7 entry daha
  • bir profesör kürsüsünün altından bir kavanoz çıkartır. sonra iri taş parçalarını kavanozun içine yerleştirir ve öğrencilerine dönüp sorar; kavanoz doldu mu? öğrenciler hep bir ağızdan evet doldu doldu derler. profesör, bu defa küçük çakıl parçaları dolu kovayı kürsünün altından çıkarır kavanozdaki küçük boşluklara döker sonra sınıfa dönüp tekrar sorar; kavanoz doldu mu? öğrenciler bu sefer temkinlidir tam dolmuş sayılmaz derler. profesör bu sefer de bir kova kum döker kavanozun tepesinden. kum her yeri doldurana kadar devam eder ve yine sorar: kavanoz doldu mu? öğrenciler bu kez hayır dolmadı derler. profesör aferin diyerek eline aldığı bir sürahi suyu kavanoza döker bu kez. ve sonra "bu gördüklerinizden ne ders çıkarttınız?" diye sorar. öğrencilerden biri "gün içinde yapmanız gereken şey ne kadar çok olursa olsun, her zaman yenilerine yer vardır" der. öğretmen sınıfa döner ve şöyle der: "hayır, çıkarmanız gereken ders şu: eğer büyük taş parçalarını en baştan kavanozun içine koymazsanız daha sonra asla koyamazsınız" der.

    sizin hayatınızdaki büyük taş parçaları neler? onları öncelikli olarak kendi hayat kavanozunuza koydunuz mu? kavanozunuza kum, su ve çakıl taşıyanlar asla bitmeyecek. eğer siz de başkalarını kırmamak adına "hayır" diyemiyor, kavanozunuza kum, su ve çakıl taşımalarına izin veriyorsanız hayatınızdaki büyük taş parçalarının daima kavanozun dışında kalacağını unutmayın.
31 entry daha
hesabın var mı? giriş yap