• "başka biri olacaksın istemesen de
    tenine başka bir ten dokunduğunda
    gövden buluştuğunda başka bir gövdeyle
    başka bir nefesle karıştığında nefesin

    başka biri olacaksın istemesen de
    gece uykunda ya da gün ortasında
    irkileceksin apansız bir duyguyla
    bir uçurum kıyısında sendelemiş gibi

    başka biri olacaksın istemesen de
    bakışlarımın izini taşıyan giysilerin
    tüketecek ömürlerini birer birer
    değişecek yeri bir dolabın, pencerede bir çiçeğin

    başka biri olacaksın istemesen de
    dudaklarında benden sonraki bir çizgi
    tanımadığım bir ton gülüşünde
    ve artık beni unutmaya başlayan gözlerin

    sonra, sonra başka birisin..."*(4)

    ataol behramoğlu
  • sen gelinceye kadar
    pencerem kapalı duracak
    rüzgar gelmesin diye
    artık perdeleri açmayacağım
    gün ışığı girmesin diye
    sonra kahrolacağım
    bu karanlıkta, bu derin yalnızlıkta
    ve günlerce gecelerce haykıracağım
    nerdesin diye, nerdesin?
    bir gün bu kapıdan sen gireceksin
    biliyorum
    ergeç bu bekleyişin bir sonu gelecek
    yıllarca sonra
    öldüğüm gün bile gelsen
    bütün bu bekleyişimi ve öldüğümü unutup
    çocuklar gibi sevineceğim
    kalkıp sarılacağım ellerine
    uzun uzun ağlıyacağım.

    ümit yaşar oğuzcan
  • en uzak mesafe ne afrika'dır,
    ne çin,
    ne hindistan,
    ne seyyareler
    ne de yıldızlar geceleri ışıldayan.
    en uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir
    birbirini anlamayan.

    can yücel
  • mutluluğun gözü kördür,
    yalnızlık sağır.
    ondandır biri tökezleyerek yürür,
    öbürü uykusunda bile bağırır.

    mutluluk yalnız kendisini görür;
    unutur bu yüzden ilkin kendisini.
    yalnızlık kendi tutukluğunda özgür,
    boyuna bekler dönsün diye sesini.

    mutluluk alışır kendisine, ölümden beter;
    borçsuzluğuyla övünür, ama kedisi doğurmaz.
    yalnızlığın gidecek bir yeri yoktur;
    boyuna kapısına döner, açan olmaz.

    mutluluğun mezarları, yalnızlığın heykeli var...
    her ikisinin de saksılarında çiçek.
    biri hep başka bir renkle solar,
    öbürüyse ha açtı, ha açmayacak.*

    özdemir asaf
  • eğer bir gün gidecek olursam.
    beni kalmaya ikna et.
    zor olmayacaktır eminim,
    yavaş konuş benimle,
    tane tane anlat her şeyi.
    gitmek gibi bir düşünce belirdiyse aklımda, kızdığımdandır..
    kızgınlıklar da sevgiye dahil.

    "her özleyişte gelinmez" derdin,
    her gelişinde bir özlem vardı halbuki...
  • sevmeye başlayınca birini
    kendimi yıkıp yeniden kurarım
    çünkü;
    bu yeni bir aşktır
    ve temeldeki yerini mutlaka alacaktır.
    dikkat! ..
    yabancıların inşaat alanına girmesi tehlikeli ve yasaktır...

    metin altıok
  • “çocukluğumdan söz etmek isterim sana, eğer sıkılmazsan. bir gün otururuz evde, ben sana hayatımı anlatırım dakika dakika. kaç yaşımdaysam, o kadar yıl sürer konuşmam. çay pişiririz. çaydanlığa su yerine votka koyarız sen dilersen. sonra da sen anlatırsın; sevdiğin filmleri, sevdiğin parçaları, sevdiğin canlıları, sevdiğin… hep sevdiğin şeylerden konu açarsın. ben sıkılmam. ben seninle sıkılmamayı seni ararken öğrendim. seni hayal ederken keşfettim sıkılmamanın azametini. bir insan, bir insanı sıkamaz. bir insan canı isterse sıkılır. hacimler açarım sana içimde, dolman için, oraya akman için. hacimler açarsın bana; çağlayarak gelirim. endişelenmen gereksiz,
    bir nedeni yok. yalnızca öptüm.”

    küçük iskender - bir nedeni yok yalnızca öptüm
  • gülüşün eklenir kimliğime

    gün biter gülüşün kalır bende
    anılar gibi sürüklenir bulutlar
    ömrümüz ayrılıklar toplamıdır
    yarım kalan bir şiir belki de

    aykırı anlamlar arayıp durma
    güz biter sular köpürür de
    kapanmaz gülüşünün açtığı yara
    uçurum olur cellat olur her gece

    her gece yeniden bir talan başlar
    acı ses olur, ses deli bir yağmur
    eski bir eylüle gireriz böylece

    sığındığım her yer adınla anılır
    ben girerim, sokağı devriyeler basar
    bir de gülüşün eklenir kimliğime

    ahmet telli
  • deli kuş bilir misin nedir
    türküler kadar sevdalanmak
    duyabilmek yüreğinde
    bir depremin uğultusunu

    suya düşen bir karanfilse yüreğin
    bırak kendini ırmağın türküsüne gülüm
    vursun seni o taştan bu taşa
    o çağlayandan bu çağlayana

    kavgadan uzak kalmışsan
    sevdadan da uzaksın demektir
    devinmez yüreğinin mağması
    çatlamaz sabrın kara taşı

    (hüznün isyan olur)

    deli kuş-ahmet telli
  • öperek uyandırdım bu sabah ayrılığı.
    fırından yeni çıkan bekleyişler satın aldım.
    kırmızı mavi ekoseli yalnızlığımı serdim masaya.
    manzaraysa ayrılığa sıfır.
    işte her şey hazır.
    acılarımla iki lafın belini kırdık.
    yokluğunda bir kuş sütü eksik.
    yalnızlığım ve ben; seni çok bekledik...

    cemal süreya
hesabın var mı? giriş yap