41 entry daha
  • annem ve babam 80 dönemini yaşamış, devrime inanmış aktif hareketin içinde olmuş insanlar. ikisi de devlet memuruyken aralarında bir anlaşma yapmışlar. inandıkları eylemlere, protestolara, grevlere sırayla katılıyorlarmış, böylece birinden biri ceza alır meslekten uzaklaştırılırsa diğerinin maaşı ile idare edebiliyor veya birini içeri alırlarsa diğeri çocuğa yani bana bakıyormuş.
    geçtiğimiz senelerde, devletle ilişkisini çoktan kesmiş, 60 yaşını aşan babam ergenekon davalarını izlemek için silivri'ye giderken annemi yanına almadı, demek ki hala anlaşma devam ediyor.

    şimdilerde ben ne zaman bir ortamda sivri bir şey söylesem annem korkuyor. "çocuğun var, ona kim bakacak" diye duygu sömürüsü yapıyor. büyük bir gönül rahatlığıyla "sen bakacaksın" diyorum anneme. "zamanında beni bırakıp giderken iyiydi şimdi diyet vakti" diye iyice iğneliyorum.
    işin şakası elbette ama her şakada olduğu gibi bir gerçeklik payı var. öyle bir korku kültürünün içindeyiz ki toplum polisleri bizim o gözümüzde büyüttüğümüz iktidarın öfkesinden daha zararlı.

    başı sonu belli, niyeti ortada olan bir cümleden akıl almaz bir anlam çıkarmayı başarıyorlar. sonra da işte savcıya git, mahkemeye çık, savunmanı yap, niyetini ve oluşturulmaya çalışılan algının saçmalığını anlat, uğraş dur. ama zaten yıldırma politikaları da tam olarak bu. "kim uğraşacak bunlarla" diye düşünüp içimizdekini dökemeyelim istiyorlar. istedikleri de yavaş yavaş oluyor.

    yapı olarak zaten hakarete, terbiyesizliğe, aşağılayarak üstün çıkma çabasına uygun biri değilim. haliyle niyetimi kendi ahlakım içinde dile veya klavyeye döküyorum. burada takip ettiğim insanlar arasında bu konulara hiç girmeyenler var. yazma mecburiyetinde değiller ama korkudan yazmıyorlarsa bu gerçekten çok acı. dünyaya bir kere geliyoruz, haksızlığa da sesimizi çıkaramayacaksak o sese sahip olmanın ne anlamı var.

    lüzumsuz edit: sorun burada yazıp yazmamak değil, sorun burada yazmanın bile bir korku öğesi olması. yazmak istememek ve yazmamak nasıl bir haksa yazmak isterken yazamamak da o derece büyük bir baskıdır.
    yanlış anlaşılmakla ilgili hiç sıkıntım yok, sadece doğru anlayamayanlar için daha açık belirtmek istedim. hadi sağlıcakla...
63 entry daha
hesabın var mı? giriş yap