9 entry daha
  • askeriyedeki puan sistemi yüzünden (tabii ki torpilsizler için geçerlidir), puanı az olan askeri personelin gitmek zorunda kaldığı kamptır. hangi dönemde giderseniz gidin, en az bir kere yağmurlu bir güne yakalanırsınız. sahildeki büfelerde o güzelim pınar ürünlerinin hangi işlemlerden sonra bu kadar kötü bir tad verebildiğini düşünürsünüz, her odada digiturk olmasına rağmen neden sadece türk filmleri verilen kanalı izleyebildiğinizi merak eder durursunuz.bir de erdek askeri kampı ritüelleri vardır ki süperdir; mesela her sabah seferberlik ilan edimiş gibi onlarca asker kıyıya biriken deniz analarını toplarlar ama sadece bir saat sonra, sahil yeniden ilk haline geri döner. gündüzleri; deniz anaları, atari salonu, bilardo turnuvası, büfelerden yenilen iğrenç hamburgerler, içilen sıcak kolalar, streetball turnuvaları (ki bu turnuvalardan birinde yaş klasmanı uygulanmadığından, 14 yaşımda, 20-25 yaş grubu ayı-yogilerle maçlar yapmıştım) derken akşam esas eğlence başlar; askeri disco! karacıların disco'su kapalı, türbeye benzer bir yapıda abuk sabuk bir binadır, ortalama discodan yegane farkı, gündüz her türlü maymunluğu yapan kızların/erkeklerin gece olunca karizma takılmaya çalışmasıdır (tabii o yaşlarda normaldir). bir de bu discoda 80'lerin modası hiçbir zaman bitmez, kokteyl'lerinden tutun da çalan müziklere kadar herşey "80'ler gecesi" programı havasındadır. havacıların discosu ise kampın en sonunda, tarihi bir kale biçiminde tasarlanmış olan, açık hava discosudur. alkol bedavaya yakın bir fiyattan satıldığından gecenin ilerleyen saatlerinde ortam yapamayan/kız bulamayan erkekler ottan boktan sebepler yüzünden kavga çıkarırlar, ama kavga askeri bir bölge olan ve doğal olarak askeri kuralların geçerli olduğu bir yerde olduklarından ciddi bir şey yaşanmaz, dolayısı ile komik sahneler yaşanır. ve tabii ki bir açık hava sineması vardır ki, anlatılmaz yaşanır; 15 günlük kamp süresi boyunca en az 8 sefer "top gun" izlersiniz, üstelik geçmiş yıllarda da defalarca izlemenize rağmen eğlenirsiniz, diğer günlerde de "rain man" izlemekten kafayı yersiniz ama çocuk olduğunuzdan pek anlamazsınız.
    tüm bu asker mantığı örneklerine rağmen, bir kez olsun sıkılmazsınız, çünkü etrafınızda, sizin gibi annesi/babası asker olan ve aynı problemlerden muzdarip yığınla velet vardır ve sadece bu bile eğlenmek için yeterli bir sebeptir.

    (bkz: asker çocuğu olmak)
17 entry daha
hesabın var mı? giriş yap