yazıktır

• " ne diye efsun ararsın daha... daha... daha ?
  ağustosda doğan güneş gibi aleni, hal...
  
  zan : bunun kimsesi yoktur. sahip çıkanı yoktur. güçsüzdür. zayıftır. ez-geç ! ez ha geç !!
  
  zan ile niyet kötü. kötü niyet ile amel hata. hataya mukabele ceza. cezanın adı eziyet. ömrü billah eziyet.. zan edip hata etme sakın. edebi muhafaza her daim.
  
  - hani düşünmüşsün ki 'ederim'. ben ederim de bulmam.
  peki ya ben ? beni ölü mü saydın? yok mu saydın ? saydın - sövdün... şimdi allah şahit olsun ki 'bak tebessüm ediyorum' allah şahidim olsun ki ; ben seni kan tükürürken seyreyleyip, sigara içmeye ahdettim. tetikle parmağın kardeşliği, kurşunun etine teması bana yetmez. ciğerlerini parça parça dudaklarından tükermene vesile olmaya, gönüllü gönül verdim. değil mi ki benden işitmiştin 'yazıktır' diye .. ? madem duymazdan geldin şimdi tümünü duy! zira biz, işittik ve itaat ettik. "