895 entry daha
  • çünkü körüz. fanusta yaşıyor milletimiz. gece gündüz beyinlerine milliyetçi ve islami mesaj bombardımanı yapılan yorgun düşmüş zihinler. osmanlı hayaliyle yanıp tutuşan gençler, dinin sosyal hayattaki yerini hâlâ anlayamamış insanlar ve devlet, tarihi sevmenin tuğralı cisim kullanmaktan geçtiğini sanan ve kendilerine "asım'ın nesli" denilen cahil nesil.. bir toplumu olduğundan daha iyi göstermek ve ona inandırmak o topluma kötülüktür. bunu da medya aracılığıyla yaptık, her gün dünya lideri olduk, dış güçlere meydan okuduk. eleştirel ve akılcı olarak ayaklarımızın yere basması idi oysa gereken.

    şişirilmiş bir balonuz. gezmiyoruz, bilmiyoruz, okumuyoruz.. ya gevur deyip kökten reddediyoruz yahut ümmet diyerek ölümüne savunuyoruz. ön yargılarla ve yalan yanlış tarihi bilgilerle algısı kapanmış bir millet. 15. yüzyılda birçoğumuz. dünya bizim etrafımızda dönüyor birçok kişiye göre, ahlâk bizde, etik bizde, zekiyiz, dürüstüz. biz çok yanlış anladık birçok kavramı. şark kültürünün en temel hastalığı olan şekilcilik içerisinde boğulup kaldık. öze inemedik. dinimizi bile anlayamadık, çünkü anlasak tarikatlar nasıl ayakta kalırdı hurafelerle. arapça okumalıydık kuran'ı, kim daha çok müslüman görünüyor ise ona verilmeliydi ihaleler, mevkiler. yeni çağın münafık nesli yetişti, bunu bile beceremedik.

    her yere köprüler de yapsak, nehirlerin altından dahi metrolar geçse, köylere bile üniversiteler açsak, gelişim ve değişim zihinlerde başlar. ekonomik gelişmeler sosyal refah için önemlidir ama herşey değildir.

    oy kazanmak için yapılan ilüzyon kandırdı insanları. gelişiyorlar sandılar, oysa yozlaşıyorlardı. havalimanları elbet yapılabilirdi ancak toplumsal paranoya ve yozlaşmanın çaresi.. avrupa bizim havalimanlarımızı değil toplumsal değerlerimizi kıskanırdı. cahildik ama saftık. bu değerlerdi kurtuluş savaşını zafere taşıyan.

    kayıp gidiyor değerler ellerimizden. üniversite açma çılgınlığı, tarihi dizi patlamaları, mehter marşı, ilahiler, tarikatlar.. gençlerin aklı bulanık. toplum bireylere amaç sundu, zengin olmaktı var olmak. kritik bölüm ise amaca ulaşmak için gereken araçtı. onu da yandaş olmak olarak belirledi toplum. kendi ayağına sıktı. rüşvet, torpil, yolsuzluk normalleşti.. liyakat sadece kağıt üzerinde bir terim olarak kaldı. "onca yıl okuyup eziyet çekeceğime müteahitlik yaparım" nesli türedi.

    zeki çocuklara ne mi oldu? onlar hep kırıldı, istemeye istemeye yurtdışına çıktı birçoğu. her ne kadar mutluyum deseler de bir yanları ülkede kaldı. evet çok eleştiriyoruz, evet acımasızca yazıyoruz konuşuyoruz, sebebi ise emin olun ülkeyi seviyoruz. sevmesek neden yazalım eleştirelim.

    umalım kavram kakafonisi yaşanan ülkede bazı değerlerin altı dolar. bu da zaman alır. gelecekteki 25 yıl için umut görmüyorum, kolay değil yıkılmış toplumu tekrar onarmak. herkesin birbirine terörist gözüyle baktığı, suçlamaların çok rahat ve sert yapıldığı bir toplumun inşasından bahsediyoruz. ve artık son dönemeçler, geç olmadan..

    zamanın ötesinden gelen edit: bu entry yazıldığında euro 5-6 lira bandına dayanmıştı. "son dönemeçler, geç olmadan" demişim 3 buçuk yıl önce lâkin şiddeti artarak devam ediyor beceriksizliğin.. 3 yıl sonra hangi durumda oluruz da editlerim bilemiyorum.
5018 entry daha
hesabın var mı? giriş yap