• sit alanına villa yapanlar kadar olmayan hirsizliktir.
  • bir bakıma doğru olan gerçektir. ancak erk sahiplerinin hırsızlıkları yanında hiç bir şey değildir. kaldı ki bu hırsızlığın ortağı da bu erk sahipleridir yine. oy alma uğruna suyunu, elektriğini ve hatta doğalgazını bağladığınız bu gecekondu yerleşkesine insanların yerleşmesini onaylayan bölgesel erktir. ben de gecekondu bölgesinde yaşıyorum. bulgaristan göçmeniyim. uyanığın biri kendi arazisini parselleyip satmış. bizim ailelerimiz de gelip yerleşmişler. şimdi buradaki asıl hırsız yeri parselleyip satan o şerefsizdir. ikinci hırsız buna dur demeyen erk sahipleridir. bu bölgeye suyu, elektriği, doğalgazı, yolları, okulları, sağlık ocaklarını getiren ve oy isteyen erktir. burada en az suçlu olan oraya yerleşen halktır.suçsuz değildir ama diğerlerinin yanında lafı olamaz. he hazine arazisi veya özel mülkiyete gelip direk yerleşenden bahsediyorsan o biraz daha hırsızdır. en azından kandırılmamıştır. ancak yine erk sahibi kadar suçlu değildir. çünkü ona hizmet götüren siyasi erk sonuçta.
  • manipülatif tespit.
    arazi gaspını en iyi akpci sığır kitle bilir. beykoz'un sırtlarını bir dolaşın isterseniz. karadenizden köy köy gelip gaspetmişler her yeri.
  • bundan 20 yil once shp ve rp istanbul belediyesi icin yarisirken bu konu gundeme gelmisti. livaneli iktidara geldiginizde gecekondulari ne yapacaksiniz sorusuna tabii ki yikacagiz, kacagin buyugu kucugu olmaz demisti. hatta taksimde gecekondulara karsi imza kampanyasi acilmisti.

    ote yandan erdogan tabii ki gecekondu yikimina karsi cikiyordu. kaldi ki kendisi de kacak yapida oturuyordu. basinin onu asagilarken soylediklerinden birisi "gecekondudan gelen aday" oldu.

    o gunlerden bu gunlere geldik iste.

    daha da geri gidebiliriz.

    kemal karpat'in "turkiye'de toplumsal donusum" adli gecekondu arastirmasi vardir.
    turkiye'nin ilk gecekondu mahallelerinden olan rumeli hisarinda bogazici universitesi (robert kolej) ve ozel sahislara ait arsalarin nasil yagmalandigi anlatilir. direnmek isteyenlerin 1960-70'lerde nasil dovulup hastanelik edildigini ogrenirsiniz. simdi o gecekondularin ustune cikan 4-5 katli binalar fahis fiyatlarla ogrencilere kiraya veriliyor. universite ise fellik fellik yurt yapacak yer ariyor.

    butun ulkeye yayilmasi gereken yatirimlari ulkenin besyuzde birini olusturan bir kara parcasina yiginca sonuclar boyle carpik oluyor.

    gaziosmanpaşa, ümraniye, sultanbeyli, arnavutköy ve sultangazi ikinci koprunun dogurup buyuttugu ucubeler. tayyip erdogan da belediye baskanligini bu semtlere borcludur.

    3. kopru, havalani vs. aslinda anadolu'nun payini istanbul'a gommek demek. sonra da geri kalmis anadolu'da yasayanlara hayatta kalmak istiyorsaniz gelin istanbul'a surunun demek.

    her gecekonduda oturana hirsiz demek yanlis olur, yasananlar kotu bir sehirciligin dogal sonucu. doguda yakilan koyleri de unutmayalim. ama bu sehircilige turkiye'yi mahkum eden ve rantini yiyen herkes hirsiz.

    istanbul da elbet intikamini alacak. depremin saati geriye dogru saymaya devam ediyor.
  • 80'li ve 90'lı yıllarda, devletin arazilerini bu insanlara satan, oralarda kuş uçurtmayan arazi mafyasını oy uğruna, siyasi rant uğruna tapu dağıtan, umut taciri iktidarları görmezden gelip, varını yoğunu üç kuruş yere yatıran, o koşullarda yaşam mücadelesi veren garibanlara hırsız diyen birinin iddia ettiği gerçek. kelebek götün yemiyor mu mafyaya hırsız demeye? aman hırsız yetiştiren sisteme bir şey deme. lan mal desem değilsiniz, cahil desem değilsiniz. her boka böyle yüzeysel baktığınız için bir arpa boyu yol alamıyoruz işte.
  • çok güzel argümanlarla bezenmiş bir iddia(!) hala toprağa basarak büyüyen çocuklar varsa, o gecekonduların bahçelerinde büyüyorlar.

    "gecekondularla onur duy.

    çünkü bugün saraylarda oturanların yaşaması için verilen her savaşta, o evlerde yaşayanların dedeleri öldüler.

    gecekondularla onur duy çünkü gururla gösterilen şu apartmanlar denizinde, gecekonduların bahçelerinde halen en az üç kavak, beş erik ağacı, bir o kadar da sebze meyve ve çiçek sürüsü var.

    köpeklerininse tasması yok."

    ozan önen.
  • caldiklari tek sey, bir sehire tutunmaya calisirken oranin estetik yapisina uymayan binalari. var olan komuniteye uyum saglayamamakta vatanimizin yetistiridigi ham meyveler kadar direnen baska bir toplum yok su dunyada. (bkz: almanci)

    kimse toprak uzerinden bir kagit parcasi disinda hak iddia edemez tabii ki, insan istedigi yerde yasayabilme ozgurlugune sahip olmalidir. fakat daha onceden yerleskesine konumlanmis insanlarin da yeni gelenlerden bir takim kurallara uymalarini beklemeleri anlasilirdir. nasil yeni bir bebegi bin sene onceki kulture gore yetistiremezseniz, bugunde yeni geldiginiz bir memlekete, koye ayak uydurmak icin kendinizden òdùn vereceksiniz. bunun secimini kim yapmis olursa olsun, bu òdùn ileride sizi kabul edilir kilacaktir.

    gece kondular; cirkin, duzensiz ve coplukten carpma kerpicten evlerdir.

    gece kondularda yasayan insanlari hor gormek ; hepsinden daha cirkin ve yobazliktir.

    ınsanlar entegre olamiyorsa, yardimci olmak yerine bir tekme daha atmak isin kolay cozumudur.bunun paris'teki banliyòlerde yol actiklarini her sene duzenlenen molotof senlikleriyle gorebilirsiniz.

    ınsanlarin gòç etmesini engellemek icin yaritim yollari bulmak ise, devletin baslica gorevlerindendir.

    gaz bombasi ve toma'ya su almak icin barajlari talan etmek degil.
  • gecekonduda oturan insanlar hayatın gerçeklerini yaşamış insanlardır.

    genelde orta yaş üzeri çoğu insan gecekonduda oturmuş hayatı sanal başında değil sokaklarda öğrenmiş edebiyatı konuşması açlığı yokluğu kısacası bir insanın görebileceği her şeyi görmüş geçirmiş insanlardır. başkaları gecekonduda büyüyen çocukları toplu konut çocuğuyla karıştırmasınlar.
  • ne garip durum.

    şimdi bu adamlar iki göz oda yerine yüzme havuzlu villalar yapsa aslında hırsız olmayacaklar.
hesabın var mı? giriş yap