• ne zaman masanin ustune birakilsa mutlaka birinin gelip "dur bakiyim lan nasil durucak" seklinde alip taktigi, takar takmaz da hiyar gibi kendi kendine guldugu bir aparattir bu gunes gozlugu.
  • güneş gözlüğü sadece yazın takılır gibi yanlış bir inanışa neden olabilen nesne, halbuki adı üstündedir*, güneşin gözümüzü rahatsız ettiği her mevsimde takılabilir.
    e-ehehe kışın ortasında güneş gözlüğümü takıyosun
    p-salak bu yaz gözlüğü değil güneş gözlüğü ve güneş var ve rahatsız ediyor..
    e-!!!???!!!

    güneşe karşı gözünüz çok hassas ise çocukluktan beri güneşli havaların en elzem nesnesidir.*
  • bunlardan birini ne zaman taksam, beş duyumun aralarındaki ekip ruhuna hayran kalmama sebep olan gün karartma aracı. şöyle oluyor ki, sayesinde sadece dış dünyadaki ışığı daha az algılamakla kalmayıp, dış dünyadaki sesleri de daha az duymaya başlıyorum. yemek yerken tat, koku alamıyorum, hatta dokunamıyorum gözyaşlarıma.
  • neden aksesuar olarak görüldügünü bir türlü anlayamadigim arac. yok söyle denyolar, böyle karizmalar, böyle kesmeler. bakamiyorum arkadasim, göremiyorum, yürüyemiyorum, bas agrisindan kiriliyorum, anlamiyon mu be kodugum?
  • türk erkeklerinin genellikle plajda güneşten korunmak yerine onu bunu rahatça gözlemek niyetine kullandıklarını karizmatik takı.
  • burdan bir arkadaş p3 plus cam alın demiş, ne demek istediğini ben gözlüğü alıp eve geldikten sonra kutunun içindeki minik kitapçıktan öğrendim. mesela benimkisi 2n'ymiş. yeni alacaklar için hemen açıklama getiriyorum. ben güneş gözlüklerini 3 derece koyulukta bilirdim, halbuki 0-4 arası derecesi varmış. kitapçıkta dereceleri minik güneş, bulut, dağ çizimleriyle belirtmişler. dereceler şöyle:

    0: çok düşük 1: düşük (bulutlu hava) 2: iyi (akşam güneşi falan sanırım?) 3: yüksek (plajda öğlen güneşi herhalde?) 4: dağcı gözlüğü (araba sürerken kullanılmazmış)

    ayrıca filtre tipi olarak n: normal, p: polarize (polarize cam, f: fotokromik (bkz: fotokromik cam) anlamına geliyormuş.

    tabii farklı cam ve filtre özellikleri de var, daha ayrıntılı bilgi için (bkz: http://www.oftalmoloji.org/…malari-ve-renkli-camlar)

    normal cam; etrafı daha net, olduğu gibi gösterdiği için tercih edilirken, polarize cam; konforlu bir görüş için ve fotokromik ise ışığın derecesine göre koyuluğu ve açıklığı ayarlayabilen özelliğe sahip olduğu için tercih ediliyormuş.

    gözlüğün yansımayı engelleyen derecesi ve filtre tipine ait bilgilendirme (bir rakam ve harf) paketin üzerinde, etiketinde veya gözlüğün model kodunun bulunduğu sapındaki son iki harfte belirtilirmiş.

    bence yaz ve kış aylarında dış mekanda da plajda da polarize 3. derece gözlük en çok tercih edilebilir cam tipi. bilseydim, hatta yaşadığım şehrin en iyi gözlükçüsüne p3 deyince anlasaydı bana o modelleri gösterebilseydi o modeli tercih ederdim.

    çerçeve konusuna hiç değinmiyorum. ama kanımca görüşü etkileyen camın kalitesi çerçeveye göre daha önemlidir. yine de entry'i hangi çerçeve daha kaliteli, hangi cam ve filtre tipi daha sağlıklı, gözlük sapındaki diğer kodlar vb. bilgilendirme için daha sonra editleyebilirim.

    unutmayın kardeşlerim pahalı gözlük, iyi gözlük değildir. ben de bugün öğrendim. satın alırken gözlüğün sapına bakıverin. ben yaptım siz yapmayın.
  • oldum olası artistik bir aksesuar olarak düşündüğüm ama aslında güneşli günlerin kurtarıcı dostudur. ayrıca yaşlandığınızda kırış kırış bir alın istemiyorsanız kullanmanız zaruridir. ne bileyim biz küçükken belki insanlar bugünkü gibi bilinçli olmadığı için midir nedir, öyle herkeste yoktu tabiki güneş gözlüğü. o zamanlar magnumun sadece zengin çocuklar tarafından alınabildiği zamanlardı ayrıca. işte o zamanlardan kalan bir durumdur bendeki, güneş gözlüğünü taktığımda sanki artistik bir iş yapıyormuşum gibi hissetmem. zaten ayrıca güneş olmadığı zamanlarda takmanın bir nevi saflık olabildiğini de düşünürsek -sağlığı falan es geçtim- her daim panik haldeyim arkadaş ben. "aha bulut geldi, güneş gitti. mal gibi dolaşmayayım ortalıkta. çıkarayım şunu...derken aha geri geldi güneş, dur takabilirim" düşünceleri arasında tak çıkar durumundayım.

    yazın kısık bir gözle etrafı görmeye çalışanlardansanız takın efendim hiç düşünmeyin. hatta gözlüğü çıkarıp gömleğinizin falan yakasına takınca pek bir artist oluyor benden söylemesi. şaka len şaka güneşin kötü ışınlarından korunmak için takıyoruz biz onu. öyle fazla abartılacak bir durumu yok. (bkz: swh)
  • kışın güneş gözlüğü kullananlara çamur atma, dalga geçme modası fırtına gibi esiyormuş, twitter sağ olsun öğreniverdim.

    güneş gözlüğü gözleri güneşten korumanın yanında, bakışlardan korumayı da sağlayan bir aksesuardır. moral bozukken, uykusuzken, makyajsızken, saklanmak istiyorken (çünkü tavus kuşu misali, sadece gözleri saklamak bile insanı rahatlatabiliyor. çünkü insan en çok gözlerine bakılmasından hoşlanmıyor) rahatlıkla güneş gözlüğü takılabilir. bunların da yanında, sizin elf gözlerinize zararı dokunmaya kış güneşine karşı bazılarımızın gözleri çok daha hassas maalesef. bulutlu havalarda bile ışığın rahatsız ettiği gözler, iki elin parmaklarından biraz daha fazla.

    eleştirirken ne yapıyormuşuz? empati.
  • insanların onbinlerce yıl boyunca karşıdan gelen dişinin memelerine bakma ihtiyaçları yoktu. yani tabi vardı da bunu gizli yapmaya iten bi nedeni yoktu. tabi medeniyet başka şimdi. höllüm diye atlanamıyor öyle memelere artık. after civilization (ya ya) 1754 de fransız tekstilcisi proleter kadınlar için dekolteyi icad eder etmez hemen 11 yıl akabinde ingiliz camcısı proleter erkekler için bu dekoltelere surata tokat yemeden bakabilsinler diye koyu renkli camlı bu gözlükleri icad etti. tabi sonra oldu adı güneş gözlüğü. sonra meşrulaştırmak için bunları kadınlara moda diye yutturdu erkek egemenliği. sonra işte ben sarışınım ya şimdi ondan daha fazla gözüm acıyor güneşten bahaneleri çıktı. bu nerden çıktıysa pek anlamadık. ama güneş gözlüğü takan her erkek bunun arkasındaki sebebi bilir.

    sonbahara doğru güneşin gökyüzündeki mesaisi azalmaya başladığında dekoltenize fütursuzca bakan erkek sayısındaki bir miktar artışın nedeni de budur. sonra zaten az daha soğuk gelince meme de gidiyor. kapanıyor. yapraklar düşüyor. huzur kalkıyor topraktan. hüznü buradan bu mevsimin.

    cemrenin düşme muhabbeti de burdan gelir aslında ama ona şimdi girmiyim. uzun oldu.
  • dukkana gidip denendikten, model belirlendikten sonra guvenilir bir siteden online olarak da alinabilen aksesuar. kesin daha ucuza bulunur.
hesabın var mı? giriş yap