• "the feeling of being hurried is not usually the result of living a full life and having no time. it is on the contrary born of a vague fear that we are wasting our life. when we do not do the one thing we ought to do, we have no time for anything else -- we are the busiest people in the world"
  • ''insanları isyana kışkırtan, çektikleri acılar değil, daha güzel şeylerin tadını almalarıdır''
  • kesinlikle normal biri değildir. hayata bakışı, paraya giyime kuşama önem vermeyişi ile aykırıdır. akademisyenlerin ona benzeyenleri makbuldur. abartım mı? hayır!
    kesin inançlılar kitabını; kitle hareketlerini, lider psikolojisini araştıranlar muhakkak okumalıdır.
  • özgürlük ve eşitlik bağlamında değerleri değer sandığımız saplantıları okuduktan sonra düşünsel çatışmalara belki sosyal çatışmalara düşürecek toplum bilimci..kesin inançlılar.. ..bu bizi en iyi şekilde anlatıyor..hiç unutamayacağınız pek çok cümle var..
  • "dünyadaki bütün kötülükler, birilerinin başkalarının iyiliği için hareket etme hakkını kendinde görmesiyle başlar.”
  • "kesin inançlı" kendi siyasi, dini, felsefi inancının "mutlak gerçek" olduğuna, bunu başkalarına zorla uygulamak gerektiğine bağnazca inanır. hiç şüphesi, hatta merakı bile yoktur. bu yüzden, okumuşlarında bile "cehalet havası sezilir."
    aynı sebeplerle, 'ödünsüz'dür: 'revizyonizm, değişim, yumuşama, uzlaşma' gibi kavramlara düşmandır. hatta ılımlılık "tehlikeli"dir, "ihanet"tir. 'düşman' onun için bir ihtiyaçtır. çünkü ancak tehlikeli ve acil bir 'düşman'ın varlığı onun kafasındaki ak - kara şablonuna uyar. bağnazlık ve paranoya birbirini tamamlar.öyle bir "düşman" ki, "her şeye kadir ve her yerde hazır" olmalıdır. her yere sızan, sinsi planlar yapan, bizleri uyutan, bizden akıllı düşmanlar!
    en heyecan verici iç düşmanlar 'dış güçler'e 'emperyalizm'e, 'beynelmilel yahudi'ye bağlı olanlardır." demiş kesin inançlılar kitabında yazar. okunması gereken ilginç bir şahsiyet.
  • büyük kafa. cefakâr dev zihin, dev zeka. kendi kendini yetiştirmiş bir sosyal psikolog.

    "insanları isyana sevk eden şey çekilen eziyet değil, daha iyi şeylere erişme umududur." (değişim sancısı başlıklı kitabından).
  • "1967 nisanında emeklilik çekini ilk kez aldığı zaman neredeyse şok geçirmişti. rıhtımdan ayrılmak onu üzmüştü. 'benim onlardan başka arkadaşım yok' diyen hoffer, yine de bu kadar şöhretten sonra belki üzerim diye onları ziyaret etmekten çekiniyordu. "
    adamın felsefik dünyasını filan geçtim, şu duygusallığıyla vurdu beni.
  • yaşadığı hayatın bir tanığıdır ve bir budala değildir.
  • bunu beğenen şunları da beğendi:

    (bkz: gustave le bon)
    (bkz: kitleler psikolojisi)
hesabın var mı? giriş yap