107 entry daha
  • yıl 88. kapıdan girdik. lacivert elbiseli bir adam güler yüzle karşıladı. aldı beni depoya götürdü. giy şu üniformayı dedi. giydim. ordan aldı berbere götürdü. berber gözleri yarı kapalı şişko bir adamdı. tatil boyunca uzattığım saçlarımı öyle bir kesti ki, o gün sanıyorum beynimin yarısını da o berberin soğuk mermerlerinde bıraktım. oradan çıktık yatakhaneye (koğuşa). yatağımı gösterdiler. dolabımı bir de. o gün bir şey yapmadık. akşama kadar orta bahçede aylak aylak dolaştık. akşam oldu. bir boru öttü. koridorda dolaşan birileri vardı. bahçeden vuran sarımtırak ışığın etkisiyle hayallere daldım. n'olacak amk dedim burda bana. yıl 88'di evet. çok prestijli bir okulun hazırlık sınıfındaydım. sabah yine bir boru sesiyle uyandık. boru sesi hoparlörden geliyordu. herkes omzunda beyaz havlularla tuvalete koşturuyordu. bunun bir ritüel olduğunu düşünüp ben de bana bir gün önce verilen havluyu omzuma attım. tuvalete gittim.

    tuvalette sıra vardı. bir de tıraş olan koca adamlar. benim daha bıyıklarım bile yeni terliyordu. geri kalmadım tabii. yanımda getirdiğim tıraş bıçağıyla üç tel bıyığımı kestim. beş dakika sonra hepimiz orta bahçede toplanmıştık.

    o okulda tam beş yılım geçti. burada şu anda 130 paragrafa sığdıramayacağım dolulukta şeyler yaşadım. o başka bir entry konusu.

    aradan uzun yıllar geçti. benim yolum ayrıldı. başka yerlere savruldum. yakın zamanda okulumun yakınında yürüyüşe çıkmıştım ve tesadüfen arkasındaki emek mahallesinden geçerken okulun içini gördüm.

    bomboştu. abartmıyorum. nöbetçi bile yoktu. zamanında nöbet yerini terk ettiğimiz için haftalarca ceza alıp bahar mevsimini göremediğimiz yerde tek bir hizmetli bile yoktu. içimden bir şeyler kopup gitti.

    (bkz: kuleli askeri lisesi)
84 entry daha
hesabın var mı? giriş yap