franck pourcel

• ilk büyük çikisini 1952 yilinda leroy anderson'un blue tango yorumuyla yapmis, stephane grapelli hayrini bir jazz violonisti. o da benzerleri gibi dönemin sayisiz popüler sarkisina imzasini atmistir only you sadece biri
• sezercik eşşeğini gezdirir, yumurcak topunu yuvarlar, ayşecik ve ömercik yankesicilik yapar. işte tüm bu aktivitelerde frank pourcel amcamızın besteleri fon müziği olarak akar akar akar.
• in the year 2525 yorumu orijinaline tas cikartacak kadar basarilidir.
• çocukluğumun vazgeçilmez şarkısı l'oiseau et l'enfant'ın pek başarılı yorumcusudur.
• les hits classiques albümüyle tanıştığım yorumlamasını çok beğendiğim sanatçı. sadece klasik eserleri değil, bir döneme damgasını vurmuş parçaları da örneğin - frank sinatranın my wayini - muhteşem bir şekilde yorumlamış.
• 14.08.1913 – 12.11.2000 tarihleri arasında yaşamış fransız müzisyen/aranjör. eserleri bilinen tabiriyle hafif batı müziği^* şeklinde tanımlanır. lalo schifrin diskografisi hakkında yukarıda detay vermiş.
  
  özellikle, an adagio ve concerto pour une voix adlı eserleri aranjesi ölümsüzdür.
  
  concerto pour une voix
  
  an adagio
  
  goodbye my love goodbye
• habib el omr parçası leziz olan sanatçı.
• 1970 yapımı arım balım peteğim filmindeki nadide tangonun fon müziği olarak arz-ı endam eden ve de jacob gade tarafından bestelenmiş olan jalousie adlı eseri aranje etmiştir.
  işte bu sahne ve müzikle o an türkan şoray dünyanın en güzel kadını ve cüneyt arkın dünyanın en karizmatik ve yakışıklı erkeğidir.
• süper müzikler icra eden bir adam. kendisi besteciden çok iyi bir düzenlemeci ve icracıdır.
• iyi bir düzenlemecidir.
  bu yazıyı okurken fonda en bilinen eserini de duyalım.
  https://www.youtube.com/watch?v=5xzbc-g921i
  
  müziğini dönemden bağımsız değerlendirmek haksızlık olur.
  savaşta yıkılmış bir avrupa'da gençliği geçmiş bir müzisyen.
  
  çağdaşı paul mauriat gibi, en aktif olduğu dönemde,
  avrupa yeniden inşa ediliyordu.
  
  avrupa özelinde insanların geleceğe umutla bakmak istediği,
  amerikan yardımlarıyla avrupa'nın refahının artmaya başladığı,
  alım gücünün epey yükseldiği,
  seyahat imkanlarının artttığı,
  avrupa'nın henüz göçmen sorununu bu ölçüde yaşamadığı,
  epey rafine ve dertsiz dönem.
  
  50'lerden 70'lerin sonuna kadar birçok avrupalı müzisyenin eserlerinde de bu zenginliği, umudu, refahı ve mutluluğu görmek mümkün. beatles'tan abba'ya, italyan disko gruplarından fransız şantörlerine kadar bir çoğunda bunları hissediyoruz.
  
  paul mauriat ve franck pourcel gibi isimlerde ise avrupa'nın bu altın çağı, masalsı ve görkemli bir havayla zirve yapıyor. özellikle yaylıların baskın kullanımı, düzenlemelerin ağırkanlılığı, ancak zengin bir italyan ya da fransız kasabasına fon oluşturabilecek ya da büyük bir kuzey avrupa şatosunu doldurabilecek çapta eserler ortaya çıkarıyor.
  
  bugün biraz "asansör müziği" olarak görülse de, aslında 20. yüzyıl avrupası'nın çok kısa süren altın çağının müzikteki yansıması olarak değerlendirilebilir.
  
  türkiye'de de en çok esin engin bu tarzdan etkilenen aranjörlerden biridir.
  https://www.youtube.com/watch?v=qogdxhiys6i
  
  https://www.youtube.com/watch?v=jqqyinuhy_u