• restaurant, yemekhane ahalisi genel eylemi. bir tabak kırılması, bardak, çatal şıngırtısı sesi geldi mi, tüm ahali kafayı oraya çevirir; sakar kardeşimiz, garsonumuz daha da rezil olur. patrondan, şef garsondan yiyeceği zılgıtın yanında bir de müşterinin ayıplayıcı bakışları. kimse bilmez ki sen oturmuş yemeğini zıkkımlanıyorken o çocuk sabah 9’dan gece 11’e kadar ayakta, 500 kere onu getir, bunu getir hengamesi içinde. bir anlık dalgınlık işte, ne olacak. deprem mi oldu, sönmüş volkanlarımız süphan, tendürek filan mı patladı, bor mineralleri londra borsasında yıllardır beklediğimiz değerine mi ulaştı?

    bir ses duyulur, beyin o sesi eski seslerle görüntülerle birleştirir ve sesin neden çıktığı sonucuna vararsın. proses bu yani, fazla sorgulamaya gerek yok. kim kırmış, neyi kırmış, kimin umurunda olması gerekir ki bunun? birisi kırdı, bir bok yedi, uzatma işte zıkkımlanmaya devam et.
hesabın var mı? giriş yap