• video buradan

    the post adlı youtube kanalında yayınlanan bir sosyal deney.
    engelli dostlarımızın farkındalığına çok önem veren bir insan olarak bu sosyal deneyi izlerken çok duygulandım...

    emirhan özhan büyük bir tebriği hak ediyor (:

    01.45'deki hanımefendinin işaretle göstermesi biraz güldürdü ((:
    onun dışında inanılmaz bir gururla izledim, çok güzelsin türkiyem <3
  • görme engelliler eğitimi alanında yıllardır çalışıyorum ve bu videoda gururlanılacak bir şey bulamadım aksine çok fazla utanılacak şey var. görme engelli bireyleri çok aciz göstermişler kendi suyunu alamayacak ayakkabısını bağlayamayacak bireyler değiller, her sorumlu vatandaş gibi kendi parasını tanırlar ve her insan gibi temel ihtiyaçlarını kendileri giderirler. hele ki pat diye ne tarafa gideceksiniz mi denilir önce izin iste sor bakalım yardıma ihtiyacı var mı yok mu diye ondan sonra varsa bir sıkıntısı o zaman devreye girersin.
    videoda yapılan en büyük yanlışlıklardan birisi ise insanların görme engelli bireyin koluna girip ona yol göstermesiydi. hele ki elinden bastonundan tutanlar vardı ki asla öyle bir davranışta bulunulmamalıdır baston onların birer organı gibidir dokunulmaması gerekli. duyanlara duymayanlara lütfen duyurun görme engelli bireylerin koluna girip onları sürüklemeyin bırakın o sizin kolundan veya omuzunuzdan tutsun ve doğal yürüyüş akışı içinde yürüyün, sadece gerektiğinde yaya geçidi, kaldırım iniş çıkışı, tehlike vs anında müdahale edin onun dışında onu çekip sürüklemeyin. yıllardır bunu anlata anlata dilimizde tüy bitti ama hala görme engellileri kolundan tutup sürükleyen bir toplumumuz var.
    görme engelli veya diğer engel gruplarından her ne kadar engellerinden dolayı yaşadıkları zorluklar olsa da bu insanlar bu videoda gösterilen gibi acizler yada yardıma muhtaç kişiler değiller. pek çok kişi engellilere karşı aşırı hassasiyet ve duyarlı oluyorlar bu iyi bir şey ama bu durum onların bağımsız hareketlerine ve yaşama becerilerine olumsuz etki etmemesi gerekir onlara yardım ederken bunları düşünüp faydadan çok zarar vermekten kaçınmalıyız.
  • engelli bireylerin (ben de onlardan biriyim) yardıma muhtaçlığını gösteren bir deney olmuş. bu deneyi çekmeye ihtiyaç duyduklarına göre ya bir görme engellinin tek başına su alamayacağına, yönünü bulamayacağına inanıyorlar ya da çevremiz gerçekten engellilere uygun değil.

    mesele şu ki; aracını kaldırıma ya da rampa önüne park eden, beni tekerlekli sandalyede görüp asansöre doluşan; işletmesini (mağaza, restoran, kafe, bar, tiyatro veya konser salonu) engellilere uygun hale getirmeyen insanların bol olduğu bir toplumda; bu yardım severliğin de çeliştiğini düşünüyorum.

    her engelli birey; toplum içinde kimsenin yardımına ihtiyaç duymadan hareket edebilmelidir. yanlış da anlaşılmasın. mevzu iyi niyeti geri çevirmek değil, ben neden bir toplu taşıma aracına yardım almadan binemiyorum? neden tekerlekli sandalyeyle trafiğe karışmadan ilerleyemiyorum? neden marketin turnikeli kapısından geçemiyorum? gibi gibi sorular var. önce bunlar çözülsün ve insanlar kurallara uymayı öğrensin, sonra eksik kalan yerde yardım edilsin.

    biri de suyun parasını almak istememiş, "ben cüzdanımdan versem olur mu?" diyor. bu kadın yine nazik davranmış. benim kucağıma bozuk para atanlar dahi oluyor. çünkü engellilerin her türlü yardıma muhtaç olduğu algısı var. bu şekilde iyilik ettiklerini, sevap işlediklerini, cennete gideceklerini sanıyorlar ama ben pek öyle olacağını düşünmüyorum.
  • çok ama çok üzülüyorum bu durumda olan insanlara...
    dün, kadıköy'de bir amcaya yardım ettim, karşıdan karşıya geçiyordu; amca, nasıl mutlu oldu anlatamam "ben nasıl geçeceğim diye düşünüyordum buradan" dedi... amcayı sağ sağlim istediği yöne götürdüm, sonra ayrılınca ağladım...
  • görme engelli sansınlar diye adam nalburdan bi metrelik su borusu da kestirmiş. millet de bakıyor "la bu nasıl değnek" diye. :) millet çakmasın diye başından tutmuş boruyu.
  • bir kaç kez görme engelliler ne tarafa gideceklerini bilemeyip yol sormuşlardı. ilk denk geldiğimde salak gibi şuradan demiş ama tarif edememiştim. o sırada tek iletişim yolu olduğunu düşündüğüm için dokunarak anlatmıştım. sonra acaba dokunmamdan rahatsız olmuş mudur diye düşündüm hep. sonuçta ben yol sorsam biri bana dokunsa tanımadığın biri rahatsız olurdum herhalde.
  • aynı deneyi sultanbeylide de bekleriz.
  • evet ederim. böyle bir durumlada karşılaştım;

    gececiydim sabah işten cıktıktan sonra otobüse binmek icin durağa gittim. durağa vardığımda kulaklığımı taktım otobüsümü bekliyordum o sırada yanıma doğru yaklaşan kişiyi görünce kulaklığı cıkartıp merhaba dediğini duydum karşılık olarak aynı şekilde merhaba beyefendi diye karşılık verdim şu şu otobüslerden birine binmem gerekiyor otobüs geldiğinde beni bilgilendire bilirmisin dedi. bende beyefendinin bu isteğini memnuniyetle yapa bileceğimi söyledim biraz konuşma fırsatımızda oldu konuşmamız sırasında sürekli eğer sizin otobüsünüz gelirse lütfen binin diyordu sürekli ben bir başkasından yardım alırım sizi bekletmeyeyim diyordu ama beyefendiye sorun olmuyacagınız, zaten daha gelmesi icin zamanın olduğunu söyledim kendisinin nereden geldiğini sordugumda ankaradan gece otobüse bindiğini gündüz burada olduğunu söyledi. otobüsü gelince otobüsüne kadar eşlik ettim teşekkür etti bende otobüsümü beklemeye devam ettim.
  • insanlarımızın yardımsever olmasını çok iyi bir şekilde göstermiş. gerçekten insanlarımız gurur duyulası.

    ancak şu özelleştiriyi de yapmamız gerekir. engelli insanlar için sokaklar henüz istenilen seviyede uygun ve uyumlu değil. otobüsler, cafeler marketler uyumlu değil. öyle yapmalıyız ki engelli bir insan engelli olduğunu hissetmeden sokağa çıkabilmeli, günlük işlerini halledebilmeli, gezebilmeli ve bunları hiç kimseye ihtiyaç duymadan tamamen uyumlu bir yaşam alanı ile elde edebilmeli.

    allah herkese sağlıklı sıhhatli ömürler nasip etsin. hiç birimizin günün birinde engelli olmayacağımızın garantisi yok.

    dış dünyayı herkes için şekillendirmeli ve bununla tüm insanlığa örnek olmalıyız. bu potansiyel bizde var, yapabiliriz.
hesabın var mı? giriş yap