156 entry daha
  • “• görmüyor musun? dünyamızı aydınlatan yüce güne can saçar, hayat saçar. her an nûrdan boşanır, yine her an nûrla doldurulur.

    • ey mânâlar âleminin güneşi, sen de canlar saç, şu köhne dünyaya yenilik ver, yenilik göster.

    • insanın vücuduna da akıl ve can, gayb âleminden akar sular gibi gelip duruyor.

    • her zaman gayb âleminden insanın bedenine yeni yeni hayat ve ilâhî feyizler gelir. bu feyizlerle insana, ten âleminden dışarı çık, kendinden kurtul, iyilik et, başkalarına hizmette bulun emri verilir.

    • peygamber efendimiz, buyurdu ki: "dâima iki melek, öğüt vermek için, hoş bir şekilde, tatlı bir sesle seslenirler.

    • derler ki: ya rabbi, cömertleri, yoksullara ihtiyaçları olan şeyleri verenleri doyur, ihtiyaçtan uzak tut, onların verdikleri her dirheme karşılık, yüz bin dirhem ihsan et.

    • allah'ım, malını esirgeyenlere, cimrilere de dünyada ziyan üstüne ziyandan başka bir şey verme."

    • yardım etme, verme durumu müsaid olan nice kişiler vardır ki, onların lâyık olmayanlara vermemeleri, vermelerinden daha iyidir. sen de bu yüzden, allah'ın verdiği malı, ancak allah'ın emrine göre harca.

    • harca ki, hadde hesaba sığmaz hazine elde edesin ve bu suretle allah'ın ihsan ettiğini israf ederek, kâfirlere katılmayasın.

    • çünkü, mekke kâfirleri, kılıçları peygamber efendimize üstün olsun diye, kendi ma`budlarına develer kurban ederler, mallarını boş yere harcarlardı. hakk'ın emrini, hakk'a ulaşmış bir kâmilden sor, öğren; çünkü her gönül, hakk'ın emrini anlamaz ki.

    • yersiz ihsan, âsi bir kölenin, güyâ adalet ediyorum, ihsanda bulunuyorum diye, pâdişahın malını eşkiyaya dağıtmasına benzer.

    • kur'ân-ı kerîm'de "onların bütün bağışları hasrettir, iç acısıdır." diye gaflet ehlini korkutan bir âyet vardır.

    • şu âsi kulun adaleti, ihsanı, onu pâdişahtan daha çok uzaklaştırır, gözden düşürür, yüzünü karartır.

    • işte bunu içindir ki, mü'min yardıma, lûtfa mazhar olamamak korkusundan, dâima namazda; "ya rabbi, sen, bizi doğru yola sevk ve hidâyet eyle." diye dua eder.

    • para vermek, mal vermek, cömert kişiye lâyıktır. âşıkarın cömertliği ise can bağışlamaktır.

    • sen, allah rızası için ekmek versen, sana ekmek verirler. allah uğruna can verirsen, sana can verirler.

    • şu çınarın yaprakları dökülürse, cenâb-ı hak, ona yapraksız da yaşama gücü verir.

    • dağıtmaktan, cömertlikten ötürü elinde mal kalmasa, allah'ın inâyeti, seni, hiç ayak altında çiğnetir mi?

    • ekin ekenin anbarı boşalır ama, bu işin iyiliği tarlada belli olur.

    • fakat, buğday ekilmez, yerinde kullanılmaz da, anbarda saklanırsa, bitlere, küçük kurtlara, fârelere benzeyen hadiseler onu tamamiyle mahveder.

    • bu dünya fânîdir, geçicidir. aradığını geçici olmayan sebatlı ve kararlı; olan âlemde ara. senin görünüşün, şeklin sıfırdır, hiçtir; sen, kendi mânânı, sende bulunanı ara.

    • şu tuzlu, şu acı hayvanî rûhu kılıç önüne götür de, ona karşılık, tatlı denize benzeyen ilahî rûhu al.”

    mesnevi'den...
271 entry daha
hesabın var mı? giriş yap