8 entry daha
  • efendim bunların bütünü, sanatı ve püf noktaları bilinmeyen bir iştir insan bizzati bir durumda sokaklara düşmeden önce. yeni başlayanlar için; işte sokağa düşmek:

    "sokağa düşmemiş insan, kelepir sakız gibidir"
    olsa olsa çöplük okumuş ve sokakta yaşamanın bir hafıza kaybı sonunda feci bir ölüm, bir unutuluş, bağırsak mafyasının eline düşmek, tiner çekip sinyalci takılmak filan gibi birşey sanırsınız. ama iş böyle değil işte evinizin arka sokaklarının dışındaki hayatta. bir çıkın (çıkarılın ya da?) da o "ev" saydığınız evden ve alıcı gözüyle bir kez daha bakın sizi siz olarak değil, sen olarak tanıyacak başka sokaklara, çıkmazlara, avlulara ve tırmanılacak basamaklara... ve hatta adalara. (bkz: ergüder yoldaş)
    (yine de (bkz: çöplük/@avasas) okumadan düşmeyin sevgili yeni başlayan arkadaşlarım sokaklara...)

    "sokağa düşmüş insan pis kokar"
    doğrudur arkadaşım. yarım yapıldak kaldırımlardan, toz dumanın içinden geçip de püripak kalmak evliya işi olmalı... ancak kuşluk vaktinde duşunu alıp, en sıkı parfümleri kuşanıp da sokaklara dökülen onca tiki, yupi, vs. ile aynı kulvarda koştuğunuzu unutmayın. onlara da yapışan bakışlar size yapışanlardan farklı değil ve her biri kendi içinde bir çöplük. ten kokunuzun açığa çıkacağı tek yer sokaktır aslen... insanın kendi kokması gibisi var mı ya? ya da kokmamaktan iyidir pis kokmak.

    "aslan yattığı yerden belli olurmuş"
    aslanım kaplanım diye gezineceksen ortalıkta, sana kötü kötü bakanlara, acımalı bakışlarla içlerinden türkü yakanlara yattığın yeri göster. onlara kalbinde yatacak yer ver, hazinelerini de göster. ama her birine sor: "senin koynun neresi?" yüksek sesle değil tabii. ve yattığın yerde sessiz ol. hşşt...
    not: ayol * devam edecek. beyata baskısı ile böyle oldu canlar.
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap