• genelde beğenilmemiş ama o süre içerisinde değindikleri konular bakımından bence başarılıydı. 3'ü arasından en iyisi nietzsche bölümüydü.
  • marx ve nietszche bölümlerini izledim ve tek amaçlarının belgesel hazırlamak değil, dahi dediklerimiz deliydi demek olduğuna kani oldum. freud'u izlemek istiyorum ama istemiyorum da. böyle saçma bi belgesel işte.
  • sırasıyla marx, nietzsche ve freud'un hayatlarını anlatan bbc yapımı televizyon işi.
    beklentilerinizle alakalı biraz ancak ben sıkılmadım izlerken, en beğendiğim bölüm nietzsche oldu, en komigi ise marx. kadın tarafsız kalmaya çalışarak marx anlatınca baya baya gülüyorsunuz.
  • az önce marx bölümünü bitirdim.

    çalışmada geçen bilgilerin toplamı yarım sayfalık vikipedi sayfası veya 5 dakikalık youtube videosunun sunabilecekleriyle eşdeğer.
    bunun yanında bu başlık altında yazılanlarda da belirtildiği gibi sovyet, komünist antipatisi hissediliyor. bu durum beni fazlasıyla rahatsız etti, yapılan eleştiriler üstü kapalı ve dayanaksız geldi, bu yüzden yani yoksa eleştirilebilir tabi ki.
    sunucunun şu sözleriyle yazıya son vereyim. "marx, komünizm tarih bilmecesinin çözümüdür, demişti. ben bunun doğru olmadığının kanıtlandığı düşüncesindeyim. onun komünist bir ütopya'nın ortaya çıkıp insanlığı özgür kılacağına dair tahmini henüz gerçekleşmedi. tarihçi olarak tek bir fikrin insan deneyimi bilmecesini çözüvereceğini kabul edemem. ideolojiden nefret ettiğini söyleyen adamın, tarihteki en katı ideolojilerden birine ilham vermiş olması yaman bir çelişki, bana göre marx'ın hayat hikayesi, fikirlerin kendi kendine güç sahibi olabileceğine dair bir uyarı niteliğinde. ve o karizmatik, tartışmalı düşüncelerin, özellikle yazıya geçirildiğinde asıl niyetinden koparılıp manipüle edilerek kötü amaçlar için kullanılabileceğine. ama marx'ın insanların çektiği sıkıntının, acının ve eşitsizliğin asıl sebebini bulma arzusu kesinlikle alkışlanası bir hedef.." falan filan siz anladınız.

    kadının jest ve mimikleri de yani abartılı be. siz kapitalizmin köleleri, çırpınmaya devam edin ama gün gelecek sosyalizmin aydınlığı sizin üzerinize karanlık bulutlar halinde çökecek *

    tanım: belgesel namına, bir araştırma yapıldığına dair bir bilgi sunamayan, propaganda amaçlı çekilmiş şey.
  • belgesele tabii ki direkt nietzsche ile başladım ve fakat ne kadının anlatımındaki gizemli hallerini, ne de nietzsche’nin hayatını neden bu kadar sığ işlediklerini anlayabildim.

    ingiliz disiplini bu olsa gerek; keşke bu belgeseli almanlar yapsaymış.
  • belgesel dizisinin freud bölümünü derinlikten uzak buldum. yeni bir bilgi,yeni bir bağlantı yok. hakkında hiç fikri olmayanlara cazip gelebilir belki, çok yüzeysel. görsel ayrıntılar için izlenebilir yine de.
  • sunucu tarihci ablanın kaşı gözü ayrı oynamakta. bakın ne kadar objektif belgesel yaptık ayağı yapmışlar lakin bunu belli bir iq seviyesinin altına yutturabilirsin sevgili kurt ingilizcik. sırf başlamışken bitireyim mantığı ile 3 bölümünü de izledim. biraz avrupa sokakları ve güzel evleri gördüm o kadar.
    bir de marx, nietszche ve freud'un doğdukları evleri. size daha fazlasını katmaz.
  • hakkında yapılan yorumlardan dolayı izlemekten vazgeçtiğim üç bölümlük netflix belgeseli.

    karantina daha da uzar ve izleyecek şey kalmaz da izlersem ve beğenirsem, sözlükteki hiç bir şeyi beğenmeme timine sövmek için editlerim.
  • belgeseller içerik olarak yüzeysel, tarihi bakış açısı kisvesi altında taraflı. özellikle karl marx'ın belgeselinde 'komünizmin zararları' savının altı öyle çizilmiş ki duyan kapitalist sistem nedeniyle oluşan zararın komünizmin yanında sayılmayacağını varsayacak. sosyalizm, komünizm ideolojilerinin temellerine değinmeden uygulamalar üzerinden çıkarımları sıralamaksa kurnazlık gibi gelmekte...
    ilk bölümde mülakat yapılan profesörlerden bir iki tanesi tiyatral anlatımlarıyla konudan uzaklaştırdı. ikinci bölüm daha da sabun köpüğü geldi. üçüncüye onuncu dakikadan sonra şans vermemeye karar verdim.
    belgeseldeki sorunlara anlatılan kişilerin hayatlarıyla, düşünce ya da felsefelerini harmanlarken ağırlık ve yoğunlukların dengelenmemesini ekleyebiliriz.
    onların savıyla modern dünyanın üç dahisinin (ki bence de üçü de dahi) fikirleri, geliştirdikleri düşünce sistemleri, felsefeleri, etkileri ya da magazinsel hayatları hakkında biraz bilginiz varsa sizi tatmin etmeyecektir. belli noktalarda da subjektif değerlendirmelere maruz kalmanıza sebep olacaktır. detaylı bilgiye sahip iseniz rahatsız edecektir. tarihsel bakış açısıyla değerlendirme açıklaması subjektifliğin üstünü kapatmak için olduğunu düşündürüyor.
    üç dahi de gençlik yıllarımdan beri çok ilgilendiğim büyük düşünürler bu nedenle belgeseller hiç doyurucu gelmediği gibi yukarıdaki sebeplerle de sinirlendirdi.
    edit: tamamen kişisel yargılarım kimsenin beğenmesine karşı bir entry değildir.
  • bbc yapımı marx, nietzsche ve freud'u konu alan üç bölümlük mini belgesel. anlatımını tarihçi bettany hughes yapmış. genel olarak çocukluk dönemlerinin nasıl bir ortamda geçtiğini, fikirlerinin nasıl geliştiğinin, bunalımlarını, kafa yapılarını, toplumu nasıl etkilediklerini vs. anlatmış. bölümler yaklaşık bir saatlik olduğu için derinlemesine bir şey yok vaktim var ilgimi çekebilir diyorsanız tavsiye ederim. çok yüzeysel geçmişler beklenti altındaydı.
hesabın var mı? giriş yap