640 entry daha
  • ilk olarak 1943 yılının 6 nisan gününde, amerika'da, reynal & hitchcock tarafından ve katherine woods'un ingilizce çevirisi ile basılmış antoine de saint-exupery romanı. yani tam 75 yıl önce.

    fransızca versiyonu ingilizce versiyonundan kısa bir süre sonra yine aynı yayın evi tarafından basılmıştır. yazarın memleketi olan fransa'da yayınlanması ise ancak 1945'de ve fransa, almanlara karşı özgürlüğünü kazandıktan sonra olabilmiştir çünkü bu tarihe kadar kitapalrı memleketinde yasaklı sayılmaktadır.

    yazarın kaleminden çıkan ilk ve tek çocuk romanıdır. keza saint-exupery aslında bir savaş pilotudur ve önceki eserleri de hayatını etkileyen savaş ve pilotluk temaları üzerinedir. örneğin bir önceki (ve amerika'dayken yazdığı ilk) kitabı flight to arras(pilote de guerre, savaş pilotu) buna oldukça açık bir örnektir. (bu kitap aynı zamanda onun önceki eserlerinin yeniden basımlarının ve le petit prince'in fransa'da yasaklanmasının da sebebidir.)

    çok az kişinin bildiği ise şudur ki günümüzde 270'den fazla dile çevrilmiş ve 200 milyondan fazla okunarak en çok okunan kitaplar arasına girmiş bu eser aslında yazarı ağır bir depresyonun içindeyken yazılmıştır.

    saint-exupery, amerika'dayken toplumdan oldukça kopuk bir hayat yaşamıştır. her ne kadar ünlü bir yazar olarak saygı görse de mutluluğu elde etmekde zorlanmıştır. kendisi kısa bir süreliğine gelip beklentisinin aksine 3 yıl kaldığı amerika'da bu süre içinde ingilizce öğrenmemiştir. (yazıları çat-pat anlayabilecek kadar bildiği halde konuşmaları hemen hiç anlayamadığı söylenir). neden ingilizce öğrenmediğini soranlara "daha fransızcayı tam olarak öğrenemedim" cevabını vermektedir. savaşın seyrinden ve memleketinin işgal altında olmasından mutsuzdur. üstelik aşk hayatı da sancılı gitmektedir. (yine de aslında hep sevdiği eşi consuelo de saint exupery'nin küçük prens'in üstüne titrediği çiçeğinin ilham kaynağı olduğu söylenir.) saint-exupery'nin içinde bulunduğu bunalım o kadar bariz bir hale gelmiştir ki flight to arras kitabına ilk taslağında "yaşamak o kadar zorlaşıyor ki" diye başlamıştır. (taslak kahve lekeleri ve sigara külü yanıkları ile doludur.)

    saint-exupery'nin içinde bulunduğu bu durum çevresindekilerin de gözüne batmaya başlar. kendisinin yıllardır geliştirdiği bir hobisi de kağıtların üstüne karikatürize adamlar çizmektir. (bu figürler sıklıkla kelebekleri kovalarken resmedilmiştir.) onun bu halini gören ve çizdiği figürlerden haberdar olan, yayıncısının eşi, elizabeth reynal bir öneri ile gelir. "neden bu küçük adam ("petite bonhomme") hakkında bir çocuk romanı yazmıyorsun? kafanı dağıtmana yardımcı olur."

    bu öneriyi duyduktan kısa bir süre sonra saint-exupery yakınlardaki bir dükkandan çocuklar için satılan sulu boya setlerinden birini alır ve yeni kitabında kullanacağı çizimleri yapmaya başlar. küçük prens'in yazılma serüveni de böylece başlamış olur.

    kitabının basıldığını amerika'dayken göremez saint-exupery, basım tarihine çok kısa bir süre kala kuzey afrikadaki birliğine dönmüştür çünkü. yine de eserine öylesine bir aşkla bağlanır, kendini hikayeye öylesine adar ki elinde bulundurduğu kopyayı hep yanında taşır. onu sadece 24 saat gibi kısa sürelerle ve teslim alan kişinin kitap hakkındaki fikirlerini yazılı olarak iletmesi gibi şartlar koşarak gözünün önünden ayırır. kitabın yayıncılarına devamlı kitap hakkındaki güncel haberleri paylaşmaları için yazar. kitabını gittiği her yerde insanlara gösterir. "gerçekten konuşabileceiği hiç kimse olmadan" yaşadığı hayatını bu kitaba adamıştır.

    ne yazık ki küçük prens'in ilk baskısı satışlar ve eleştiriler açısından iyi gitmez. onu romantik olmakla suçlayanlar olur. hatta kitaptaki "prens" nedeniyle "loyalist" olduğunu iddia edenler bile çıkar. kitabın bir çocuk masalı olmadığı ama yetişkinlere göre de olmadığı söylenir.

    küçük prens'in memleki fransa'da basıldığını ise hiçbir zaman göremeyecektir saint-exupery. çünkü paris'in kurtarılmasından tam 25 gün önce son kez uçağına atlar (görevi almanlar hakkında istihbarat toplamaktır) ve bir daha ondan haber alınamaz.

    saint-exupery'in uçağına ait parçalar anca 2004 yılında bulunabilir. 2008 yılında ise eski bir alman savaş pilotu olan horst rippert saint-exupery'nin uçağını düşürenin kendisi olduğunu ve düşürdüğü uçakta kimin olduğunu anladığından beri vicdan azabı çektiğini açıklar. "o uçaktakinin kim olduğunu bilsem onu asla vurmazdım" der. o dönemin çoğu pilotu gibi rippert'in de bu mesleği seçmekteki ilham kaynağı saint-exupery'dir.

    (bkz: antoine de saint-exupery)

    (bkz: horst rippert)

    wikipedia linki 1
    wikipedia linki 2
    küçük prens ve yazarın ruh hali hakkında bir yazı

    ayrıca:

    (bkz: terre des hommes)
    (bkz: pilote de guerre)
101 entry daha
hesabın var mı? giriş yap