45 entry daha
  • hay sizin ümitsizliğinize be!

    herkes toplanmış kaybetmekten başka şans olmadığını anlatıyor, ikna etmeye çalışıyor. bir yandan vatandaş kabak gibi parıldayan ekonomik kriz altında ezilirken... insanların parası pul oldu, evler satılmıyor, gençler ülkeyi terk ediyor, dış ticaret açığı almış başını gidiyor. memleket adeta saatli bomba gibi, patladı patlar, az kaldı.

    kimse unutmasın, akp 2011'e kadar demokrat maskesiyle dolandı, söylemleri de öyleydi ve oy aldı. kürtlerden oy aldı, uluslararası destek aldı, ülke yatırım aldı ve sonuç olarak oy aldı. kitlesinin güvenini kazandı. ben kurulduğu günden bu yana muhalif olsam da ülke bizlerden ibaret değil. akp liberal sağ politikalar izlediği sürece ülkeyi kendi ekseninde bir şekilde yönetmeyi başardı.

    hatta öyle ki, kürt sorununun çözüleceğini sanan solcular bile bu gidişi beğendi, destekledi. bunlardan bir kısmı saf, bir kısmı aptaldı.

    bir de akp'nin bugününe bakalım. suriye meselesi yüzünden ne rusya'nın güvenine ne abd'nin müttefikliğine sahip. feto'nun bir terör örgütü oluşunun ve yıllardır yapılan iş birliğinin ortaya çıkmış olması kendi tabanında bile bir "ama" dedirtiyor.

    çözüm süreci bitirilmiş, din sosuna batırılmış sahte bir milliyetçilik anlayışı ile kürt karşıtlığı yeniden devlet politikası haline getirilmiş. bir kısım kürt belki son olarak bu seçimde oy verir. bir süre sonra kürtlerin gözünde mhp ne ise akp o olacak, olmaya başladı hatta.

    ekonominin boka sarması da kendi tabanında tepkiyle karşılanıyor. artık bunu hepimiz kendi çevremizde görmeye başladık. bütün bu şartlar altında, bu ekonomiyle ve sosyal politikalarla bu iş nereye kadar gider?

    elimizdeki mülteciler elbet bir gün batıya karşı koz olmaktan çıkacak, başka bir şekil alacak bu mevzu. verilecek bir kaç küçük tavize bakar, ki o tavizlerde şu sıralar veriliyordur muhtemelen.

    dinin araç olarak kullanılması meselesi var bir de. bunlar dini öyle bir hale getirdiler ki, din sanki bireysel bir inanç değil de, bir gösteriş, bir araç halini aldı. belki de hep öyleydi ama dinin bir devlet aracı olduğunu anlama noktasında özellikle gençlerin bir kısmı bilinçleniyor.

    akp ne yaparsa yapsın ülkenin %45'i karşısında. geriye kalan 55'i her geçen gün eritiyor. 55'e de tek başına sahip olmadığını biliyoruz. gönülden sevenler, destekleyenler %40 bile değil. ama her şeyi yönetmeye çalışıyorlar. bu işin doğasına aykırı.

    yüzyıllardır dikta rejiminde yaşıyormuşuz algısı yaratmayın. giderek sertleşmek kaydıyla belki 4-5 senedir otoriter bir rejim altında yaşıyoruz. emin olun geçecek bu günler.

    belki geçerken çok canımız yanacak, çok kaybımız olacak ama geçecek.

    unutmayın, bu ülkede demokrasi isteyen on milyonlar var. burası iran değil, mısır değil, ırak veya suriye hiç değil.

    bu ülkenin muhafazakarlarının veletleri bile kahve diyarında birbirini pandikliyor arkadaşlar. bakın biz komple çıkıp gidelim bu ülkeden, bu sarıklılar yine başaramazlar.

    sabredip ümitli olmak lazım, yoksa yaşayamayız. elbet bunların da idareleri zayıflayacak, elbet bu sistem bir yerinden sızdıracak.

    ekonomi böyle devam ederse çok uzun sürmeyecek gibi.

    2019 seçimlerinden ümidi kesmemek lazım. cumhur ittifakı dedikleri o şey, %55 ile kazansa da bu bir zafer olmayacak. kendi içlerinden, ekonomiden, bir yerden patlayıp dağılacaklar.
309 entry daha
hesabın var mı? giriş yap