9 entry daha
  • bilmeyiş

    bilmemeye devam ediyorum. herhangi bir şeyi hala öğrenebilmiş değilim. zaman, daha hayat dediğimiz kısacık zaman, insana ne çok şey öğretir derler oysa ki. ben kulaklarımı mı tıkıyorum anlatılana acaba, gözlerimi sonuna kadar açıyorum ama hala karanlık. hatta gözlerim açıkken kör oluyorum neredeyse. ne kadar ses verirsem yaşama, o kadar az işitiyorum söyleneni.

    ağaçlara kulağımı dayamaya korkuyorum,
    karınca kaçar beynime diye.
    zaten her şey yeterince karıncalı, yeterince cızırtılı, yeterince yetersiz.

    bir çınlamadır gidiyor içimde ne zamandır.
    kim beni bu kadar anar ki, aklıma ölüm geliyor.
    azralin pembe tüylü defterinde, simli kaleminin ucunda adım sanırım.

    güneş kendinden emin adımlarla yükseliyor ufukta,
    ben beton kaplı hayatımdan son ısırığı alırken.
    kavuşmak hayal oldu, kelebeğin rüyasında.
    adım kara listede, kırmızı şarapla beraber yazıyor.
    sofrada yer yok, kediler mi yer yoksa?
    karnı acıkan ayı, bırakır oynamayı.
    oturur yemeğini yer, toklar açların haliden anlar mı?

    bir hayvan olsaydım.. yani başka bir hayvan olsaydım, kesin martı olurdum.
    dünya yoğurdu dibe çökmüş cacık misali,
    içmek için karıştırmak gerekiyor,
    bedenim en üstte yüzen hıyar gibi,
    batacağı günü bekliyor.

    saat geçer, yaya bekler,
    kırmızı ışık yanık, yeşil ışık patlak.
    uzaydan gelmiş gibi duran,
    polis memurunun suratı asık, yeşil yeleği pasparlak.
    ben senin gözünde hep karanlığım, hep karanlık.
    dedim ya bilmiyorum. inanmamışsındır diye bu yazdıklarım,
    gerçi hepsi saçmalık.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap