• alın size bu gazetedeki bir haber başlığı:

    fransa'da bir "türkiyeli" korona virüsünden öldü.

    haberin alt başlıklarından birinde ("ingilizler" mahsur kaldılar) başlığı atmışlar.

    yani "türk"e "türk" demeye elleri, gönülleri varmamış, ama elin "ingiliz"ine de "ingiltereli" demeye cesaret edememiş hanzolar.

    madem "türk"e "türkiyeli" diyorsun, "ingiliz"e niye "ingiltereli" demiyorsun düdük!

    nerde eşitlik, adalet, tarafsızlık. bunlar böyle ikiyüzlü ve sahtekar işte....
  • şöyle bir karikatür yayınlamış, sözde sol yayın organı.

    saçları bakımlı, kokona, "laikçi," yüzeysel kadın ile başörtülü kadın karşıtlığı yaratma adiliğini türkiye'de bir akit gibi islamcı gazeteler yapar bir de böyle islamcıların kullanışlı aptalı olan kimlikçi solcular.

    şöyle bir karikatür vardı bu sene ötekilerin postası'ndan. orada da 1 mayıs'taki işçi çocuklarıyla 23 nisan kutlayan çocuklar arasında bir sınıfsal karşıtlık yaratılmaya çalışılıyordu. altmetin yine aynı aynı.

    bunlar islamcılardan çok daha büyük zarar bu millete.
  • sansürcü ve türkiye düşmanı propaganda sitesi. gazete denmeyi hak etmiyor.
  • sansürcü gazetedir. kendi yazarı olan gülgün türkoğlu'nun sözde ermeni soykırımını reddettiği yazısını sansürleyen ve yayınlanmadan önce engelleyemediği için özür dileme küstahlığını gösteren bir müdürümsüye sahiptir. faşistlikle itham ettikleri ülkede sırf kendi görüşleriyle uyuşmadığı için yazı sansürlerken hala basın özgürlüğünden dem vurmaya utanmıyorlar. sizin de gericilikle itham ettiğiniz yandaş basından zerre farkınız yok.
  • sansürcülükleri, türklüğe ve gerçeğe olan düşmanlıkları ile şaşırtmamış "gazete".

    beni şaşırtan böyle bir pislik çukurundan gerçekleri söyleme cesaretine sahip birinin çıkmış olması oldu. maalesef böyle uyduruk yerlerde harcanan çok insan var. daha önce özlem özdemir/birgün olayında da benzerini görmüştük.

    neyse; gerçekleri söylediği için sansür ve hakarete uğrayan gülgün türkoğlu pagy'e geçmişler olsun.
  • sansür ve “soykırımı tanıyacaksın” faşizminden yola çıkarak bu kürtçülerin ellerine güç geçtiğinde bizlere nasıl davranacaklarının bir ön gösterimi yaşandı.

    şu kağıtların içeriğinde bizim adımıza hayırlı tek satır çıkmadı. hele ismini bilmediğim bir yazarı var ki kürtle yatıp kürtle kalkıyor. kürt nüfusu, kürt sosyolojisi, kürt göçü, kürt hakları, kürtler, kürt, kürt, kürt. herifte nasıl bir etnik aidiyet varsa artık kafayı bu etnik kimliğiyle bozmuş.

    ali topuzlu mu neydi ismi, artık hangi bağın bülbülü ise.
  • her ülke ya da medeniyet diyelim, birtakım fikirleri öncü alır, çünkü onu günlük yaşantısındaki bilincinin alt yapısı yapar. bin yıl dönümüyle beraber ermeni soykırımı 1.dünya savaşındaki itilaf devletlerinin meşruiyetini sağlama konusundaki önceliğine geri döndü. türkiye sevr'i reddedince büyük travma yaşanmıştı sadece bu iddianın takipçiliğiyle yaşayanlar tarafından. lloyd george'un türklerin asya'nın kızılderilileri olmaları iddiasıysa hatırlanmaz bile. peki kızılderililere ne olmuştu?

    sonuçta, 2003'te ırak'a yalandan bir bahaneyle girmişsin, yanına avrupa askeri kuvvetlerini de almışsın, diğer dünyadaki ortak gördüğün ülkelerden de birkaç kişi olsa da asker seninle gelmiş. ırak'ta yüzbinler, milyonlar ölmüş. ortadoğu'da savaştırdığın askeri aldığın toplumu nasıl duyarsızlaştırırsın, ermeni soykırımı propagandası güzel bir yoldur.

    george carlin'in alay ettiği gibi, durmadan kahverengi renkli insan bombalayan bir ülkenin ırkçılığı biraz barizdir. nedenler de bariz olmalı. bu günlük anlatı içerisinde, senin önkabullerine uymayanlara da etiket takmalısın. ırak savaşı'nı desteklemeyene abd siyaseti vatansever değil der, filistin'deki nüfus temizleme politikasını eleştirenlere israil kendinden nefret ediyor der vs vs. aynı şekilde abd'de ermeni soykırımı yok derseniz, "inkarcı" muamelesi görürsünüz. ahmedinecad'ın tek sorun görüldüğü dönemde, amerikalılar "yahudi soykırımı yok" lafına özellikle ayar olurdu. sanki iran'ın dış politikası, herhangi bir ülke gibi, çıkara değil de, vicdana dayanıyormuş gibi. özellikle bu şekilde tepki çekmesi sağlanarak iran'ın neden nükleer kapasite sağlamaması gerektiği konusu deşilirdi. - merak etme zeki okuyucu bence yahudi soykırımı var-

    türkiye de suriye'de pkk kovalayınca, sanki pkk ile 5-10 sene çözüm süreci yürütülmemiş, pkk bu dönem sonunda iç savaş çıkarmaya çalışmamış gibi, ermeni soykırımı iddiaları 29 ekim'de abd meclisi gündemine getirildi ve tasarı geçti. bu aslında önkabulü artık propagandayla tartışma düzeyi ötesine geçmiş bir kozun ortaya çıkmasıydı. meclis üyesi, "suriye'deki tutuma bakılarak bu acıların geçmişte kaldığı düşünülebilir mi?" diyordu.

    yalnız emperyalist propagandaya bilmeden ya da kullanıldığı için kapılanlardaki hırs bir süre sonra sınır tanımaz. karşı propaganda yapılan hedef ülkede bile, bağlılık ilan edenler arasında utanmadan başkasına "sansür hakkı"nı o ülkenin basın özgürlüğünden şikayet edenler kullanabilirler. küreselleşmede, hangi tarafın daha fazla köyün ağası olduğuna dair tespit budur. bölgeden 3 bin, 5 bin km ötedeki merkezler karar verirse soykırım vardır, onlar karar verirse konu üzerine konuşma hakkı vardır.

    ancak suçlananları geçtim, suçluların mahkemede inkar hakkının olduğu demokrasilerde, sansürden şikayet eden insanlara göre birilerinin "inkar hakkı" olmamasına gider olay. aslında fazla bile uzattım, gazete duvar "ermeni soykırımı var ve reddedenler bizden değildir" demiş.

    haklarıdır. ama bundan sonra gazete duvardan gelecek herhangi bir sansür şikayeti de yavşaklıktır. herhangi bir değer değil de ideolojinin peşinde olmasalar, yazı basılır, sonra okuyucu tepkilerinden dolayı yazar kovulurdu. sonuçta özel işletme. okuyucu istemezse, o yazar çalıştırılmaz. türkiye böyle garip bir ülke.

    gerçekten basın özgürlüğü yok gibi bir şey. o bir şey kısmındaysa, türkiye'ye karşı emperyalist ülkelerin silahı olan bir iddiayı reddeden bir yazara, o ülkede sorsan basın özgürlüğü olmadığını iddia edecek kişiler sansür uyguluyor. çelişkiler, çelişkiler.

    bu kafa perinçek'i isviçre'de hapse atar üstüne de kutlama yapardı. "liberal"lere demokasiyi de öğreteceğiz, türkiye refah görecek. hahahah. acı bir şaka.
  • 18 kasım 2019 gazete duvar rezaleti ile kaynak olarak kullanmama ve okumama kararı aldığım gazetedir.

    mevcut t24 sitesi, liboşların egemen olduğu dönemdeki cumhuriyet gazetesi bile böyle bir rezalete imza atmamışlardı.

    emperyalizmin bu topraklardaki en büyük oyunlarından biri olan ermeni tehcirini ermeni soykırımı olarak tanıttırma amacına hizmet eden hiçbir yayın organı benim yararlanacağım bir kaynak olamaz.

    bunu, azınlıkların 6-7 eylül olayları ve varlık vergisi sırasında yaşadıkları zulme üzülen ve bugün neden ermeni, rum ve yahudi komşularımızın olmadığını sorgulayan, istanbul'un rumlar, ermeniler ve yahudiler olmadan eksik olduğunu ve kent kültürünü ve belleğini yitirdiğini düşünen biri olarak söylüyorum.

    bu topraklar çok acılar gördü. hem emperyalistler, hem beceriksiz ve kötü yöneticiler yüzünden insanlar birbirine düşürüldü. ama hiçbir şey karşılıksız olmadı ve sorunlar varsa, çözümleri de asla emperyalistlerin eliyle olmayacak.
  • türkiye ve türk düşmanı, taraf gibi sesi başka yerden duyulan pacavralarin devamı olan, kürtçü, örgüt yanlısı gazete.
  • hollanda'daki haklı çiftçi protestoları toplumun işleyişini tıkamış, aşırı sağcılara fırsat veriyorlarmış.

    bunu yazan da sözde sol gazete :))))

    amk foncuları...

    https://twitter.com/…?t=yudsly6cgklzmpsfm4lcsg&s=19
hesabın var mı? giriş yap