4340 entry daha
  • bir sensizlik
    bir de ben
    bir de gece
    yürüyoruz sessizce...
  • ben seni bir okyanusun derinliginde buldum da sevdim
    parlak bir inciydin benim için
    paha biçilmez bir inci
    ben seni soguk ve yagmurlu bir günde
    seni düsünürken gülüsündeki sicakligin içime dolup da
    beni sardigi bir anda sevdim
    seni sadece selvi boyun,siyah saçlarin yada kara gözlerin
    güzel bir yüzün var diye degil
    fikirlerinle,konusmandaki güzelligin ve benim o kor halde yanan yüregimle sevdim
    ben seni derinden ve hissederek sevdim
    her kalp atisimda vücudumun dört bir kösesine yayildigini
    beni sardigini her nefes alisimda cigerlerime isledigini bilerek sevdim
    seni kis gecelerinin o soguk yataginda birlikte uyuyup beni isittigin
    yaz sicaginda uyuyamayip sikintilarim oldugun
    ve rüyalarimda bulustugumuz gecelerde sevdim
    seni ellerinden tutup kanimin kaynadigi
    kalbimin yerinden firlayacagini hissettigim anlarda
    o islak dudaklarinla beni sevdigini söyleyecegin anlari düsünerek sevdim
    ben seni o sensiz anlardaki bos ve degersiz geçen dakikalarda
    kayip zamanlarimizda,seni arayip bulamadigim
    çaresizlik içinde oldugum,içki sofralarini dost bildigim anlarda sevdim
    sen ne kadar uzak olsan da,
    aramizdaki kilometreler nasil çoksa
    bende seni o kadar yogun ve o denli çok sevdim
    seni kalbimde yanan atesin ile
    zihnimde olusan hayallerin o ay parçasi çehrenle
    bana derinden bakan o gözlerindeki isiltiyi görecegim anlari beklerken
    kalbimin yanip tutustugu anlarda
    gelip o bu atesi alevlendirerek
    bana sarilarak beni sevdigini söyleyecegin anlari düsünerek sevdim
    korkuyorum!
    hakkettigin mutlulugu sana verememekten korkuyorum.
    seni beni sevdiginden fazla sevememekten korkuyorum.
    senin sevgine layik olduktan sonra baskalari tarafindan o sevgiyi kaybetmekten korkuyorum.
    seni kazandim derken kaybetmekten korkuyorum.
    aramizdaki maneviyat haricindeki uçurumlardan korkuyorum.
    senin kalbini daha fazla kirmaktan korkuyorum.
    o temiz ve masum göz yaslarini daha fazla akitmaktan korkuyorum.
    evet korkuyorum;
    seni kaybetmekten, seni daha fazla üzmekten
    sana kendimi ifade edememekten korkuyorum.
    yada yanlis anlasilmaktan korkuyorum.
    uçurumun kenarinda yalniz kalmaktan korkuyorum.
    dostluguna doyamadan uluorta yalniz kalmaktan korkuyorum.
    yüregimdeki o ince sizinin bir gün çogalmasindan ve beni sarmasindan korkuyorum.
    sevgi denen güzelliginin bir gün beni terk etmesinden korkuyorum.
    dostlugun ölüp yerine nefretin yesermesinden korkuyorum.
    korkuyorum evet;
    seni kaybetmekten ve seni daha fazla üzmekten
    bir çiçek misali ne ellemeye nede koparmaya kiyamiyorum uzaktan seyrediyorum çünkü;
    seni daha fazla incitmekten korkuyorum.
    ömründe yasadigin mutlulugu huzuru sana yasatamamaktan korkuyorum.
    sana kalbimden fazlasini verememekten korkuyorum.
    sonunda sana gözyasindan baska bir sey birakamamaktan korkuyorum.
    seni sevmekten degil;
    dostlugunu suiistimal etmekten,
    seni kaybetmekten ve degerini bilememekten ve yüce rabbime hesap verememekten korkuyorum.
    belki de çok fazla korkuyorum
    çünkü; ben ılk defa sevıyorum
    attila ilhan
  • "kış başlıyor sevgilim
    hoşnutsuzluğumun kışı başlıyor
    bir yaz daha geçti hiçbir şey anlamadan
    oysa yapacak ne çok şey vardı
    ve ne kadar az zaman
    kış başlıyor sevgilim
    iyi bak kendine
    gözlerindeki usul şefkati
    teslim etme kimseye, hiçbir şeye
    upuzun bir kış başlıyor sevgilim
    ayrılığın kışı başlıyor
    giriyoruz kara ve soğuk bir mevsime."

    murathan mungan
  • beni uykudan uyandırır uyandırmaz
    dünyanın bütün huyları yüzünde
    ben bunlardan birini seviyorum en çok
    sana bir nar kesip uzatıyor ya doğa
    tutsam tanelerini
    sevincin gözyaşları derdim buna.

    bir süre bakışıyoruz karşılıklı
    ben uykudan uyanır uyanmaz
    benimle şiir gibidir bu
    tam karşımda ama yazılmamış
    durmadan bileniyor aklımda.

    seni unutarak baktığımda bile
    dünyanın her yerlerinden geçiyorsun
    yayılıyorsun kalabalıklara
    yalnız yayılmak mı
    aşkın en büyüğü, en dayanılmazı demeli buna.

    özlenirsin, alabildiğine varsın da
    daha da var oluyorsun gün günden
    olgun bir meyva gibi güleceksin zamanla
    bir kadın da değilsin, bir kişi de değilsin
    bir kuş olsa mavilik derdi buna.

    (bkz: edip cansever)
  • sen şimdi yanımda yepyeni bir türkü gibisin
    hiç görmediğim yıldızlar gözlerine doğmuş
    bir büyüklük duygusu dağlar gibi yüreğinde
    ah biz mutluluğu böyle aranıp duracak mıyız
    yağmur hep böyle yağacak mı hatıralara
    eksik olan bir şey var sana bana dair
    belki bir rüzgar belki rüzgardan da hafif
    ama kalbimiz yine uzak bir deniz gibi boş
    heybetli gurupların belirdiği saatlerde

    sen şimdi yanımda yepyeni bir türkü gibisin
    acaba nasıl öğrenmişim nasıl farkında olmadan
    her şey nasıl olup geçmiş nasıl barut yağmış
    nasıl güneş vurmuş zehirlenmiş şehrin üstüne
    şimdi hangi kıyılarda gemiler demir alıyor
    güney rüzgarlarına açıp yelkenlerini
    belki bir italyan kızı tüfeğine dayanmış
    senin gibi barışı tasarlıyor dağlarda
    mahzun esirler harp şarkıları kadar mahzun
    gizlice talim ediyor hürriyet adımlarını

    sen şimdi yanımda yepyeni bir türkü gibisin
    ah şu harp bitse rüzgar gibi bir nefes alabilsek
    kimseler kimseler çıkmasa yolumuzun üstüne
    yağmur yağsın varsın ıslansın saçlarımız
    yalnız duyulmaz olsun göğsümüzdeki darlık
    dilimizdeki kilit kolumuzdaki zincir
    ömrümüz meçhullerden meçhullere akıyor
    saatler bizim değil kitaplar bizim değil
    bizim değil yaşamak bizim değil hiçbir şey
    kendi dünyamızda yabancılar gibiyiz
    ya çok erken ya çok geç doğmadık mı sevgilim
    buna rağmen mutluluğa inanıyoruz

    attila ilhan - harp kaldırımda aşk
  • şereftir seni sevmek
    senle ağlayıp gülmek
    galatasaray sevgisi sürecek sonsuza dek
  • insan ölüyorsa acıdan ölür bir gün
    kendine bir daha uğrayamadığından,
    koyduğu yerde durmayışındandır hayatın
    hatanın dönüşsüz oluşundandır.
  • dear sunshine

    the way you glow through my blinds in the morning
    ıt makes me feel like you missed me.
    kissing my forhead to help me out of bed.
    making me rub the sleepy from my eyes.

    are you asking me to come out and play?
    are you trusting me to wish away a rainy day?
    ı look above. the sky is blue.
    ıt's a secret, but ı trust you too.

    ıf it wasn't for you, ı could sleep forever.
    but ı'm not mad.

    ı want breakfast.
  • vakit tamam! .. seni terk ediyorum.
    o bütün alışkanlıklardan
    ve bütün sıradanlıklardan öteye,
    yorumsuz bir hayatı seçiyorum.
    doyamadım inan,
    kanamadım sevgiye...

    korkulu geceleri sayar gibi,
    deprem gecesinde bir yıldız,
    birdenbire kayar gibi;
    ellerim kurtulacak ellerinden,
    bir kuru dal, ağacından
    çatırdayıp kopar gibi...

    aşksa bitti...
    gülse, hiç dermedik.
    bul kendini kuytularda, hadi dal!
    seninle bir bütün olabilirdik...
    hoşça kal gözümün nuru,
    hoşça kal...

    vakit tamam! .. seni terk ediyorum.
    bu, kırık ve incecik
    bir veda havasıdır.
    tutuşan ellerimden
    parmak uçlarına değen sıcaklık,
    incinen bir hayatın yarasıdır...

    kalacak tüm izlerin hayatımda.
    gözümden bir damla yaş,
    sızlayıp resmine aktığında;
    bir yer bulabilsem keşke
    bir yer, seni hatırlatmayan;
    kan tarlası gelincik şafağında...

    ölümse, korktun.
    savaşsa, hep kaçtın...
    vur kendini kuşkularda, hadi al!
    sen bir suydun oysa,
    sen bir ilaçtın...
    hoşça kal canımın içi,
    hoşça kal...
51177 entry daha
hesabın var mı? giriş yap