• ortalama bir ülkenin vatandaşları için medya ve muktedirin insan üzerindeki baskısını anlatan, pek orjinal fikir içermeyen ama günümüz olayları üzerinden bazı mesajlar vermeye çalışan bir film.

    --- spoiler ---

    tabi bu filmin üzerine oturduğu fikirler ve senaryonun yazıldığı toplumsal seviyenin bizimle alakası yok. en son yazılanı başta söylemek gerekirse; bir uzaylı istilası söz konusu ama öteki istilalardan farkı uzaylılar insanları evlerinde hapis ediyor ve onlara talimatlar vererek birşeylere zorluyor. uzaylılar ise görünüşe göre itaat veya tapınma/teslimiyetten beslenen bir tür parazit.

    gece evin ablukaya alınması sonrası tv'den gelen açıklamalar ile sırasıyla medyanın topluma enjekte ettiği zırvalar ortaya çıkıyor. yalan, insanları birbirine düşürme, ayrıştırma, düşmanlaştırma, yabancı düşmanlığı, yobazlık...

    tanıdık geldi değil mi?

    tabi başta dediğimiz gibi bu filmin yapıldığı ülkede bir nevi eleştiri sayılır ama işin trajikomik yanı bu bizim gerçekliğimiz... işgalci uzaylının tv'den yaptığı acil durum yayınının bizde gerçeği var; hemde bir tane değil koskoca havuz medya. evin reisinin hiç direnmeden kabul ettiği evin annesinin kocası ile beraber açıkça veya pasif bir şekilde sessizce kabullendiği, çocukların kiminin itirazsız, üstelik filmdeki gibi "kalabalığın gücünden" haz alarak bazı hataları görse bile gücün yanında olmak için katıldığı, karşı çıkan çocuğun veya kız/erkek arkadaşının "düşman" ilan edildiği bir görüntü bize hiçte yabancı değil.

    tv'den yapılan yayın ile bütün yemeklerin hemen itirazsız çöpe atılabildiği ya da ülkenin değerlerinin birbir elden çıkmasına mazeret bulunduğu...? tv'den gelen talimatla herkesin kullanılmış şırıngalar ile "koruyucu iğne" yapılmasını emretmesine hintli hemşire kızın gayet yerinde/mantıklı itirazlarına rağmen "çoğunluğun baskısı" ile iğnenin yapılması, hatta kızın kendine bile yapması, sonradan "çıkıntılık" yapana uygulanan "tecrit" bunlar filmin hedef kitlesinden çok bize tanıdık geliyor. çünkü filmi seyredenler belki bu manada 2-3 tane, o da global ölçekte örnek bulabilecekken biz her gün bunları yaşıyoruz. mesela en yakın örnek ; dolar fırlamış giderken bazı kanallarda hala artmamıştı bile...

    tabi filmde yabancı düşmanlığı ve yobazlık mevzusu var. öncelikle bizde yabancı düşmanlığına en yakın olay suriyeliler... tabi bu da filmdeki gibi değil. ortalama bir ülkede halkın önemli bir kısmı zenofobik olsa bile demokratik ortam ve kanunlar bunu çoğunlukla açıktan yapılmasını kısıtlar. buna rağmen zenofobi bazı partilerin ve medyanın hatta zaman zaman hükümetlerin kullandığı bir şeydir. tabi bu da bizde çalışmıyor. çünkü ülkedeki zenofobiye en yakın unsur suriyeliler iktidar tarafından "dini" nedenlerle kayrılıyor, işlenilen suçlara dair haberler çıkmıyor, üstü örtülemeyecek kadar olanlara yayın yasağı geliyor. ülkede bir kısım vatandaş suriyelilerden fazla başka partiden veya siyasi görüşten olan komşusundan, vatandaşından nefret ediyor, filmdeki yobazlık konusunu burda görebilirsiniz, açıklamaya gerek yoktur sanırım? zaten hep beraber yaşıyoruz.

    velhasılıkelam gerçekliğin birilerinin kurgusundandan "renkli" olunca 2. sınıf bir filmin bile keyfi kalmıyor...

    --- spoiler ---
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap