4 entry daha
  • birazdan uykum gelecek biliyorum.
    45 derece alkole bi avuç kadar sakız basalı aylar olmuş. alkol sakıza bulanmış, sakız kehribara çalmış..
    acımsı ağaç tonları genzimde.
    dudaklarım sarhoş
    titrek bi gülümseme ilişmiş kıyıcığıma
    birazdan uykum gelecek kesin.

    siz bilmezsiniz sakız kokusunu ne çok severdim.
    çorbanın üzerine doğradığım maydonoz kokusu gibi, fırından aldığım taze ekmek kokusu gibi severdim sakız kokusunu. günbegün gözlerim karanlığa alıştığında sığınağım olan kokularım.
    bilirsiniz işte.. gözler karanlığa alışınca renkler gitse de kokular kalır. bir de sesler tabii... bazen kahrolası kelimelerle bürünen sesler. hani o bazı anlamlara gelemeyen kelimeler...

    hem zaten çoğumuz için uzun sekanslı pencerden bakma sahnesi gibi değil midir evlilik...
    neşeli sofraları kıskanır gibi
    komşudan gelen müzik sesine kapılıp huzurda salınmak ister gibi

    şimdi ben böyle dimdik...
    masamdaki şişenin içinde 45 derce kehribar rengi sakız likörü, benim içimde çoktandır 45 derece eğik birazdan da yamulacak lâl ruh.

    heyhat beyler bayanlar, heyhat!
    birazdan 35 yıllık evliliğin mezar yazısı yazılacak.
    tüm hikayeyi anlatmayan etiket gibi, kendini anlatamayan kitabeyi yazacağım.
    güneşli bir güne bakar gibi, sevinçli bir destan okur gibi, lakin bir başı olmadan, hatta bir sonu olmadan, uzunca bir monoloğu anlatacağım.
    son söz söylendiğinde, o bana "beni bırakma" der gibi bakacak, ben ona "aşksızlık da hayata dahil miydi" der gibi...

    anlayacağınız ben birazdan bulabildiğim en olumlu sözlerle kendimi uçuruma bırakacağım lakin inanmayacaksınız ama hâla yaşıyor olacağım.
    çocuklarım için,
    kendim için.

    hayat nehir gibi akmaya devam edecek biliyorum.
    bilmelisiniz ki;
    bir gün size tekrar yaşamaktan söz edeceğim ve asla "nasıl olduğunu anlamadan yaşlandım" gibi kallavi ezik bir sözün gölgesine uzanmayacağım.
    bunun için önce içimdeki sayısız düğümleri çözmem, bolca yer açmam gerek.
    el konulmuş kokularımı, rengarenk ışıklarımı ve hiç olmamış güzel sözlerimi bulduğumda, söz veriyorum, gelip size anlatacağım.

    kimbilir, belki de kifayetli günlerde rastgele yaşarken, kesişir bakışlarımız onunla tekrar. ben ona "iyi misin" der gibi bakarım, o bana kimbilir ne der gibi balkar... bakışırız. hepsi o!
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap