• babamın galleria ya gidiyoruz dediğinde tatile çıkıyoruz etkisi yarattığı yıllar da açılan , o zamanın uzay üssü , şimdiki zamanın dandik atari salonu
  • 78-84 arası doğan çocukların gerçek hayali desek yeridir.

    şimdi bakıyorum da... babaanne/anneannelerimizin evlerindeki kabe minyatürleri, fotoları nasıl onlar için bir hayalse, galleria'daki bu atari salonu bizim hayalimizdi. o zamana göre cidden pahalı olduğunu hatırlıyorum. babam kendi işini yaptığı, güzel para kazandığı halde 4 büyük (16 küçük) jeton karşılığı ödediği her para için baya fesupanallah çektiğini net hatırlıyorum (yanlış hatırlamıyorsam girmek için en az 4 büyük jeton almak lazımdı). bir defasında keyfi yerindeydi, sanırım büyük bi iş kesmişti, ben galiba babamın işyerine gitmiş olmalıyım ki dönüşte hiç eve gitmeden doğrudan beni galleria'ya götürmüştü. ilk başta mcdonald's'tan birer tane büyük boy big mac menü patlattık. tam da famecity'nin girişine oturmuştuk. tabi benim gözüm orada olduğu için yemeği yemiyor, sanki yutuyorum. en sonunda tam 2 girişlik (8 büyük=32 küçük) jeton parası verip beni yollamıştı (istediğin kadar kal, ben buradayım seni bekliyorum) demişti. o 32 jetonla 2 saate yakın kalmıştım galiba, çünkü bir ara kapıya kadar gelip beni kesmişti, ben de o sırada korku tüneline girecektim.

    bir defasında sanırım migros kampanya yapıyordu; migros'tan belli bir alışveriş yaparsan artık bedava mı giriyordun? yoksa alışveriş karşılığı sana verdiği her kupona karşı 1 büyük mü veriyordu? tam hatırlamıyorum. eh 30 yıl geçti. babam nasıl alışveriş yaptıysa, 20'ye yakın büyük jeton alabiliyordum. küçük ablamla gittik, o da arkadaşıyla gelmişti. kendisine 8 büyük jeton aldı, 12 tanesi falan bana kaldı. 1 set bowling 4 büyük jetondu, o da arkadaşı ile 2 set bowling oynamıştı. ben o 12 büyük jetonla cenneti dünyada yaşamış idim.

    mekan 2 katlı idi. alt katta atari ve eğlence oyunları, üst katta bilardo, dart, tilt falan bir de halen çalışan bowling salonu vardı. atari katı benim mekandı zaten. atari oyunları dışında; korku tüneli, elinde tüfekle uzağa atılan firizbyleri vurma oyununu, ana girişteki büyük simülatörü bir de bedava kupon kazandığın vurmalı kırmalı aletleri çok seviyordum. 100'e yakın kupan biriktirmiştik ablamla 1 yılda. kuponları verip hediye aldığın oyuncak reyonunda bir tane kumandalı araba vardı. kumandalı arabanın 80'lerde nasıl bir oyunca olduğunu tahminlerinize bırakıyorum. dedim heralde onu alacağız ama nasıl heyecanlıyım. gittiğimizde o kuponlarla ancak bi çift pinpon raketi ve topu alabilmiştik sadsfasdsds.

    ağlamıyorum arkadaşlar, gözüme bişey kaçtı...
  • sahibi londra'da yaşayan iranlı bir iş adamıydı.
  • top havuzu ve define adası kendimizi yeni yeni izlemeye başladığımız amerikan çizgi filmlerinin içinde hissettirirdi valla.
    1 ya da 2 kere gitmiştim. ataköy, galleria falan zengin kaçardı bize eskiden.
  • heyecanını kaybetmeyen kitleye ve bugün gözyaşlarını güzel anılara dökmek isteyenlere,

    görsel
  • bugün milyonları taşıyan metrobüs mü fame city mi deseler hiç düşünmeden fame city derim o derece mükemmel bir eğlence merkeziydi.
  • görsel

    hadi yine iyisiniz
  • cebimde ilkokuldayken gitmiş bulunduğum istanbul'dakinden kalma jetonlarla lisede izmir şubesine gidince * jetonların değişmiş olduğunu görüp hüsrana uğradığım, bir zamanların rüya gibi çocuk ve genç eğlence mekanı. idi. ama tarzı ve kalitesi vardı. nostaljiyi kenara bırak, yine güzel mekandı.
  • 1990'lı yılların benetton formula 1, red kit, koni, işeyen çocuk ile birlikte otomobillerin kelebek camlarının fenomeni olmuş stickerına sahip eğlence merkezi.

    bu stickerı hatırlamayan bizden değildir
  • bir grup çocuk olarak bin bir güçlükle gittiğimiz arcade salonuydu. bizden büyük serseri diyebileceğimiz çocuklar bizi döverek ve tehdit ederek jetonlarımıza çökmüşlerdi. onlar yüzünden hiç oynayamadan eve gelmiş bir daha da gidememiştik. içimde hep bir uhte olarak kalmıştır olur da bir gün zaman makinesi yaparsam o zamana gidip o pezevenklerin icabına bakmayı düşünüyorum.
hesabın var mı? giriş yap