5 entry daha
  • --- spoiler ---
    okuması bir aydan fazla zamanımı almış olan tuğla. konu ve kurgu olarak oldukça çekici bir kitap gerçekten (her ne kadar zaman zaman 15. yüzyılda istanbul'da baş gösteren veba salgını ile cesetlerin kalplerine kazık çakarak mücadele eden imamlar gibi fazla fantastik öğelerle karşılaşıyor olsak da). fakat daha önce de değinildiği gibi kitabın çoğu birilerinin birilerine yazdığı mektuplardan oluşuyor ve iş artık öyle bir hal alıyor ki mektubun içinde başka bir mektup okuduğunuz oluyor. bu da haliyle kitabın akıcılığını önemli derecede etkiliyor. başka yerlerde de karşılaştığım kitaptaki türk düşmanlığı eleştirisine ise kesinlikle katılmıyorum. balkanlar'da osmanlı'nın bıraktığı izler, osmanlı'nın bu bölgeyi yönetmekte gösterdiği başarı, osmanlı'nın hayaleti gibi konular kitapta daha çok göze çarpıyor. zaman zaman türkler'den sözüm ona zulüm görmüş olan balkan halklarından da bahsediliyor (misal osmanlı paşası'nın haremine girmektense dağın tepesinden kendisini atan bulgar kızını konu alan folklorik türkü) ama bunlar vuku bulmuş olması gayet normal olan şeylerdir, olmaması anormaldir zaten, her büyük imparatorluğun tarihinden böyle şeyler mutlaka çıkar. tamam oralardaki halkın çoğu kardinal külahı görmektense türk sarığı görmeyi tercih etmiş olabilir eyvallah da seçme şansları olsa ne külah ne de sarık görmek isterlerdi herhalde, adamların osmanlılar'ı "oo hoşgeldiniz sefa geldiniz" diye karşılamış olmalarını beklemek abesle iştigaldir. dediğim gibi osmanlı'nın yönetimsel başarısı kitapta kesinlikle daha çok vurgulanıyor (şimdi bu entry'i "lan adam ver kurtulcu, liboştur da bu şimdi" falan diye kötüleyenler çıkar diye peşinen söyleyeyim, zamanında afedersiniz balkanlar'ın bir tarafına koyduktan sonra, hatta dünya genelinde kullanılan balkan kelimesi türkçe olduktan da sonra balkanlar'dan elimizde kala kala bir tek doğu trakya'nın kalmış olmaması gerektiğini düşünenlerdenim). neyse efendim konuyu fazla dağıtmıyalım kitaptan bahsediyorduk, kitabın bence en kötü yanı sonunun oldukça baştan savma bir şekilde yazılmış olması. yazarın 600 sayfa boyunca bizleri drakula'nın peşinden koşturttuktan sonra drakulayı üç sayfada öldürmesi harbiden kötü olmuş. bunların haricinde kitap iyi, güzel, bestseller'lardan mümkün olduğu kadar uzak durmaya çalışan beni bile kendisine çekti, alınız okuyunuz, yalnız almadan önce bitirmesinin epeyce vakit aldığını da hatırlayınız.
    --- spoiler ---
12 entry daha
hesabın var mı? giriş yap