göktürk

• stüdyo dairelerin bin küsür dolardan başladığı kuş uçar kervan geçer bir lüks banliyö. insan buraları görünce şehir içini işgal eden jiplerin nereden akın ettiğini daha bir iyi anlıyor. kınamamak gerek adamcağızları o yollarda ferrari olsun ne yapsın yani...
  
  ama yolu izi tamamlanınca pek bir muhteşem olacak belli, havası suyu pek bir temiz, çevresi şusu busu pek bir yaşanılası.
  
  istanbul'da tek bir evin olacaksa ille burada mı olmalı bilmem ama beş on ev alacak paran varsa bir ev de burada almakta faide var zannımca.
• yukarıdaki iyi niyetli arkadaşa katılmayıp kendi yorumlarımı yapıyorum;
  
  yaklaşık 4 senedir derler ya göktürk tam göktürk olurken gelenlerden biriyim. hiç öyle arkadaşın bahsettiği gibi samimi bir ortam nedense göremedim. üstelik istanbuk caddesi üzerinde hatrı sayılır bir sitede oturuyordum(!) bugün yarın taşınmak üzereyim.
  
  sebeplerinden biri şu yeni yapılan havaalanından dolayı daire sahiplerinin iştah kabartıp kira oranlarına hayvan gibi zam yapması. üstelik kfcdükkan kapatmışken, big chefs dükkan değiştirmişken, north shield ve teknosa gibi mağazalar vadistanbula taşınmışken bu aç gözlülükleri bir bitmedi.
  
  hadi bunu geçtik diyelim, biz geldiğimizde dediler ki siz göktürk’te nasıl oturuyorsunuz lağım kokuyor? biz dedik ki hayır öyle bir şey yok ama var! kardeşim her lodos esince tuvaletten lağım mı kokar ya? veriyorsun eşşek gibi kira parası mis gibi lağım kokusu çekiyosun içine..
  
  hadi bunu da geçtik ya havalarda uçan ve her ay gittikçe artan aidatlar? ulan 500 liraya tamam dedim en son 1.200 lira verirken kendimi buldum. mazeretleri de hazır ha burası göktürk sevenler katlanır bazı şeylere... s*ktir ordan!
  
  hepsini geçelim peki ya her gece saat 24:00 ‘de kesilen ve beyaz eşyaların ağzına sıçan elektrik kesintisi? belediyeye atmadığımız tweet kalmadı artık dalgaya vurduk ama banamısın diyen yok...
  
  bunu da geçelim ok, dışarıda bir bebek gezdirmenin zorluğu ne olacak? kaldırım kaldırım değil ama burası göktürk. s*ktiri boktan bir park var filli götür orda çocuk sadece sallansın dönsün eve..
  
  bunu da geçelim mi? hadi geçelim..
  bazı komşular vardır eli öpülesi bazıları vardır dövülesi. bizdekiler onlardan çocuk uyuyor dememize aldırmadan her gün gürültü yaşanır, ya sabır çekersin.
  
  ampul patlar 100 lira derler, düğmem koptu dersin 40 lira dikim derler. ya daha ne yaziyim size aklıma gelmeyen bir çok şey var. ama tüm bunlardan banane ben sabah yolda herkese gülücük atıp dünya sikime minare götüme der selamımı veririm derseniz buyrun gelin göktürk’e..
  
  bonus: karşılıklı iki restaurantımız var, her akşam range rover sergisi yaparlar. tecavüze uğramak isteyenlerin mekanıdır tavsiye ederim.
• istanbulun ve çevre şehirlerin tüm martılarının sabaha karşı çılgın atmak için toplaştıkları semt.
• gördüğüm en ilginç yapılaşmaya maruz bir belde. trilyonluk villa, trilyonluk villa, tarla, gecekondu, trilyonluk villa şeklinde giden bir dizilim var sağ baştan saydığınızda. sakinleri ekseriyetle arazi aracı kullanıyor ama bunun sebebi zengin oldukları için bu pahalı araçları tercih etmeleri mi, yoksa trilyonluk villalarına şoseden sonra en kötü standartlarda imal bir yolla ulaşmak zorunda olmaları mı anlamadım.
• geçtiğimiz vakitlerde oraya yerleşmeyi düşünüyordum, gel-gitler, ev bakmalar... gelin size 4 odalı süper evleri gösterelim diyen emlakçılar... evi gez gez, 4. odayı bulamayan ben. sayıyorum, parmak hesabı yapıyorum, yok yok... 3 oda var... sonradan emlakçıların 1x1 m. boyutlarındaki kilerimsi bölmenin de oda sayıldığını itirafları...
  
  güzel yer gibi geldi bana. yeni daireler, hem şehirde, hem değil. hem orman içinde, hem levent'e 15 dakika, taksim'e 20. yenilenen "ev" anlayışına sahip, geniş mekanlar, havuzlar, fitness salonları, siteler, bekçiler... lüks restoranlar, alışveriş dükkanları... sokaklarda ingilizce konuşan bir sürü insan. kalabalık olmayan bir yer. kışın daha soğuk, yazın daha serin.
  
  aradan geçen onca zamana rağmen inşaat sürüyor. uzaklara gözlerinizi gezdirdiğinizde yeşillik, orman var evet ama yakın planda buldozerler, sarı, beyaz, kireçli mekanlar. ıssız ve mesafeli. sanki 2220 yılında yaşanır gibi, yerleşim var ama ıssız, sanki bir büyük felaket atlatmış da o felaketin artçı vakitlerini yaşar gibi.
  
  yok vazgeçemedim hala şehir içindeki evimden...
• her 6 araçtan 5'inin söförünün bayan olduğu belde.
• enteresan bir coğrafya, istanbul'da ama istanbul gibi değil. küçük olmasına rağmen oldukça kozmopolit. karşıdan karşıya geçerken yol veren arabalar, bim marketinde cookie satılan, hatta ısıtmak için mikrodalga fırını olan, sahil kasabasındaki gibi rahat dolaşılan, bakımlı erkek ve kadınların olduğu, zengin bebelerin cirit attığı, trafikte insanların sakin olduğu, günümüz istanbul'undan farklı olarak ortadoğulu değil orta ve kuzey avrupalı yabancıların yaşadığı farklı ama kiraları/ev fiyatları olması gerekenden çok ama çok pahalı olan bir kasaba. kaldığım süre içinde keyifli ve huzurlu bir zaman geçirdim.
  site içinde olan, 3+1, 120 m2, bahçeli, eli yüzü düzgün bir ev kirası ankara'nın yaşamkent'inde 3000tl iken, istanbul 5.levent'te 6000tl olup göktürk'te 12000tl etmektedir.
  kiralar bu kadar yüksek olmasa pekala yaşanabilecek bir yerdir, gerçi bu yüksek rakamlar aynı zamanda bir filtre görevi de görüyor, o da ayrı. ayrıca avm yoksa arap ta yoktur.
• milyon dolarlik evleri ve marul tarlalarini yan yana gorebilecegiz post-modern koy
• istanbul'un yaşanılabilir nadir 3-5 semtinden bir tanesidir.
  
  15 ay kadar yaşadığım, istanbul'un diğer ilçe ortalamalarının üstünde düzgün insanların yaşadığı eyüp ilçesine bağlı bir merkez mahalle.
  
  3.havalimanı projesiyle nufüs yoğunluğu fazlalaşıyor. ama mevcut alt yapısı ve yerleşim biçimi hiç bir şekilde bu trafiği kaldıramaz. bir kaç sene sonra şirinevler merter arası trafiği bu küçük yerleşim yerinde görebiliriz.
  
  bölgede çok fazla ünlü yaşıyor. sokakta yürürken karşılaşma olasılığınız var. güzel sitelerinin birinde sessiz, sakin bir hayat yaşayabilirsiniz.
• eskiden burada yeni yerleşim vs. diye trafik olmazdı şimdi leş gibi. arabanız yoksa asla oturulacak bir yer değil. işe arabayla gitmeme gibi bir lüksünüz var tabi ki ama işkence çeke çeke. otobuse biniyorsunuz 20dk geçiyor hala göktürkte dolanıyor. mesela dönüşte 4.leventten binebilirsiniz fakat sık sık kafasına eser otobus gelmez. bir pazar günü tam 75 dakika otobüs bekleyebilirsiniz. taksi buradan levent'e mesela 50tl'den aşağı yazmaz. arkadaşlarınızla çıkmak isteseniz arabayla gidecekseniz alkol alamazsınız, alkol alsanız taksiyle gece yarısı zifiri karanlık hasdal yolu bence çok tehlikeli (bir keresinde normal hızla giderken karşıma kamyon tekeri çıkmıştı ve zor kurtarmıştım) sadece kaza değil, her türlü insan... istanbulda biliyorsunuz.
  
  arabanız varken zaten klasik istanbul trafiği. arabam varken de, yokken de burası işkenceden başka bir şey değil. ayrica irili ufaklı siteler iyi hoş da aralarda kalan yerler çarpıklığı da gözler önüne serer. köpeklerini seviyorum çünkü bekçi gibiler ve çok tatlılar, çete olarak dolaşmaları çok komik. onun dışında bir özelliği olmayan normal bi yer. taşınma düşünceniz varsa bir daha düşünün.