• bana kalırsa özellikle batı insanının dogu insanına oranla daha cok icine girmis oldugu ve zaman zaman herkesin kafasında devrim olusturabilecek seviyede ortaya cıkan,binevi bilincaltı,çokça rutin duygu kabul edilebilecek olan,sebebleri daha cok icyapı ve hissedilis anına kadar yasanmıs olanlara dayanan ruhsal doyumsuzluk ve tatmin eksikliginin insani goturebilecegi yer ve bu eksikligin etkileri uzerine gidiyor film.
    babasının yoklugu ve olum sekli,annesininse cıldırtıcı derecede "uste dusme" seklinde uyguladıgı baskı,sevgiden uzak soguk ortam ve hayatında piyano ve bu enstrumanın getirdiklerinden baska bir şeye sahip olmayan yası geckin professor,memnuniyetsiz yasaminin onu goturdugu "ne yapacagını sasırmak" olayına girmek icin aradıgı bahane olan,ona ilgi duyan genc ogrenciyi buluyor , kısmen garipliklerini ona da yansıtıyor ve yasatıyor.
    isabelle huppert in oyunculugu gercekten goz kamastıracak cinsten.
    ayrica schubert in haneke nin takıntısı oldugunu dusunuyorum.bos tuvalet in cekildigi sabit goruntu de estetik adina ilgi cekici,kendini hissetirecek turden.
    kısmen iyi genel olarak vasat denebilir ...
197 entry daha
hesabın var mı? giriş yap