• erkektir. güzeldir. kendi güzelliğinin farkındadır, zaten bu yüzden öldürücü ve yaralayıcıdır. tirmalar. tehlikedir ama tuzağına düşülür. tuzağa düşürmek için bahşetmiştir tanrı ona yeteneklerini. tipik özellikleriyle her yerden tanınır, her yerden kolayca çıkarılabilir. mücadele edilir mi? mümkün değildir, direnmenin anlamı yoktur. harekete gecti mi etkisi altina alir ve oldurmeden, yok etmeden birakmaz.

    erkektir. guzel seslidir. her telefonda, her karsilasmada bir dakika sonra sikisilecekmis gibi bir tonda konusur. herkese karsi. diyelim ki bir otel odasindasiniz ve oda servisinden cay istedi. telefonun obur ucundaki sesle cilvelesir. karsisindakinin cinsiyeti onemli degildir flortcu icin, sadece tavlamak ama kimi olursa tavlamak icin vardir.

    erkektir. guzel vucutludur. her firsatini buldugunda vucudunu sergilemekten cekinmez. olmadik zamanlarda sirf kendini tatmin etmek, karsisindakinden takdir duymak icin kendi vucudunu kullanir. uzerini cikartir, ustsuz dolasir. islanir. dus alir, havlusunu dusurecekmis gibi dolasir evin icinde. giyinirken, olmadik bir muhabbet acar ve yan odadan dinlenmesi mumkun olamayacagi icin yaniniza gelir, kendi vucudunu kurular ve karsisindakinin heyecan duydugunu bilmekten sadistce zevk alir. gosterip vermez. ama gostermeye neden bu kadar yatkindir, tam olarak sebebi bilinmez.

    erkektir. guzel konusur. kelime dagarcigini kimbilir nerede gelistirmistir. adamina gore muamele yapar. "bana bir kitap onersene" der kendinden daha bilgili oldugunu dusundugu birine, bir baskasiyla "su karilari sikelim" diye konusur. farkli duzeyler arasinda gidip gelir. hirpani bir tarafi vardir, kafa karistirmaktan hoslanir. karsisindakini over. iltifat eder. o kadar guzel eder ki yalan da olsa inanmak ister insan, cunku kimse gercekte olmayani bu kadar iyi ovmemistir. "senin evin cok guzel... tipki gozlerin gibi" der...

    erkektir. guzel oyuncudur. orospu gibidir, sadece kendisinden ne beklenildigini soylenmeden yapar. kendi vucudunu cok iyi kivirtir; elleri en buyuk silahidir. elleriyle karsisindakinin bileklerini oksar "canim" gibi kendince sevgi gostergesi kelimeler agzindan cikarken. oksar. dokunur. sanki leo buscaglia okumus, ogrenmistir "sevgi dokunmaktir" diye. tesekkur eder, ozur diler. oksar. oksar. hicbir sey hissetmedigini karsisindaki bilse de bu ufak temaslardan haz aldigi icin karsi koymaz. inandiricidir cunku. yuzunu yakinlastirir, bir dakika sonra olay aninda karsilikli kiyafetler yirtilip ayak ustu, vahsi, hirpani, hayvani bir sevisme gerceklesecekmis kadar yakina getirir. kolunu karisindakinin omzuna atar zaten. opmeye yeltenseniz geri ceker kendini. "hop ne oluyor" der aniden kabaran yapay erkek ofkesiyle.

    erkektir. guzelce bilgisizdir. hayat cahilidir. kibar olmaya calisirken komik olabilir ama bunlari ortecek baska silahlari oldugundan kendine guldurmez. kotu giyinir. hep ucuz ve sahte bir havasi vardir nedense uzerinin, tum vucudunun, ciplak halinin bile ama yine de bakmadan edemezsiniz. herkese dagitacak mavi boncuklari cebindedir.

    erkektir. guzel kokar. ama kokusu carsaflara sinmez nedense. ucar gider. sanki gercek degil bir sanriymis gibidir kokusu da. o gider, kokusu kalmaz. o gittikten sonra carsaflari koklamak olmaz bu durumda. denenir ama, uctugu anlasilir kokusunun. sozlerinin uctugu gibi.

    ajda, palavra demistir bu flortcu icin. bilirsiniz.
    yapacak tek bir sey vardir, en okkalisindan "siktir git, ben artik almiyorum bunu, ne halin varsa gor" demektir olmasi gereken. kapi acik arkani don ve cik'tir fon muzigi.
    lakin ne bunu yapacak yurek, ne istek, ne gurur, ne cesaret, ne guc, ne inanc, ne guven, ne yetenek, ne dil, ne "deger hissi" vardir.
    flortcu hepsini alip goturmustur.
  • (bkz: kalp kiran)
  • bir çeşit büyülenme hissi yaratir bu kişiler insanda. (bkz: insanlardan büyülenmek) ancak büyüleri sinirli süre için ve kendilerine deficient olan kişilerin üzerinde geçerlidir. bu yuzden bahsedilen deficiencye sahip kişilerin varliklarini hissettiklerinde işe koyulurlar. kendi zaaf ve etkilerinin de net bir şekilde farkında olan bu grup insan işte sirf bu yuzden çoğunlukla flirt sinirini geçmezler. karşılarındakini oyuna dahil edince oyun biter. daha öteye geçildiğinde büyü bozulacak, etkileri yitecektir ki akli basinda olan hicbir flortcu* başına böyle bir şeyin gelmesine izin veremez. flörtcünün de durumu zordur. uç bir flirtcü örneği için akıllı bakınızları takip ediniz ** **
  • disi ve erkek olarak iki modelde piyasaya surulen bu orospu kisilikli* insan yavruları, becerebilme* yetilerini cok iyi bilir de seyirci karsısında bazen* repliklerini karıstırabilirler cunku asıl eksik kalmıs yanları kendi ozlerindeki guvendir*; hissettikleri sey bir sonraki adımın* korkusudur. bir oyun, bir ruya yasayıp gercekle yuz yuze geldiklerinde cobanlık yapacakları yeni koyunlar, hikayelerini bilmeyen yeni bir koy gerekir** ve sanılabilinenin aksine bunlar sınırsız ozgurluk insanları degil, sınırları kalınca cizilmis kendi adalarının insanlarıdır; acık denizlere acılamaz, maceralara atılamaz; kucuk cocuklar gibi sahilde, kendilerince fantastik kumdan kalelerini insa etmekle ugrasırlar (bkz: baglanma bozuklugu)

    (bkz: oops i did it again).............. "i play with your heart"..
  • insanin hayatta bir defa kanacagi tiptir.
  • söylenirken fortçu izlenimi veren sözcük.
  • herkesi nasil etkileyecegini bilen ve bunun icin yasayan, kimilerini hice sayarak kimilerini yucelterek etkileyen kisi, erkek ya da disi, iz birakan kisi; oylesine ihtiyacimiz vardir ki aynalara, ister lunapark aynasi olsun carpitsin, ister pamuk prensesin uvey annesinin aynasi olsun hergun en guzel oldugumuzu tekrarlasin, yeter ki yansitsin, flortcu aynadir iste.
  • hayalindeli ideal sevgiliyi bulmak için pervasızca "deneme yanılma" yöntemine başvuran ve bir tür gönüllü şizofreni oynayan iyi niyetli zamane korsanıdır...

    modern hayatın hem en büyük illeti hem de biricik sığınağı olan "aşinalık ve yabancılık" filtresini asla umursamaz...

    yaşama enerjisini, sonradan canını yakacağı yabancıların gönüllü teslimiyetleri sırasında saldıkları "bastırılmış acılardan" alır...

    zamanın çarklarını yağlayarak yol açtığı başı sonu belli kısa zevkler, onun geleceğini, karşı tarafın ise geçmişini aydınlatır...

    ilişkiye girdiği insanların hayatlarında kırılma noktaları yaratan ve en fazla iki kişilik sosyal projeler peşinde koşan bir romantik devrimcidir...
  • konsomatristir bir nevi; herkese ayri konsomasyon yaparak gonulleri hos eyler, hem kendi eglenir hem de baskalarini eglendirir. ama, gitmeye karar verdiginde geride pek cok yarali yurek birakir
  • yüceltilmesi gereksiz bir tür olarak düşündüğüm için gönül rahatlığıyla (bkz: ilgi manyağı) diyebilir, hatta neyse ki bu türe alternatif olarak badaklar var diye de oh çekebilirim, çektim.
hesabın var mı? giriş yap