312 entry daha
  • müsadenizle hardcore bir giriş yaparak başlayayım efendim; insanoğlunun doğası doğa ananın sikinde bile değildir. değil insanoğlu, hangi canlı olduğu fark etmeksizin; et yemiş, ot yemiş, ayırmamış ikisini birden yemiş falan iplemez güzeller güzeli doğa anamız.
    keza insanoğlunun (canlılığın) doğası da gastronomik seçimlerine göre değil, canlılığın devamını sağlayacak enerjinin enerji kaynaklarından en kısa yoldan kazanımı temeli üzerine şekillenir. insanoğlu ve pek tabii diğer tüm canlılar da bu temel üzerine evrimleşir.
    insanoğlunu diğer pek çoklarından ayıran temel özelliği, doğanın sundukları ile yetinmeyip zaten sunulmuş olanı şekillendirebilmesidir ki bunu da kafatasının içinde sakladığı ortalama 1,5 kiloluk yağ dokusuna borçludur. en zeki kara hayvanlardan sayılıp, ortalama vücut ağırlıkları 7.5 ton civarında olan afrika savan fillerindeyse ortalama beyin ağırlığı 5 kilo kadardır. gerekli orantıları siz kafanızdan yapın artık.
    ne var ki toplam vücut ağırlığımızın çok küçük bir kütlesini işgal eden beynimizin, harcadığımız toplam kalorinin çok büyük bir kısmını sömürmek gibi bir bug'ı var.
    ve ne var ki düşünebilmek için bu aç hayvanı doyurmak da zorundayız.
    neyse efendim: bitkiler yüksek enerjili besin maddeleri sayılmazlar, pişirilerek tüketildiklerinde kalorileri bir acayip artar. yine de, mesela 15 saat pişirdiğiniz 1 kilo enginardan alacağınız toplam kalori, 100 gram çiğ veya 80 gram pişmiş etten alacağınız kalori kadar olmayacaktır.
    ve yine evet efendim yüzmilyonlarca hindu deli gibi ot tükettiği halde bir deri bir kemik kalmış hint fakiri görünümünde...
    hindu veya herhangi bir dini veya kültürel zorunluluklara maruz kalmadan vegan ve türevi hayatı seçenler mi?
    sevdikleri, bir şekilde duygusal iletişim kurdukları hayvancıkları minnak çocuklarınızın gözü önünde boğazlamayın siz de, n'apim...
744 entry daha
hesabın var mı? giriş yap