5 entry daha
  • her ne kadar türkiye'de gençliğin klasikleri serisinden çıkmış olsa da artık bir klasik olarak anılmayı hakeden kitap. adı merhaba hüzün olmakla birlikte elveda masumiyet olarak da anılabilir; cecile'in tüm bu garip yetişkin ilişkilerinin arasındaki konumu gönülçelen'deki holden caulfield'inkine çok benziyor; masumiyetin kayboluşu, yetişkinlerin dünyasına giriş sancıları ve tüm bunlar arasında yaşanan gerilim. bununla birlikte sagan'ı iyi yazar yapan şey, sanırım konuya hiç didaktik olmadan derinlik katabilmesi, yalınlığın gücüyle sinematografik bir roman inşa etmesi. bu anlamda 20. yy ve dahi 21. yy romanının sinematografi ihtiyacını da karşılar nitelikte. kişisel fikir beyan etmek gerekirse; aşağı yukarı aynı konuyu ele almasına karşılık salinger kadar başarılı değil, bunu da 18 yaşında yazmış olmasına vermek gerekiyor sanırım.
16 entry daha
hesabın var mı? giriş yap