kendinize argüman mı devşirmeye kalkıyorsunuz? emek meselesiyle ilgili fikriniz ne? kapitalizmle, neoliberalizmle, iş güvenliğiyle ilgili fikirleriniz? bu meselelerin gerçekten önemli olduğunu mu düşünüyorsunuz yoksa sizler için sadece bir demagoji aracı mı? sonuçta savunduğunuz öğreti, kurtlukta düşeni yemek kanundur kıvamında. sistemle sorunlu olmaktan ziyade onun açıklarını manipüle etmek temel gayesi. gerçekten emek sorununu önemsiyor musunuz? yoksa önemsediğiniz tartışmadan galip çıkmak mı? kaldı ki bir kısmınız kadının çalışmasına da karşı sanırım. geçenlerde biriniz kadınların çalışmaması gerektiğini söylediğinde, kanaat önderiniz skeptico özel ekleme yaptırmıştı hobi olarak çalışabilirmiş kadınlar. lütfetmiş paşam! şimdi bu kadınlar çalışmayıp sizin elinize mi baksınlar yoksa çalışıp iş cinayetlerine mi kurban gitsinler? tam olarak istediğiniz ne? bir fikir birliğine varın bence.

    bir de şöyle bir entri paylaşılmış honorius tarafından: (bkz: #69490127) üşenmedim okudum. kendi adıma bir kısmını nadiren, bir kısımını da sıklıkla kullandım. bir kısmındansa özellikle kaçındım listelenen davranışların. mesela sosyla bilimler noktasında cahil olduğunuzu sık sık dillendiriyorum. hatta arttırıyorum su katılmamış cahillersiniz bu konularda. belki çok iyi mühendisler olabilirsiniz, ya da astro fizikçisinizdir, müzisyen, heykeltraş neyse artık. ama sosyal bilimlerden hiç anlamıyorsunuz. bir de sık sık genelleme yaptığınızdan da bahsettim. her neyse konu benim yaptıklarım değil sadece tarafsız okumaya çalıştığımı belirtmeye çalışıyorum. ilgili entriyi neredeyse bütün ekip favlamış. peki siz bunları yapmadığınızı mı düşünüyorsunuz? mesela ad hominem yapmıyor musunuz? sizi eleştirenlere, meriç, amsalak, feminazi demiyor musnuz? konuyla alakasız entrilerini gündeme getirmiyor musunuz?

    listede asabiyet suçlaması var, sizde meriçlerin ve feminazilerin sizlere öfkeyle saldırdığını dillendirmiyor musunuz sıklıkla? mesela, istenilmemek suçlaması var; sizin deyiminizle feminazilerin çirkin olduklarını ima etmiyor musunuz? onlara teyze demiyor musunuz? ya da biz meriçlerin sadece bu yolla kadınları etkileyebileceğimizi ima etmiyor musunuz? hatta yanılmıyorsam bu durumda bile etkileyemiyorduk. * itici olma suçlaması da bununla alakalıymış. neyse uzatmayayım. isteyen listeye bakar. 18 madde var. hepsini okudum ve üç aşağı beş yukarı entriyi favlayanların hemen hemen bütün davranışları uyguladığını görünce şaşırdım mı peki? hiç sanmıyorum.
1868 entry daha
hesabın var mı? giriş yap