38 entry daha
  • guy ritchie'in o alıştığımız güzelim tarzından uzaklaşıp çeşitli mecralara doğru yelken açtığı bir film izledim sanırım. yer yer fight club, yer yer pi, yer yer usual suspects, yer yer oceans eleven, yer yer donnie darko, yer yer mulholland drive, yer yer kill bill, yer yer de snatch/lock stock kırması bir haz aldım. aslında bu hazların hepsi birleşince ortaya "20. yüzyılın son çeyreğinin eksantrik ve kült sineması"* çıkıyor ya, neyse. emin de değilim. ama şunu söyleyebilirim ki başına buyruk kendi halinde takılan bu savruk filmin bütünsel bir havası kesinlikle yok. (ki sanırım guy ritchie özellikle homojen olmasını istememiş filmin) ve anlaşılmaz olmak için özel çaba sarfedildiğini hissettiriyor insana. böyle düşününce damakta bıraktığı tad fena değil gibi, ben keyifle izledim. (özellikle renklerin kullanımı, anlatım teknikleri arasındaki kaymalar, fotoğraf gibi çekilmiş sahneler, ray liotta'nın finalde oyunculuk konuşturması vs.) ama daha iyi anlamak için oturup tekrar tekrar izleyenlere eziyetten zulümden başka bir şey değil bu film. yapmayın etmeyin. hatta konuşmayalım bu filmi birileriyle, guy ritchie'nin oyununa gelmeyelim. o ibnetor da bunu istiyor. istediği şeyi ona vermeyelim.*
206 entry daha
hesabın var mı? giriş yap