• aracımıza binen kadın namusumuzdur vakasından sonra sanırım çok daha anlamlı bir mesajdır. en azından duyarlılığını kendilerince ifade etme çabasıdır.

    özgecan aslan için gösterilen duyarlığın yansımasıdır.

    link

    link

    link
  • imla kurallarına uygun yazmaları ayrı bir deger katmistir. tabii boylesine onemli konuda; benim imla kuralina dikkat etmeme de ayrica sicayim.
  • helal olsun. gözlerim islanmadi desem yalan olur.
  • teşekkürler güzel insanlar, iyi ki varsınız.

    zamanında, dolmuşunuza binip ayakta gittiğim tüm vakitler size helali hoş olsun.

    buna denebilecek başka hiç bir söz yoktur.
  • bu olaylar yaşanmadan bu tür hareketleri görmek istiyoruz artık. ama bundan 1 ay sonra bu pankartları taşıyanların en ufak haberi çıksın hiç şaşırmam. neden mi? çünkü burası türkiye.
  • olsa olsa eskişehirde olur denilebilecek güzel mesaj. inşallah örnek olur.
  • bayburt'ta hangi mesajın daha anlamlı olacağı konusunda anlaşamayan esnaf birbirine kurşun yağdırdı. üç kişinin ağır yaralandığı olaylar sonrası 'son durak kara toprak' mesajında karar kılındı :/
  • iade-i itibar girişimi. bütün yurt genelinde görülmesi kaçınılmaz. sanki.
  • doğru kelimelerle kendini ifade edebilen birileri çıktı sonunda. birisi çıkmış namusumuzdur falan demiş. namusunuz batsın. ne geliyorsa bu ağır abi kültüründen , şu beylik laflardan geliyor başımıza. turistler türkiye'ye gidince insanların gözüne bakmayın diye birbirlerine nasihat veriyorlarmış. çünkü erkek bakarsa kavga, kadın bakarsa tecavüz riski varmış. bu kural şu an hayvanlar dünyasında aynen işliyor. seviyemizi artık siz düşünün.
  • "aracımıza binen kadın namusumuzdur." yazan şoför her ne kadar yaklaşım tarzını "kaba" bulsak da bireysel çabası ile bir iyi niyet sergilediği için takdir edilmelidir.

    eskişehirli minibüsçülerin ilanı fotoğraflardan anladığım kadarıyla daha profesyonel bir çalışma ile ve "bir üst mevki" tarafından hazırlanarak araçlarına asmaları için şoförlere dağıtılmış. olumlu ve yaklaşım itibariyle gayet kibar ve samimi bir gelişme bu da. ama umuyorum ki, bu ilanlar kendilerine dağıtıldığı zaman alıp da araçlarına asan her şoför orada yazılan cümleleri içine sindirmiş bir şekilde asmıştır. orada yazılanların sorumluluğunu alacak kapasitededir. umuyorum ki, o yazıların sorumluluğunu taşıyabilme bilinci gelip geçici değildir. ve bu anlamda umuyorum ki, bu hareket bu ülkede bütün toplu taşıma araçlarına daimi olarak yansır.

    şunu da eklemek lazım; araçta korunması gereken kişiler aslında kadınlar değildir, tüm yolculardır. keşke her toplu taşıma aracında bir adet sivil polis olsa diye içimden geçirdiğim zamanlar oluyor. çünkü şoförler trafik şartlarından dolayı çok çabuk sinirlenip yolcuların hayatını tehlikeye atabiliyorlar yahut da bir yolcuyla önemsiz bir konuda tartışıp, aracı sağa çekip kavgaya başlayabiliyorlar. hatta dışarıda kavga ettiklerine yolcu olarak sevinecek duruma gelebiliyoruz:

    gece 11de, neredeyse boş belediye otobüsünde, atıştığı erkek yolcu ön kapıdan inerken şoförün son bir laf atması ile adamın otobüse geri binip şoförle orta kapının oradaki koltuklarda oturan benim yanıma gelecek kadar şiddetli bir kavgaya tutuştuklarına şahit oldum. tüm kapılar kapalı olduğu için kaçacak bir yer yoktu. ya ikisinden biri bıçak ya da silah çekseydi? malum teksas'tan halliceyiz. neyse ki, arkadan gelen otobüsün şoförü aracından inip onları ayırırken ben de koşarak öbür otobüse binebildim.

    toplu taşıma araçlarında biri birini koruyacaksa, biri birine emanetse, biri birinin namusu olacaksa, bu ilişki yolcu ve şoför isimleri altında olsun ve şoförlere bunu başarabilmeleri için gerekli eğitimler verilsin. artık sinirlerini kontrol etme sanatı mıdır, dövüş sanatı mıdır bilemem. gerçeklere dönecek olursak; bu şuur bize ne yazık ki gelemeyecek, umudum yok.
hesabın var mı? giriş yap