5 entry daha
  • kişinin rahatlamak için derdini, sıkıntısını bir şahısla paylaşması durumudur. kimi zaman insan sadece kendine destek olacak, teselli edecek birini arar; bu dönemlerde bir dost, samimi bir arkadaş hatta dinleyebilecek herhangi biri iç dökme hedefi olabilir. çoğu zaman da, içini döken kişi karşısındaki insandan tavsiye de beklemez, sadece dinlenilmek ve haklı bulunmaktır bencil insanoğlunun beklentisi. her insan da bir şekilde içini dökme ihtiyacı hissetmiştir yaşamının herhangi bir anında. hangimiz haksızlığa uğradığımızı düşündüğümüz, kendimizi itilmiş hissettiğimizde içimizi dökmedik ki birine...

    kendini dinletip derdini, kederini anlatıp bir nevi rahatlayan kişinin derdini döktüğü kişi bir dostu değilse bir sonraki durağı büyük ihtimalle pişmanlıktır. mesela, okuldan bir arkadaşına derdini anlatan şahıs (okuldakilerle olan sorunları, ailevi şeyler vesaire...), bütün sıkıntıları geçince hatta bu sıkıntıları aslında kendisinin abarttığını anlayınca, içini döktüğü arkadaşını her gördüğünde sosyal kalkanından arınmış olmanın ve açık noktalarının bilinmesi zaafiyetiyle eziklik olarak tanımlanabilecek bir duygu içerisinde pişmanlık duyacaktır.

    düşünün, bir arkadaşını içimi dökeceğim derken tabiri caizse itin götüne sokmuş biri daha sonra o arkadaşıyla arasını düzeltip, yanlış anlaşılmaları giderdikten sonra arkadaşıyla beraberken içini döktüğü kişiyi görse nasıl utanmaz, nasıl söylediklerine pişman olmaz. (velev ki arası düzelmesin; yine yazıktır, yine pişmanlıktır sonu.)
138 entry daha
hesabın var mı? giriş yap