824 entry daha
  • şimdiki formatta euroleague’in normal sezonda eski cazibesi yok. uzun sezon demek takımların belli sürelerde ikinci üçüncü viteste gitmesi demek. uzun sezon demek hocaların maç satma lüksü olması demek (maç satmaktan kastım şike tarzı değil, hocalar kafalarındaki oyun şablonlarını sahada görmek için galibiyeti rahatlıkla feda edebiliyorlar. obradovic bu işi en seven adam). uzun sezon demek fazladan gereksiz yorgunluk demek. bu yüzden bu 16 takımlı geniş sezon işini sevmiyorum ki sayı 18 olacak.

    eski formatı daha çok tutuyordum ben. 4x4 top16 grubu formatı hiçbir şekilde hatayı affetmediği için bütün maçlardan kemik sesi geliyordu. 18 maçla play-off’a ulaşılıyordu. bu sayı şimdi 30. nicelikle nitelik ters orantılı.

    nba de bu durumdan muzdarip. 82 maç bence gereksiz uzun bir maraton ve bunun yansımaları sahada kabak çiçeği gibi görünüyor. bir de reklam/şov temelli amerikan kültürü nedeniyle bir maç 2.5 saatten az sürmediği için nba normal sezon maçları keyiften çok sıkkınlık veriyor bana. komple at çöpe gitsin demiyorum ama ekserisi çöp.

    nba vs euroleague cidden çok dengesiz bir versus, burası açık. ama normal sezon maçlarını seyir keyfi açısından kıyaslayacak olursak yukarıda saydığım tüm olumsuzluklara rağmen euroleague bir adım önde.
381 entry daha
hesabın var mı? giriş yap