• 16 mart 2020 tarihindeki sağlık bakanının coronavirüs ile ilgili basın toplantısında "bundan sonra mikrofon dağıtabilirseniz gazetecilere, soru sormak isteyen gazetecilere böyle atlamak zorunda kalmayız" diye konuşan gazeteci olduğu söyleniyor. bakan fahrettin koca'nın tüm sakinliği ile 'tamam, kusura bakma kızım' cevabı sosyal medya gündeminde şuan en ön sıralarda. kaynak
  • tüm insanlığın fokuslandığı bir konu hakkında konuşulurken, başka hiç bir konunun o kadar da önemli olmadığı bir zamanda, saçma sapan, alakasız detaylara takılmak anlamsızdır.. en azından faydalı bir getirisi yoktur.. tıpkı korona salgını hakkında konuşulurken yetersiz mikrofon sorununu ortaya atmak gibi, umreden dönen ve 80 milyon vatandaşın sağlık güvenliği adına 14 gün karantinada tutulmak zorunda olunan bir hacının yurt odasının dağınıklığından şikayetçi olması gibi.. yapmayın.. azıcık bilinç, azıcık sağduyu, azıcık konsantrasyon.. azıcık insaf..
    tanım: "bundan sonra mikrofon dağıtabilirseniz gazetecilere, soru sormak isteyen gazetecilere böyle atlamak zorunda kalmayız" diye konuştuğu iddia edilen gazetecidir.
  • bir ülkede siyasetten daha üstün, daha vahim konular vardır. onlar olduğu zaman siyaset falan kimsenin sikinde olmaz. doğal afet, savaş, salgın hastalıklar. yani temeli insan sağlığı. bütün türkiye siyasi kimliğini mümkün olduğunca bir tarafa bırakmış bakan bey'in ağzından çıkan cümlelere bakarken hanımefendi bakanın aldığı ya da almadığı tedbirler konusunda kendince gördüğü sıkıntıları beyan etmek yerine tek derdimiz buymuş gibi mikrofon konusuna takılmış ve resmen azarlamış bakan bey'i. sebebi de bağırmak zorunda kalmalarıymış. kıyamam amk. sağcısıyla solcusuyla bu adam en başından beri insanlara sempatik geliyor. mümkün olduğunca şeffaf olmaya çalıştığını görebiliyoruz. vaka sayısının hesaplanmasıyla ilgili karışık bi tivit attı. herkes "karmaşık konuşuyor ki gerçekler ortaya çıkmasın." diye havladı. adam üstünden saat geçmeden daha detaylı bi tivit atarak netliğe kavuşturdu sayıyı. açıklanmayan vaka yoktur demiyoruz hiç birimiz. ama her şeyi saklıyorlar, tedbir almıyorlar saçmalığını bırakın artık. derdiniz mikrofon falan da değil. şu boktan günlerde bile bi şekilde vurmaya çalışıyorsunuz. küstahsınız. götünüz varsa zerre kadar, bu hareketi malum şahsa yapın. beyefendi adam görünce, bakan bile olsa karşınızdaki içinizdeki kezban ortaya çıkıyor. içişleri bakanı gibi, maliye bakanı gibi tipleri gördükten sonra insan şu adamın üstüne gitmeye, hele hele böyle bir felaket karşısında üstüne gitmeye, hele hele mikrofon yüzünden üstüne gitmeye utanır lan.

    edit: şu da şurda dursun da aktroll falan diye öten olmasın bana #102505003
  • cesaretini cehaletinden alan bir küstah, densiz.
  • öyle bir iş yaptı ki, bize de sağlık bakanı fahrettin koca'ya helal olsun demek kaldı. bahsi geçen basın toplantısını tvden canlı takip ettiğimde, en dikkat çekici nokta bakanın bu gazeteciye olgunlukla verdiği cevap oldu. bu kadar yoğun ve önemli bir toplantıda böyle bir üsluba ve ifadeye verdiği bu olgun ve sakin cevap, bakan beye çok şey kattı. ben, bakan beyin yerinde olsam özellikle gazetecinin üslubundan ötürü bu kadar sakin kalamazdım. sağlık bakanına ben bir kez daha helal olsun diyor, tüm sağlık çalışanlarına ve kendisine saygılarımı sunuyorum.
  • şımarık, tripli bir ergen.
    sözlükte bolca gömülen karakterlerden.
  • her fırsatta türkiye'ye saldırmaktan geri durmayan bir bbc muhabiri. türk düşmanları onla iyi geçinir. bakana karşı üslubu şaşırtmamıştır.
  • olayı direkt muhabirden aktararak anlatıyorum.

    bakan bey ilk soruyu alırken el kaldıran ntv muhabirine, ‘buyrun’ diyerek söz vermiştir. ama ardından gelen sorular diğer muhabirlerin ortaya atlamasıyla sorulmuş, denk gelen soru sormaya başlamıştır. kendisi ise bu sırada elini kaldırarak birkaç kez söz hakkı istemiş, hatta bakan da kendisinin el kaldırarak söz hakkı istediğini yakından görmüş ancak diğerleri nedeniyle söz hakkı istemek işlevsiz hale gelmiştir. bu durum üç kez yaşandıktan sonra o dialog gerçekleşmiş ve bakan da kuvvetle muhtemel kendisinin sıra beklediğini ama soru soramadığını gördüğü için ‘kusura bakmayın’ demiştir.

    kendisine söz hakkı verildiğinde mikrofon sorusu sormamıştır. yine bir soru sırası gelip herkes aynı anda konuşmaya başladığında, o da diğerleri gibi yüksek sesle konuşup bakanın dikkatini çekmiştir.
  • kraldan çok kralcılara göre devlet erkanıyla nasıl konuşması gerektiğini bilmiyormuş. size göre sevindiğini belli etmesi için takla da atması lazım değil mi? bakan bile toplantı yerinin çok da uygun olmadığını belirtti.

    yapması gerekeni yapmış gazetecidir. bazen bir şeyleri değiştirmek için denemek gerekiyor. dediği gibi olsa tv başında bizler de böylece soruları düzgünce duyabilirdik.
  • şimdi bana bakanın görevidir gerekirse uyumasın diyenler olacak ama adam belki günlerdir toplasan birkaç saat uyumuş,toplantıdan toplantıya koşuyor şu sıralar dünyanın en kritik sürecini yönetiyor.bizim gazeteci kılıklı ergen tripli muhtemelen muhalif arkadaşın mikrofonu yokmuş .uzatın kendisine.
hesabın var mı? giriş yap