metronun yürüyen merdivenlerinde stop'a basmak

• efendim hadise, bundan uzuun seneler evvel, daha merdivenler emekleme devresinde iken olduydu.. tabii ki daha o vakitler, tarım toplumunun bir ferdiydik; elmayı dalından koparıp yer, banka reklamı izlemez idik..
  
  ne ise, mevzubahis merdiven metronunkiler değildi tabii -o zemanlar dersaadet'de metro ne arardı yani.. işte, güneşli bir bahar öğleden sonrası ben fırfırlı şemsiyemi, etyen bey de güpürlü mendilini kapmış, çamlıca'da güvercinleri yemliyor idik.. lakin bir güvercin tuhaf bakışları ve psikopat edalarıyla derhal ilgimizi çekti ve peşisıra takibe başladık; o da neydi, tanrımdı, yürüyen bir merdivene götürmüştü meğerse üvercinka kardeş bizi..
  
  işte dönüm noktasıydı hayatımızın: sevinç içinde çıkıyorduk merdivenlerden^*; yaklaşıyorduk yavaşça o kader anına, solda duran kırmızı stop düğmesine.. ne olduysa oldu o anda, bir hışım bir hırs bastım, durdurdum aleti..
  
  daha o dağdağa anını atlatmamıştık ki, iki kolluk kuvvetinin soğuk nefesini ve demokles'in kılıcını ensemizde hissettik.. sipahiler bizi derhal derdest edip merkeze götürdüler ve komsere çok bilmiş bir edayla:
  
  -işte amirim, merdiven sapıkları bunlar, dediler hep bir ağızdan.. amir, ikimizi de şöyle bir süzdü; benim fırfırlı şemsiyeme bakıp sırıttı pişkin:
  -o ne be öyle, dedi, etyen bey de:
  -reca ederim, beyefendi, merdiveni ben öldürdüm, diye lüzumsuz yere atıldı mevzuua.. o sırada komser etyen bey'in yanına gelip, gabardin fesine baktı uzun uzadıya.. yüzünde hebenneka bir ifadeyle de devam etti:
  
  -merdiveni bozdunuz, ya yenisini alacaksınız, ya da kodesi boylayacaksınız, dedi hoyratça.. etyen bey akabinde:
  -ah, kalbim! dedi..
  
  ben hiç istifimi bozmadan, balon etekliğimin altından alet çantamı çıkarıvermiştim bile -naçizane elimden her iş gelir, conta değiştiririm, pikap iğnesi tamir ederim vs.. velhasıl göz açayıp kapayana değin, eskisinden daha güzel bir merdiven yapıp hediye ettim komsere..
  
  o anda etyen bey, mendiliyle gözlerini kuruladı; etekliğimi bir güvercin gagaladı; komserin karısı evde çocuklara kısır yaptı..