163 entry daha
  • ara sıra youtube'da dünyayı gezen türk gençleri takip ederim. yirmi küsür farklı kanal izledim içlerinde gördüğüm en şımarık, cahil ve terbiyesiz ekip bunlardı. çok daha öncesinde rusya veya orta asya'da küsküyü görürler diyordum. yine malezya'ya kadar iyi gitmişler. hayatlarında ilk kez başlarına böyle bir durum geldiği için tabi ki korkmuş ve etkilenmişlerdir ama olayı abartıyorlar. hele üç beş gün nezarethanede kaldıkları için destan yazıp, üzerine "sikerim dünya turunu" şeklinde olayı bıraktıklarını anlattıkları kısım çok komik. bütün o hippi tavırlar, ağzını yaya yaya backpackerlık övmeler, delikanlılık mavraları kelepçe görene kadarmış.

    kardeşim, bugün kendi ülkende elin sikinde geziyorsun ama bilmiyorsun ki içinde bulunduğumuz ohal yüzünden polisin istediği yabancıyı terör şüphesiyle göz altına alıp uzunca süre tutma hakkı var. bizzat gözümle şahit oldum. içlerinde kaç kişinin gerçekten terörist olduğu belirsiz otuz kişiyi on metre kare bir odada yarı çıplak aç bilaç tutuluyorlardı. bakın bu insanlar sadece şüphe yüzünden göz altına alınmışlardı. bir aydır orada bulunan insanlar vardı. daha bunlar bir kaç sorgudan geçirilecek, bazılarına iddianame hazırlanacak, mahkemeler sürecek derken suçsuzun ayıklanıp ülkesine deport edilmesi yarım yıl alacak. yine de polise, abi yazıktır neden böyle yapıyorsunuz diyemedim. birincisi ülke bu kadar azap çektikten sonra en ufak saldırı şüphesi varsa ve bir kaç kişi bu şüpheyle göz altına alındıysa pembe götlü cihangir solculuğu yapamazdım. ikincisi aklı başında bir turist telefonunda en ufak şüpheye mahal verecek veriyle türkiye gibi son yıllarda terör saldırılarıyla adı çıkmış bir ülkeye gelmez. geliyorsa da başına gelecekleri göze almış demektir.

    bizim gençler ise malezya gibi her gezi tozu blogunda hakkında uyarılar bulunan bir ülkede laylaylom geziyorlar. gezsinler tabi ama diğer videolara bakınca zaten anlıyorsunuz bunların kaşındıklarını. yahu dil desen doğru düzgün yok. gittiğiniz ülke hakkında bilginiz yok. insanlara saygınız zaten hiç yok. yetmiyor üstüne her yerde goygoy peşindesiniz. videolarına beş dakika göz gezdirirseniz anlayacaksınız. iran'da birisi yolda görüp evinde misafir ediyor, orada bile bir minnet, bir gram tevazu yok. bağır çağır konuşmalar, şımarık şımarık tavırlar. gerçekten bu halleriyle yine iyi gezdiler. abd'de birisinin özel mülkünde böyle tutuklansalar başlarına gelebilecekleri tahmin bile edemiyorum.

    bunların bir değişik modeli peydah olmuştu bir kaç sene önce. yanılmıyorsam endonezya olsa gerek. budistler için çok önemli ve kutsal kabul edilen bir tapınağın önündeki buddha heykeliyle aptal aptal hareketler yaparak fotoğraf çekilirken polis tarafından dayak yemişlerdi. polis, sen kimin kutsalıyla taşak geçiyorsun diyerek bellerine bellerine vermişlerdi odunu. bu arkadaşların durumunda ise ne dayak ne başka bir güç kullanımı var. işlenilen suçun cezası neyse uygulamışlar. zaten bu youtube işiyle birlikte gezi tozu işlerinin boku çıktı. tamam ortada bir win-win durumu var. videolardan gelen para yeni geziler için imkan doğuruyor ama bizim insanımız yine işin para kısmına odaklanmış durumda. geçenlerde bir öğrenci kanalına denk geldim. çocuk, çin üzerinden kore'ye giderken on dakika sorguya almışlar. o da çıkmış beni türk ve müslüman olduğum için terörist diyerek zorla alı koydular goygoyuyla tıklama kasıyordu. lan oğlum anlayın artık bizim pasaportun bir ingiliz bir amerikan pasaportu olmadığını. kaldı ki o pasaportları bile itinayla sahibinin götüne sokuyorlar bazı ülkelerde.

    arkadaş siz şuursuz olursanız dayakta yersiniz nezarette görürsünüz. sözüm ona dili ve bölgeyi bilen birisi olarak ben bile asya'nın muhtelif bölgelerinde iki kez tutuklanıp günlerce tutuklu kaldım. bunların haricinde 2009 yılında çin'de doğu türkistan olayları yüzünden ülkede mahsur kaldım. bayağı sokaklarda insanlar birbirlerini öldürdü. cesetleri hafriyat kamyonlarıyla topladılar. kaldığım bölgede sokağa çıkma yasağı olduğu için dışarı burnumun ucunu bile çıkaramadım. iki hafta boyunca bir binada yarı aç tanımadığım insanlardan yardım alarak yaşadım. yasaklar bitince ülkeden çıkarken çırıl çıplak soyularak arandım. telefonumdan bilgisayarıma her şeyimi araştırdılar. bu mevzuları sözlükte başlığı altında bile anlatma ihtiyacı duymadım. çünkü gittiğim yeri ve başıma gelebilecekleri biliyordum. nezarette iki gün yattım diye ne toptan bir ülkeyi suçladım nede konsolosluk, vekil arayıp yardım dilendim. kaldı ki ben gayet yasal yollarla giriş yapmış, ülkeye uçakla gitmiş, parası neyse verip ev/otel kiralayarak gezmiştim. siz neyinize güvenerek rastgele götünüzü koyduğunuz yerde uyumaya kalkıyorsunuz anlamıyorum.
75 entry daha
hesabın var mı? giriş yap