• gün geçtikçe zamanın azaldığını biliyoruz ve bana göre bu üzücü.

    dedemse gün geçtikçe tanrı'ya yakınlaştığı için seviniyordu. yani dilinde bu vardı. ama bana sorarsan rahmetli iyi adamdı ama aksi ihtiyardı; herkese ve her şeye kızgındı. sürekli sonunu beklediğinden son 10 yılını hep aksi suratla, mutsuz geçirmişti. 10 yılını, nefretle ve sadece ağaç, bostan mostan, kuş-kedi peşinde koşma meseleleriyle. kuşlardan öyle nefret ederdi ki filmini çeksem, ismini mustafa 2: birds of evil koyarım.

    gün geçtikçe hastalıksızlığın azaldığını da görüyorum. herkes kendine bir hastalık yakıştırmak zorunda gibi. yoksa kimse onları ciddiye almıyor. dedem de kendini hep hasta ve bakılmaya muhtaç olarak tanımlardı. en az 10 sene taktı diyorum.

    güç geçtikçe nezaketin neredeyse hiç kalmadığını ve önemsizleştiğini görüyorum. yine dedeme baktığımda, kimseye nazik davranmadığı için herkes de ondan nefret ederdi diye hatırlıyorum. o yüzden bakıma muhtaçlık yakarmalarına aldırmaz, onu karnını doyurduktan sonra kendi haline bırakırlardı.

    gün geçtikçe birilerini dinlemenin azaldığını ve hep "ben" anlatayım isteğinin arttığını görüyorum. birilerinin belki dert bile olmayan dertlerini dinleyip onlara bunun dert olmadığını söylemek bilgeliğine ulaşma imkânı varken dedem bunu kaçırdı.

    gün geçtikçe, doğala, doğaya dair, edebik olacaksa pastoral anıların, yeni duyguların, keşiflerin azaldığını veya çoğu insana hiçbir şey hissettirmediğini görüyorum.

    gün geçtikçe, benim gördüğüm şeyleri, çok daha az insanın görebildiğini ve benim eskiye oranla, insanların gördüğü şeyleri çok daha az görebildiğimi izliyorum.

    gün geçtikçe yaşamanın, içinde olmanın, hissetmenin azaldığını ama izlemenin arttığını biliyor; anlamaya, anlatmaya, paylaşmaya değer insanların azaldığına şahit oluyorum.

    gün geçtikçe, dedem ölmeden evvel bostanı yerle yeksan etmese de, arada olsa takılsaydım diye düşündüğüm anlar oluyor.

    gün geçtikçe zaman azalıyor, gerçeklik azalıyor.
    ve gün geçtikçe umudun tükendiğini görüyorum.

    (bkz: tükenmez kalem)
  • taksitler(im)

    biriniz de olumlu tarafından baksın be...
  • canınızı acıtabilecek şeylerin sayısı.
  • hdd de boş alan.
  • tez teslimine kalan süre.
  • aci
  • (bkz: umut) edit: kalmadı
  • akp' nin oyları.

    edit: azalmadı ya la.
  • "bir yıl"ın uzunluğu. (eskiden daha uzundu sanki yıllar)
  • akide şekerinin tadı. neden çocukluğumdaki kadar güzel değil?
hesabın var mı? giriş yap