24707 entry daha
  • yaşanan son akıl tutulması ve olası bir ersun yanal hamlesi üzerine takımdaki yeni beklentilerimi ele almak istiyorum. ama öncesinde yaklaşık 6 aydır eleştirdiğim yönetimsel sorunlara da bir değineceğim.

    not: vakti olanlar ali koç ve fenerbahçe başlığındaki eski girdilerimi okuyabilirler.

    --- spoiler ---

    işin sonunda ne olursa olsun bir karara varmanız gerek. ama bunun bir 'karar' olması gerekiyor. ne yapacağız? seçim sürecinizdeki gibi mi devam edeceğiz yoksa ikinci yolu mu seçeceğiz? cocu kalsın, kalmasın yerine başkası gelsin... şu raddede çok muhim değil çünkü önemli olan bir karar verebilmek, doğru bir iletişimle net olabilmek. siz net olduktan sonra bu taraftar yine kahrolur ama bir şekilde sabır eder, sizin arkanızdan gelir.

    --- spoiler ---

    2 ekim 2018'de rizespor mağlubiyetinden sonra bunları söylemişim. karar alınmalı ve ona göre hareket edilmeli dememin üzerinden neredeyse 70-75 gün geçmiş ama gelinen noktada hala bir karar alınabilmiş değil. bırakın karar almayı yönetim ne düşünüyor, amaç günü kurtarıp haziran ayında yine doğru hamlelerle geleceğin tuğlalarını tek tek dizmek mi onu dahi bilmiyoruz.

    cocu'nun kovulmasına denk düşen 30 ekim 2018 tarihli girdimde de (bkz: #82802832) yine aynı soruyu sormuş ve ''artık yönetimin bir karar alması gerekiyor ersun yanal gibi hamlelerden yana değilim ama takımın ekseni artık başka yere kayıyor'' diyerek de aslında olası bir yanal hamlesini anlayabileceğimi belirtmiştim. gerçekten de durum bundan ibaretti ama yönetim tekrardan zar atıp yardımcı hocaya yıktı takımı.

    galatasaray maçında oynanan oyun oldukça göz boyadı. maçın ilk yarısındaki plan doğruydu, topu üretkenlik anlamında sorunlar yaşayan galatasaray'a bırakmak ve rakibin zaafını beklemek. belki de yassine benzia son tercihlerini doğru yapsaydı takım içeriye 0-2 gibi bir sonuçla girecekti. tek maç özelinde strateji doğru ama peki ya diğer maçlar? fenerbahçe ligdeki kaç maçta topu rakibe bırakıp savunmasını sağlam kurabilir ki?

    yönetim galatasaray maçını yanlış değerlendirip erwin koeaman ile zar atmak istedi. koeman'da gelecek kaygısı taşımadığı ve cocu gibi 3 yıllık bir plana sağdık kalması gerekmediği için acil önlemler alıp takımı direkt ayağa kaldırmak istedi. buna isterseniz advocaat effect diyebilirsiniz. kendisi nasıl lens ve persie üzerinden bir oyun kurduysa koeman'da valbuena üzerinden bir oyun kurdu. oyun gelişiyormuş gibi gözüktü ama hayır, tıpkı advocaat sezonundaki gibi futbolcu performansına direkt bağlı bir oyun ortaya çıktı. o sezonda da rakipler lens'in fişini çektikleri gibi fenerbahçe bitmişti bu sezon da eğer sakatlanmamış olsa valbuena'nın fişini çekince fenerbahçe yine felaket oyunlar ortaya koyacaktı.

    peki burada nasıl bir çözüm gerekli? tekrarlıyorum çözümden önce bir karar almak gerekli. fenerbahçe tamamen freni patlamış bir kamyon edasıyla yokuş aşağıya doğru yol alırken yönetim akıl tutulması yaşıyor.

    olası bir yanal hamlesinden sonra oyun nasıl gelişebilir? ya da gelişir mi?

    daha önce ersun yanal demenin neden doğru olmadığı hakkında bir girdi yollamıştım: (bkz: #81857368)
    sonra cocu'nun değiştirdiği sistem ile birlikte de ''ersun yanal neden olmasın'' şeklinde fikirlerime güncelleme getirmiştim:(bkz: #82802832)

    ana akım medya fenerbahçe'nin oyununu nasıl okuyor?

    1. fenerbahçe çok zor gol buluyor
    2. rakip yarı sahada teknik kapasitesi yüksek oyuncuları yok ve top orada kalmıyor
    3. slimani çok formsuz, cocu'nun ipini çekti
    4. frey ikinci lig seviyesinde bile değil
    5. tüm bu nedenlerden ötürü üretemeyen fenerbahçe ligde dibi bulmuş vaziyette.

    bu maddelere katılabilirsiniz ama bazen bu tarz durumları tersten okumak gerekli. yani burada fenerbahçedeki sorunları tartışırken soruyu şöyle sormamız gerekli:

    fenerbahçe'nin oyunundaki temel sorunsal hücum eksikliği midir yoksa sahada yerleşim problemleri ve takım savunmasındaki zaafiyet midir?

    eğer soruyu böyle sorabilirsek cevaplara daha kolay ulaşacağız.

    fenerbahçe'nin takım savunması düşünülenin aksine özellikle son 3 yıldır çok kötü. peki neden bunun tam aksi düşünüldü? çünkü aynı anda hem topal hem souza oynadı sürekli. ama kimse demedi ki; savunma madem iyi bu adamlar neden aynı anda sahada. tam tersi savunma zaafiyeti olduğu için ve eldeki stoper kalitesi çok düşük olduğu için fenerbahçe'nin oyun kurulumu bu iki oyuncudan başladı. savunması zayıf olduğu için de mevcut direktörleri oyunun temposunu düşüren, yeri geldiğinde oyunu geride kabul eden takımlar tasarladılar.

    (bkz: vitor pereira)
    (bkz: ismail kartal)
    (bkz: aykut kocaman)
    (bkz: dick advocaat)

    hadi diyelim aykut kocaman ''yan pas reyis'' , hadi diyelim ismail kartal da aykut'un öğrencisi. ya diğerleri? hepsi oyunun temelinde aynı sorunu, aynı taktik disiplinsizliği ve kadro kalitesizliğini gördüler. mecburen oyunu sürekli geride kabul edip, önce gol yememeyi stratejilerinin odağı haline getirdiler.

    bu noktada değişen dünya futbolunu görmezden geliyoruz. bugün en iyi hücum eden takımlar aynı zamanda en iyi savunma disiplini olan takımlar. city hücum ederken bile bir yandan savunma yerleşimi yapıp topu olabildiğince hızlı kazanmaya bakıyor, liverpool deseniz skora ihtiyacı varsa savunmasını rakip sahadan başlatıyor. yani gelişen oyundaki kilit noktalardan birisi eğer iyi bir savunmanız varsa iyi hücum edebilmenizin önü açılıyor.

    şenol güneş'in tank gibi oynayan beşiktaş'ını hatırlayalım. takım savunması o kadar iyiydi ki sadece gerçek origini 2 tane savunmacı ile tüm ligi ve hatta şampiyonlar ligini domine etti.

    peki fenerbahçe'nin elindeki kadro ve taktik disiplin kalitesi ile oyununu bu yönden geliştirmek olası mıdır?

    pekala olasıdır. peki bunu kim yapabilir? bence ülke futbolunda ersun yanal bu isimlerin başında geliyor. eski dönemlerde formda bir fatih terim'de bu tarz durumlarda beklenmeyecek hamleler ile sonuca ulaşmış, şenol güneş de 2 savunmacı ile daha yakın tarihte neler başarmış hepimizin malumu. elbette yanal'ın elinde sihirli bir değnek yok. roman'a dokunup onun içinden bir kjaer çıkaracak değil. mehmet topal'ın kulağına fısıldayıp da onu tekrardan 27-28 yaşındaki temposuna döndüremez. ama saha içi yerleşimi ve takıma yeniden kazandırılacak atletizm ile beraber evet şampiyon yapacak, ilk 5'e girecek bir oyun koyamaz belki ama önümüzdeki sezonun yapısını kurabilir, en azından senenin geri kalanında bize birşeyler vadedebilir.

    1. fenerbahçe'nin tekrardan dönüşümlü formasyonlara ihtiyacı var. maalesef takım son 2 yıldır çok statik oynuyor.
    2. oyuncu kalitesi düşük, top yarı sahada tutulamıyor. bu yüzden oyun sıkıştırılıp direkt hücüm denenmeli.
    3. defans hattı takım savunması zayıf olduğu için sürekli geri kaçarak oynuyor, haliyle bloklar arası açılıyor ve takım savunması yerlerde geziyor. defans hattı olabildiğince orta sahaya yaklaştırıp orta alanda oynayan oyuncuların da oyuna ekstra dinamizm katması gerekli.
    4. bir zahmet islam slimani de 3-5 tane içeri vuru versin.

    bu minvalde:

    3-1-4-1-1

    1. andre ayew topla 3. bölgede buluştuğunda maalesef yaratıcılıktan sınıfta kalıyor ama oyunu geriden kurması gerekirse çok faydası dokunacağını düşünüyorum.

    2. hasan ali kaldırım sol bek mevkisi için temposu tartışılır ama eğer sol stopere evrilirse ve fenerbahçe gelecekte bu modern 3-5-2 sistemlerini benimsemeyi düşünürse futbolu burada dahi bırakabilir.

    3. jailson'un değeri cezalı olduğu zaman anlaşıldı diye düşünüyorum. oyuncunun defosu tamamen blokların çok açılmasıyla alakalı. daha önce oynadığı bölgede kante olsa dahi toparlayamayacağını söylemiştim. ama takım boyu kısalırsa jailson'dan acayip bir canavar yaratabilir ersun yanal. ayrıca bu sistemde oyunu kuran winger backlerin arkasını da dolduracağı için oyuncunun temposunun çok önemi var. maalesef mehmet topal'ı görüyoruz, kan ağlıyoruz.

    4. bence eljif elmas'ın oyunu git gide geriye doğru yol alıyor. biz hep şu hataya düşüyoruz, ''genç adam oynasın, gelişssiiin!'' bazen bu gençlerin gelişmesi için kenarda oturması, doğru zamanı, doğru sistemleri beklemesi gerekiyor. eljif daha henüz oyununa kendi karakterini oturtamamış bir futbolcu. bu yüzden kendi karakteri ve oyun anlayışı olmayan bir takımda da deli dana gibi etrafta dolanıyor. neden ajax'ın kötü senelerinde bile çok iyi genç futbolcular çıkartabiliyor ya da porto, dortmund? çünkü adamların belli bir oyun karakteri ve sistemleri var. aşağıdan gelen genç oyuncunun talimatları çok önceden belli, kafada soru işareti yok. genç oyuncu oyununu neye adapte etmesi gerektiğini biliyor. ama bizde 30 yaşındaki adam bile ne oynadığının farkında değil, eljif ne yapabilir ki? oyununun özellikle cocu'dan sonra ciddi anlamda geriye gitmesinin başlıca nedeni de bu. ama ersun yanal direkt direktifler ile birlikte bu sorunu çözebilir. ve bence eljif'in oyunu henüz olgun olmadığı için ortasahanın göbeğinden çok kanatlara açılıp oynaması, en azından bir tarafını çizgiye vermesi şimdilik onun için daha iyi olacak. yani ne yapacak? ayew hücuma çıktığında eğer geriden oyunu kuran eljif ise ayew'in bölgesine kayma gerçekleştirecek.

    5. fenerbahçe'de seviye o kadar yerlerdeki maalesef 2 senedir sakat olan bir mehmet ekici dahi elde parlıyor. oyuncu elinden geleni yapıyor, orada hiç kuşku yok ama bu kadar iyi gözükmesinin nedeni mevcut fenerbahçe durumu. mehmet 90 dakikayı çıkaracak fiziksel kapasiteye sahip olduğu takdirde eldeki oyuncu kadrosunda 1 numaralı isim ama o seviyeye gelebileceğine inanmıyorum. ayrıca aynı bölgede de oyuna ikna edilmiş, artık dar alana sıkışmış ve blokların yakın tutulduğu bir dizilimde benzia'dan beklenen katkı alınabilir. bazı maçlarda ekici, benzia yanyana denenebilir.

    6. isla üzerine diyecek çok bir şey yok. kendisine çok küfür ettirdi geçen sene ama eldeki kadroda elle tutulacak bir iki isimden birisi. sadece oyuna koyduğu tempo bile kadroda öne çıkmasını sağlıyor, varın fenerbahçe seviyesini siz düşünün. ayrıca 3'lü savunma sistemlerinin kanadında bu adam tam bir canavardır, bunu da ekleyelim. oyunu daha da gelişir yanalla beraber.

    7. michael frey çok eleştiriliyor ama hep diyorum kadrodaki gerçekten kilit öneme sahip oyuncuların başında geliyor. lafı uzatmayacağım hakkındaki düşüncelerimi kendi başlığında da görebilirsiniz ama oyun aklı yüksek ve oyun hızı olarak oldukça iyi bir futbolcu. süper lig seviyesinde değil diyen oğuz çetin gibi sinsiler aynı yayın içerisinde ismail köybaşı için belli yetenekleri var milli futbolcu falan diyor. gerisini siz düşünün. frey 630bin euro'ya oynuyor. eleştirenler ismail, eren, pektemek, tarık, alper, slimani, love, larin... liste o kadar uzar ki... maaş yüklerine bakabilir.bu isimlerin hepsinin 3 de 1 parasına oynuyor ama nedense bir tek frey süperlig seviyesinde değil. *

    8. islam slimani.. o topu içeri sokacaksın arkadaşım. sokamazsan ersun yanal seni farklı yerlere sokabilir. kendisi üzerine daha fazla yorum yapmaya gerek yok.

    9. roman konusunda allah kolaylık versin. önceden topal'ın oraya evrilmesi gerektiğini düşünüyordum ama kendisi roman'dan da kaçak dövüşüyor. bu noktada standart bu kadar yerlerdeyken hala kenarda bekleyen reyes ve yiğithan düşünmeli. hoca belki bu iki isme dokunur, bilemeyiz.

    bu formasyonda hücum'da 3'lü sisteme döndüğünüz gibi savunmada 5'li ve hatta 4-4-2 sistemlerine de takımınızı eğip bükebileceğiniz bir sistem. örneğin

    eldeki fenerbahçe kadrosu evet yetersiz ama bu tarz kaymalara müsait joker oyuncuları 3-5 farklı mevkide yer edinebilecek isimleri mevcut. bu formasyon ile beraber fenerbahçe'nin savunma oyuncularının kalitesi artmaz ama takım savunması kalitesi artar. çünkü oyunu direkt oynayacaksınız, rakibi belli bir alana sıkıştırıp birbirinize daha yakın olacaksınız. böylelikle kalite sorunu yaşayan bir çok rakibinizi oyun olarak boğacaksınız. fenerbahçe'nin bugüne kadar ki en büyük sorunlarından biri de bu oldu çünkü, oyunu çok geniş alanda oynayıp rakibe büyük alanlar verdi. haliyle sürekli savunma blogu ile rakibin hücum blogu normal bir atakta bile kontra yemiş gibi bir duruma düşüyor. böyle bir oyunla bunun önüne geçebilir, en azından tempoyla beraber de göze biraz daha hoş gelen oyun oynanabilir.

    bunu gerçekleştirmek için gerekli olan nedir?

    1. tempo
    2. atletizm
    3. kararlı bir oyuncu kadrosu
    4. jailson
    5. frey
    6. ersun yanal

    her şey çok güzel olacak, yarın güneş doğacak demiyorum ama sezonun geri kalanı için en azından seyirlik olarak daha iyi bir fenerbahçe izleyebiliriz.

    edit: mixalispavlis4 güzel bir mesaj atmış ve vitor dönemine dikkat kesilerek ''defans kalitemiz çok iyiydi'' demiş. bu yüzden demek istediğim şeyi açmak istiyorum çünkü kendimi tam anlatamamışım.

    evet vitor döneminde tek tek oyuncu oyuncu geri 4'lü ve hatta 6'lı taş gibi oynuyordu. ama modern futbolda artık geride oyun bekleyerek savunma yapmak diye bir şey yok. en azından fenerbahçe'nin türkiye içinde böyle oynamaması gerekiyor. bu açıdan evet oyuncu bazında iyi futbolcular vardı ancak takım savunması yine zayıftı, takım savunması zayıf olduğu için de takım iki dos ile oynuyor, oyunu geride kabul ediyordu. simon kjaer çok iyi bir savunmacı ama açık alanda defoluydu. topal da alışkanlığı gereği stoperlere çok kayıyor ve takımı çapa gibi geriye çekiyordu. haliyle defans ile forvet hattı blogunun arası açılıyor, bu yüzden de takımlar o bölgede istediği gibi oyunu yönlendiriyorlardı. vitor bu yanlışı çabuk farkedip madem savunmamı önde kuramıyorum, baskıyı arttıramıyorum o halde forvet hattını geriye çekerek oyunu 1. bölgede sıkıştırmalıyım dedi. yani fenerbahçe iyi bir savunma takımı olduğu için savunma yapmıyor, tam tersi iyi bir savunma takımı olmadığı için savunma yapmayı öncelikli hale getiriyordu. istatiksel olarak en az gol yemeniz her zaman en iyi savunmanın sizde olduğunun göstergesi değildir.

    vitor tam bu noktada 1 sezon sonunda oyununa bir çözüm getirdi ve o sene ortalığı kasıp kavuran monaco'yu az kalsın eliyordu. bunu yaparken de 3-5-2 sistemine döndürdü takımını. ön alanda baskı ile alan daralttı, takımına pas yaptırmayarak topu sürekli ileri vurdurtup dönenleri toplamaya çalıştı. çünkü elinde yine pasör özellikli, oyunu ileride tutacak bir kadrosu yoktu. ve planı tuttu da. iki maçta da kötü kaleci hatalarıyla fenerbahçe elendi monaco'ya. fenerbahçe kariyerinin en doğru hamlesini yaptığı an vitor yanlış yaptığı için görevden alındı.

    eldeki oyuncu kadrosunun kalitesi o dönemkinin gerisinde, en azından performans olarak. ancak oyuncu tarzı olarak benzer özellikteki oyunculardan var. ve ersun yanal daha önce benzer bir kadroyla bu oyunu oynattı fenerbahçe'ye. üzerinde durmak istediğim konu buydu.

    ayrıca taktiğe bakıp kevgir diyen arkadaş, sözüm sana;

    fenerbahçe: rizespor'dan 3, ankaragücü'nden 3, kayserispor'dan 3, akhisar'dan 3, zagreb'den 4, trabzonspor'dan 8 (2 yedi ama reel skor bu) yerken ve hemen hemen statik 6 savunmacı ile oynarken kevgir değil miydi? bir şey demeden önce durup bir düşünün, oyunu analiz etmeye çalışın. modern dizilimde statik 6 defans oyuncusundansa, hareketli, tempolu ve sürekli kayma gerçekleştirebilecek olan 2 defans oyuncusunun yanına 6 adam ekleyebilirsen çok çok daha iyi savunma yaparsın. bazı takımlar artık sadece 1 stoperle oynuyor hatta o adamlar da ön libero gibi oynuyor. saha dizilimi yanıltmasın 5-10 metrelik kaymalarla 3'lü sistemleri saniyeler içerisinde 4'lü ve 5'li savunma hatlarına evrilebilir. buradaki kilit nokta blokların arasını olabildiğince sıkıştırmak, rakibe orada alan bırakmamak. fenerbahçe isterse 6 savunmacı ile oynasın, mevcut strateji de kiminle maç yaparsa yapsın savunma geri kaçıyor ve tüm rakip oyuncuları de marke şekilde hareket ediyor. bu kevgir değil mi? (bkz: akıl) (bkz: mantık)

    not: evet tanım olarak uzun vuran ve oyunu sıkıştıran bir fakir maurizio sarri'si
    not 2: hayır emre özcan değilim. * (bkz: parma maniac)
29712 entry daha
hesabın var mı? giriş yap