• sen ver yabanci dizileri filmler, ver instagrami, ver facebooku, ver foursquarei, ver twitteri, herkes birbirinin hayatindaki en guzel anlari gorsun, kimse sikintilari dertleri tasalari gormesin, sonra bu kadini mutlu etmeye calis.

    kardeslerim bakin. ben senelerimi insan psikolojisine vermis adamim. bu olaylarin bu kadar farkindayim. guzel bir hayat yasiyorum, ortalamanin cok ustundeyim. buna ragmen sabah benden daha zengin birini gordum mu canim sikiliyor. adamin yasiyla hemen kendi yasimi oranlayip, onun zamaninda nelere sahip olup olamayacagimi hesapliyorum. ben bile bu kadar maruz kalmisken, bu kizlar nasil maruz kalmasin.

    sonra ne oluyor? komsusunda gordugunu kendisinde bulamayan kadin mutsuz oluyor.
    1) adami begeniyor parasi az geliyor.
    2) parasi iyi oluyor, adami begenmiyor.
    3) parasi iyi adam iyi, adam bunu sallamiyor.
    4) her sey tamam, bu sefer aileler, baldizlar vs. isin icine giriyor bok oluyor.

    bu ulkede mutlu olmak kolay mi a dostlar? her sey mutsuz olmamiz ustune dizayn edilmis.

    ey genc kadinlar, beklentinizi yukseltmeyin. yaninda mutlu oldugunuz, size deger veren birini bulursaniz evlenin gitsin.

    sozlukte zaman gecirmek de bir yasa kadar.
  • asıl evlenenler evde kalmıyor mu? sonuçta ben hala gezebiliyorum. (bkz: swh)
  • sadece türkiye'ye has bir durum değil, dünya üzerinde evlilik oranları müthiş bir düşüş trendinde. görsel bu yönden çok çarpıcı. evlilik dışı cinsellik çok yayıldı, insanların hormonlarında bozulma var, kadınlar işgücüne girdi, şehirleşme ile birlikte herkes bireyselleşti ve özgürlüğünden kimse taviz vermek istemiyor (bkz: stadtluft macht frei), dinin evliliği teşvik eden mekanizması dindarlığın azalması ile zayıfladı, seçeneğin bol olduğu yanılgısı mevcut (bkz: paradox of choice) ve son olarak vefa, sadakat gibi ilişki temelini oluşturması gereken erdemler zayıflık ve sıkıcılık olarak görülür oldu. bu trendin karşısında kimse duramaz; evlilik oranları düşmeye ve boşanma oranları artmaya devam edecek.

    ayrıca zenginlerin evlenme ve evli kalma olasılığı çok daha yüksek. eskiden bu durum böyle değildi, her gelir grubunda evlilik oranları benzer durumdaydı. fakat son 40 yılda arada müthiş bir uçurum oluşmaya başladı. görselde görüleceği üzere gelir grupları arasındaki fark giderek açılıyor. hipergami artık çok daha güçlü bir şekilde işliyor ve sağlıklı bir evlilik istiyorsanız winner olmak zorundasınız. veri yalan söylemez; burada açık bir realite var ve bunu göz ardı edip evliliği fazlaca romantize eden kaybediyor.

    kısacası evde kalan kız-erkek sayısındaki belirgin artış gayet doğru bir tespit ve bu artış devam edecek.

    debe editi: debeye girmişim sanırım. konuya ilgisi olanlar için linki paylaşmış olayım: brookings
  • “evde kalmış” erkek oranında da aynı artış var, evde kalmış erkek olarak bildiriyorum.
  • bedensel ihtiyaçlar doğrultusunda modernleşip (batı) konu evlenmeye gelince muhafazakar ve geleceği belirsiz bir ülkede yaşamanın yarattığı tramvalarla düşünmenin sonucudur.
  • "çoğu kendi isteğiyle evlenmemiştir. evlenip o kadar masraf yapıp boşanmak istemiyorlardır."

    zuhasfhdg aynen kardeşim. biz erkekler evlenip boşanmak için can atıyoruz. nafaka vermek bizim için tarifsiz bir mutluluk amk. düğün masrafları, yüzlerce bin liralık altınlar, kesmeyen makaslar falan biz erkekler için tutku.

    tanım: erkeklerin birçoğunun evlenmek istememesinden kaynaklanmaktadır.
  • işin kötü tarafı “hıaah ona mı kaldım, bi kısmetim çıkar” diye diye 35’e gelenleri var.

    not: kızların/annelerinin aslında kendilerine nasıl bir zarar verdiklerine dair bir izahtı bu.
  • nedenleri:
    1) kadınlar artık birisine hayat boyu bağımlı olmayı red edip eğitimine önem veriyor. kendini yetiştirememiş, az evrimleşmiş erkekleri seçmiyor.
    2) kadınlar artık köle değil evinin hanımı, eşinin karısı olmak istiyor. erkeklerin dışarı çıkarken kendilerine sepet muamelesi yapanını seçmiyor.
    3) kadınlar artık iyi seks, iyi bir terbiye, iyi bir genel kültür arıyor. herkesle sevişiyim, karım bakire olsun erkeklerini seçmiyor.
    4) kadınlar artık toplumda ikinci planda olmayı değil, erkeklerle yan yana olmayı istiyor. karım geceleri çıkmasın ama biz erkek erkeğe çıkabiliriz adamlarını seçmiyor.
    5) kadınlar artık bakımlı erkekleri istiyor. ayda bir duş alıp, karımın bacağında tüy bile olmasın erkeklerini seçmiyor.
    kadınlar evde kalmıyor. size kalmıyorlar sevgili beyler. kadınların kendi kendilerine kalıp başaracakları öyle güzel şeyler var ki.
    bu dünyayı onlar güzelleştiriyor.
  • siz bir söz töreni kaça patlıyor biliyor musunuz? bakın nişan düğün demiyorum. kıçı kırık evde yapılan aile arasındaki törenden bahsediyorum sadece. kaç para olabilir ki dediğinizi duyuyorum.

    o instagrama fotoğraf koyup pelinsudan eksik kalmayacak ya hanımefendi. herşeyin şatafatlısı olsun istiyor.

    ama tabi ki savunmaları dudak büküp ama ben bir kere evleneceğim eksik mi olsun?

    maşallah hanımefendi işine gelince avrupalı gelmeyince ortadoğulu. en yakın arkadaşı düğünde trabzon set takmış o takmazsa olmazmış.

    liseden sinir olduğu kız nişanda swaroski taşlı taç takmış, o taçsız mı nişan yapacakmış.

    bir an durup diyor erkek. amk yerinde ben hayatını birleştireceği özne miyim, yoksa fotoğraf karesinde ki dekor mu?

    bu yoklukta bu kafayla devam edin hanımlar, daha çoook evde kalırsınız.
  • bunun sebebi altın oran takıntısını oluşması. karşı tarafta gördüğü ufak bir sıkıntıya bile sabır edilemiyor. neden mi? sosyal medya aracılığıyla oluşan talep fazlalığı. bu olmazsa diğeri olur deniliyor ve malum sona geliniyor.
hesabın var mı? giriş yap