the sinner

• kötü bir ikinci sezona sahip dizi.
  
  sardırarak izlememek için zor tuttum kendimi. finalde de eksik kısımlar vardı, tatmin etmedi. ne şok oldum, ne etkilendim. başroldeki çocuk da o kadar iticiydi ki hapse atsalar da kurtulsak dedim.
  
  gelelim cevapsız sorulara;
  
  --- spoiler ---
  
  ilki ve en önemlisi julian'ın öldürmek konusundaki motivasyonu neydi? onu kaçırdıklarını anladı da sadece bayıltmak istedi muhtemelen ve dozu ayarlayamadı. ama yine de tam olarak gösterilmediği için bu kısım çok havada kaldı.
  
  akıl hastanesinde kalan, tüm rahminin alındığını söyleyen kadına telefon eden 'şeytan' kimdi? bundan bi sonraki sahneden dedektif bi telefonun izini sürüp bi eve giriyor ve o evde savcının kendisini takip ettirdiği kişinin oturduğunu öğreniyor. hastaneye telefon eden kişi o muydu, oysa ne alaka?
  
  kadın doğumcunun intihar etme sebebi neydi? aslen çok da yasa dışı bi iş yapmamıştı ve zaten arkası da az buçuk sağlamdı. hemen gidip neşterle boynunu kesecek bi durum yoktu ki.
  
  moswood kurucusu adama ne oldu? vera özür çayı götürmüştü en son, o çayın içinde zehir mi vardı yoksa adam gerçekten sessiz sedasız gitti mi?
  
  sığır yetiştiricisi bıyıklı adamın katıldığı ayinlerin, ayak bölgesindeki yaraların, fahişenin zaten sevişmediği yönündeki imasının anlamları neydi? o ayinlere neden özellikle marin katılıyordu, ne yapıyolardı?
  
  --- spoiler ---
  
  ...
  
  sonuç olarak bence ilk sezon izlenip tadında bırakılması gereken bi diziymiş. en son bu hayal kırıklığını broadchurch dizisinin 3. sezonunda yaşamıştım.