• gece gece yolladığı şarkılarla efkarımı dağıtıp, toparlanmama yardımcı olmuş; bunun yanında 25 agustos 2005 sebnem ferah mfo konserinde sergilediği yaşına yakışmayan, çocukça hareketlerine hiçbir anlam veremediğim sözde yazar. tüm konser boyunca ''özkaaan özkaaan'' diye bağrılmaz ki canım. bunun fuat'ı var, mazhar'ı var, şebnem'i var.. yok o mfö'de değildi hafızam beni yanıltmıyorsa. neyse, doğum gününüze iştirak edemeyerek yaptığım eşşeklik, bu güzel geceyle unutulmuştur diye umuyorum. o bileti konser sonuna kadar değil, hayatımın sonuna kadar saklayacağım. hatırası olduğundan değil, yasal bi problem çıkmasın diye.
  • gaziantep kenan evren kız lisesi'nden sıra arkadaşım. o sıralarda haftasonları evde yaptığımız plastik baltaları kapı kapı dolaşıp, ihtiyacı olanlara satarak harçlığımızı çıkarırdık. kazandığımız paralarla hemen gider keçiboynuzu alır ve şehrin en yeşil itfaiye arabasının üzerinde yerdik. keçiboynuzlarımız bitince hemen en yakındaki balıkçıya gider ve bağıra bağıra depeche mode'un freelove şarkısını söylerdik. bir keresinde bu şarkıyı söylerken bir taksiciye yakalanmış ve günlerce kaçmıştık hatta. gene her haftanın ilk cuma günü bir elimizde balzac'ın vadideki zambak'ı, bir elimizde hızar ve bir elimizdeyse kır çiçekleri trabzon'a koşar sabahtan akşama kadar kumru yerdik. büyüyünce hukuk okuyup, yazları dondurmacı kışları ise turşucu ve bozacı olarak faaliyet gösterecek bir işletme açtıktan sonra siyasete atılmak, geceleri ise taksicilik yapmak isterdi hep. ama sanırım birçoğumuz gibi o da küçüklüklük hayallerini başaramamış çünkü bence yeterince kitap okumuyor toplumumuz. lise ikinci sınıfta ailesinin kendisini okuldan alıp konfeksiyona işçi olarak vermesinden sonra görüşemedik bir daha. onu en son bir golf turnuvası için burdur'a gittiğimde bir belediye otobüsünün camından aşağı tükürürken görmüştüm. belki de onu gördüğümü sanmıştım. belki yaşamıyordur bile şuan, belki de varmıştır bir erzincanlı'ya.
  • hazırlığın ilk günlerinden bugüne, yaklaşık 11 yıl kadar bir süre hayatımda olan ördek. ama nedense bana sanki doğduğumdan beri berabermişiz gibi geliyor.
    gözlerimi kapadığımda aklıma gelen ne kadar güzel anı varsa bu ördek hanım da bir şekilde içinde bu anıların, en aslan burcu kadını halleriyle.
    eğer hayatımda olmasaydı ben başka biri olurdum heralde, şimdi olduğum gibi olmazdım.
    çok seviyorum ben onu.
  • "şurdan bi arkadaşımıza tuzlu fıstık gönderemiceksek ne anlamı var internetin" cümlesini kuran insan. canı istemiş yazık.
    çok eğlendim bir gece vakti.
  • en uzun süreli ilişkim. ben onu ilk gördüğümde çok beğenmiştim, hala öyle bir insandır, 11 senedir hiç değişmedi -ilk görüşte arkadaş olmak isteyeceğiniz ve yanında huzur bulacağınız bir tip-.

    hep çok mantıklı görünen ama yanlışlar yapmaktan korkmayan bir insandır. neşeli görünüp de bunun altında hüzün saklayan insandır.

    artık arkadaşlığımız öyle bir noktaya geldi ki, yeni tanıştığımız insanlar birbirimize çok yakıştığımızı iddia ediyorlar, korkutuyor bu beni.

    ve zaman zaman ilerde birbirimize ev gezmesine gideceğimizi, çocuklarımızın birlikte büyüyeceğini hayal ediyorum.
  • gaziantep kenan evren kız lisesi'nden sıra arkadaşım. martin riggs, ben ve gosalyn mallard iki kişilik sıralarda üç kişi oturur, sınavlarda aramıza mesafe koyardık. hayat derslerinden pekiyi alınca yaptığı yorumlara doyum olmazdı "biz feleğin çemberinden geçtik kızım tabi 5 alcaz!" hiç unutmam bunu ilk defa söylediğinde koşarak eve gitmiştim, yastığımın kılıfını çıkarıp başımı içine sokup titreye titreye gülerken annem bacaklarıma oturmuştu ve mekik çekmem için yalvarmıştı. yıllar çabucak geçti hepimiz anadolunun çeşitli yerlerinde eşantiyon firmalarının distributörlüğünü aldık ama hala görüşmeye devam ediyoruz. gerçek dostluk bu demek herhalde tırnoşum benim.
  • aynı anda mezun olmayı alışkanlık haline getirdiğim ahretliğim. bundan sonraki hedefim kendisiyle aynı anda çocuk sahibi olmak. çok senkronize çalışmalıyız gosalyn, tostumu yedim bekliyorum.
  • en kısa zamanda yanıma aldıracağım ve ek olarak çok sevdiğim işimi seve seve devredeceğim güzel hatun, eğlenirken yanımda yoksa eksikliğini hissedip hemencecik özleyiverdiğim*, üstüne üstlük bir de bu nedenle suçluluk duygusuna kapıldığım, hiç ummadığımız bir mekanda "indim dereyeeaa, taş bulamadııım" dinleyerek ilginç anılar defterimize bir anı daha eklediğimiz, türkiye'ye sık gelmek isteme sebeplerimden*. biliyorum ki hayatım boyunca aynı sıcaklıkla, 11 - tm ve diğerleri olarak hep bir arada olacağız. kadeh kaldırırken asla "şerefe" demeyeceğiz, ve "benden sana selam olsun hüseyin kara" demekten asla usanmayacağız.

    edit: evet, manyağız biz.
  • en son salincaklarda sallanip, bir tatli huzur alan bir insandi kendisi, o zamandan bu yana daha da mutlanmis. özlüyoruz ama elden bir sey gelmiyor. belki bu yaz barselona bize kol-kanat* gerer.
  • dagny karşılama ritüellerinin ilk etabını başarı ile tamamlamış, vega konserine gitmek için arkadaş ekme, sabahlara kadar dedikodu ve gelecekle ilgili plan yapma, zillere basıp kaçma*partneri. üstüne üstlük 'bu sefer acayip dedikodu dönecek' şeklindeki öngörüsünde haklı çıkmış, portakallı çikolatalarına kavuşmuş, bugüne bugün ördekli bir çift çorap sahibi can.

    kendisine 'gitme, bu sabahların bir anlamı olmalı, bir senin gözler beni anlar' ve daha binlerce şey demek istiyorum, diyemiyorum.
hesabın var mı? giriş yap