• annenin hala hayatta olduğu herhangi bir zaman dilimi..
  • geçmişimizdeki bir noktaya tekrar gidip, yaşama ordan devam etme imkanımız olsa gitmeyi istediğimiz yer ve zaman.

    benim için o nokta;
    zaman: 1996 yılı ağustos'h,
    mekan: beyazıt'ta, süleymaniye manzaralı, kayıt kuyruğudur.

    belki yeniden yaşasam, 2015 de yine aynı yerde olurum.
    lakin bi tur daha yaşayasım var be sözlük.
  • peşin olarak belli bir zaman dilimine ait değil de, taksi taksit farklı kesitlere pay edilebilecek anlardır.

    çocukken koltuklar arasına pike kurularak hazırlanan çadırlardaki keyifli kitap okumaları, sokakta akşam ezanıyla beraber annelerin yarış halindeki sesleniş korosuyla yorgunluktan canı çıkmış ama mutlu eve dönüşler, lisede platonik yaşanan aşkın görüş alanına girdiği anda en masum ve saf halde utangaçlığa karışmış hisler; aşkınızın aşkı dediğiniz bebeğinizin varlığı ve araya karışan sürpriz kareler. her biri özel. her biri yeniden sonsuz çoklukta yaşanmak istenilen dakikalar. tarifsiz.
  • (bkz: lise)

    zaten mükemmeldi hani de. bi de bu kafayla gitsem rüzgar gibi eserim.
  • tam elmayı aldım hatuna vericem, bahçenin sahibi geldi. daha koparırsam iki olsun.
  • matrix'in yayinlandigi zamanlar. anlayamazsiniz.
  • bundan ne kadar önceydi, iklim nasıldı, saat kaçtı, bir gün öncesinde, birkaç saat öncesinde ne yapıyordum hatırlıyorum. kafamda her şey o kadar net ki; mekan neydi, hangi sokaktı, ne çalıyordu, kaç tane içtim, ne giymiştim, ne giymiştin hepsini biliyorum. nasıl titrediğim, o arnavut kaldırımlarda topuklularla nasıl yürüyemediğim, ben gelirken karşıdan nasıl gülümsediğin ayan beyan hafızamda. simsiyah halinle oturduğun tam senlik mekanın tahta masası gözümün önünde, siyahlığına inat kremlere bürünmüş tedirginliğim çok net mesela. neleri aşıp gelmiştin, neleri kabul edip gitmiştim, hangi sözlere kulak tıkamıştık, hangi yaşayamadıklarımıza inat oradaydık unutmadım. teptiğin yolları unutmadım. nasıl baktık, nasıl dokunduk, nasıl konuşamadık, nasıl bir anda açıldık, nasıl sarhoş olduk, nasıl sarıldık, nasıl gülüyordu o güzel gözler aklımda. ömrümün en güzel gününü, en sevdiğim insanı ilk yakından tanıyışımı kısaca böyle tariflesem de çok daha fazlası hep aklımda.

    bugün bilmem kaçıncı yıl dönümü. o da aklımda. kutlu olsun..

    https://www.youtube.com/watch?v=tjyisx8fayk
  • "porsuk kenarındaki bankta, o yağmurda sırılsıklam ağladığın zamana."
  • hayatımı fuck up ettiğim üç zaman noktasıdır:

    ilk olarak haziran 1985, ilk üniversite tercihim.
    ikinci olarak 1991 yazı, yurt dışına dönmeme hatam.
    üçüncü olarak da 2007 kasım, boğaziçi'ndeki yüksek lisansımı bırakma hatam. bu sonuncusu belki afla kurtarılabilir.
  • 90'ların başında misketle mors, gazoz kapaklarıyla baş, toto kartlarıyla son numarasına göre ütmece oynanan günler...
hesabın var mı? giriş yap