netflix türkiye

• türkiye pazarına girdiklerinden bu yana büyük bir mutlulukla kullandığım platform.
  
  özel mesajla viral reklam olayını da çok sevimli buldum. pek çok yazar arkadaş korktuk, içimiz titredi, bu tehdittir, terördür, bilmem nedir diye bir ton şeyler yazmış. gerçekten hayretler içinde okuyorum yazılanları.
  
  adamlar seni ne telefonla rahatsız etmiş, ne spam sms göndermiş, ne gezdiğin sitelerde sağdan soldan reklam kutucuğuyla doldurmuş ekranını. daha önce hiç yapılmamış bir farklılıkla yapmış reklamını. hiç tanımadığın bir rumuzdan gelen ve senin için pek bir anlam ifade etmeyen cümleyi ekşi sözlük mesaj kutunda okumak seni bu kadar mı korkutuyor ben anlamadım. sokakta yürürken biri kaş göz yapsa arkanı dönüp avaz avaz bağırarak koşacaksın demek ki :)
  
  zaten birkaç saat içinde olayın aslı astarı da çıkmış. neyin eleştirisi, neyin itin götüne sokması, neyin boykotu bu?
  
  o bu değil de ben ömr-ü hayatımda reklamdan ve yapılan işten para kazanmaktan bu kadar rahatsız olan bir kitle görmedim. puhu tv'den fi izler reklamlara laf eder. sıfır bir dizisi blutv'ye transfer olur küfreder. izlediği filmde bir ürün yerleştirmesi görür ifrit olur. istiyor ki her şey ücretsiz ve reklamsız olsun, film/dizi yapımcı ve oyuncuları hobi olarak yapsınlar bu işi.
  
  onlar reklam yapacak ki izlenecekler, izlenecekler ki para kazanacaklar, para kazanacaklar ki güzel güzel filmler/diziler yapmaya devam etsinler bu kadar basit bir döngü yahu.