• birleşmiş milletler’in (bm) de dikkatini çekmiş olmalı ki artış nedenlerini incelemek üzere türkiye’ye temsilci göndermesi ile araştırması yapılacak konu.

    bu inceleme, tck’da uyum paketi kapsamında yapılan yasa değişikliklerinin, “namus/töre” cinayetlerinin yerini “intihara zorlama” gibi yeni bir cinayet türüne dönüştürdüğü kaygısı ile yapılacak.

    incelemeyi yapmak üzere, bm insan hakları komisyonu kadına yönelik şiddet özel raportörü prof. yakın ertürk, 4 ayrı ilde on günlük inceleme yapmak üzere türkiye’ye gelmişler.

    eğer bazı nedenler ve veriler kısmi şekilde incelenirse, karşımıza kaygı verici değerler çıkıyor.

    ilk başta intihar’ın dünya genelindeki oranlarına bir bakılması, genel bakış için bir fikir yaratacaktır;

    - dünyadaki tüm ölümlerin %2’sini oluşturuyor.
    - ölüm nedenleri arasında sekizinci sırada.
    - sanıldığının aksine erkeklerin oranı kadınların dört katı.
    - amerika’da intihar edenlerin %90’ı beyaz. %60 kadarı ateşli silahla gerçekleşmiş.
    - avrupa’da ise en sık kendini asma tercih ediliyor. kadınların en popüler yöntemi ise zehirlenme.
    - intihar oranı evinde silah bulunanlarda 10 kat artıyor.
    - boşanmış çiftlerde evlilere nazaran 4 kat fazla.
    - genellikle her 25 denemenin bir tanesi ölümle sonuçlanıyor.
    - yine tahminlerinizin aksine kadınlar erkeklerden 3 kat daha kararlı bir şekilde ölümü seçiyor.
    - intihar eden erişkinlerin %90’ında altta yatan en az bir ruhsal bozukluğu teşhis etmek mümkün.

    türkiye'de genel olarak ise intihar;
    -türkiye’de intihar edenlerin 15-34 yaş grubunda yoğunlaştığı ve kadınların erkeklere nazaran daha genç yaşta intihar ettiği gözlenmektedir.
    - intihar eden erkeklerin yüzde 52’i kadınların ise yüzde 70’i 35 yaşından küçüktür.
    - türkiye’deki intiharların en önemli nedeni hastalıktır.
    - intihar nedenlerinden aile geçimsizliği ve geçim zorluğu ikinci ve üçüncü sırada yer almaktadır. öğrenim başarısızlığı ise intihar nedenleri arasında en düşük orana sahiptir.
    - türkiye’de intihar edenlerin çoğunluğu kendini asarak intihar etmektedir. ateşli silah ve kimyevi madde kullanarak intihar etmek ikinci ve üçüncü sırada kullanılan yöntemlerdir.
    şeklinde detaylandırılabilir.

    güneydoğu anadolu’da kadın intiharları incelenirse eğer;

    toplam 95 kişi türkiye genelinin %3,51’i
    hastalık 3,54%
    aile geçimsizliği 4,48%
    geçim zorluğu 1,04%
    ticari başarısızlık 0,00%
    hissi ilişki ile istediğiyle evlenememe 5,26%
    öğrenimbaşarısızlığı 2,11%
    diğer 6,07%
    2003 die istatistik verileri
    şeklinde sıralanabilir.

    türkiye’de ilk gündeme gelen kadın intiharları batman’da öne çıkmıştı. batman’da son beş ayda meydana gelen intiharların sayısı, geçen yılın toplamını aşıyor. bu şehirde yılbaşından bu yana tam 36 genç kız ya da kadın, kendi hayatına son vermiş.
    (bkz: batman da kadinlar oluyor)

    konunun psikolojik etkileri için ka-mer(diyarbakır kadın merkezi)’in yapmış olduğu bir 13,673 kadın üzerinde diyarbakır, mardin, şanlıurfa, batman, bingöl, hakkâri, van, siirt ve kars illerinde araştırma sonucunda, bakın neler çıkmış ortaya;

    saç kazıma: özellikle köylerde yaygın. gerdek gecesi bakire olmadığı ortaya çıkan kadın, saçları kazıtılarak baba evine gönderiliyor. eh haliyle töre cinayetine zemin hazırlanmış oluyor.
    burun kesme: kocasına karşı çıkan kadına karşı verilen cezalardan birisiymiş,
    cinsel organın dağlanması: hakkında dedikodu çıkan kadına verilen ceza.

    raporun devamında ise, bölgede kadınların;
    % 16.09'u 10 - 14 yaş
    % 64.69'u 15 - 19 yaş,
    % 16.74'ü 20 - 24 yaş,
    % 2.02'si 25 - 29 yaş,
    % 0.35'i 30 - 34 yaş arasında evlendirildikleri belirtiliyor.

    - araştırmaya katılan kadınların 5 bin 602'si akrabalarıyla evlendirilmiş.
    - araştırmaya katılanların % 40'ı okuma - yazma bilmiyor.
    - %30'unun anadili türkçe, % 3.1'inin arapça, yaklaşık %65'inin de kürtçe konuştuğu ifade edildi. raporda, "kadınlar dil problemi nedeniyle haklarını öğrenemiyor. yüzde 10'u eğitim durumundan utandığı için bilgi vermek istemiyor" denildi.

    intihar eğiliminin nedenlerine bakıldığında;
    - temel eğitime devam eğiliminde cinsiyet ayrımı.
    - erken yaşta evlilik.
    - erkeğin birden fazla eşle evlenmesi.
    - kızların kendilerinden çok büyük kişilerle evlendirilmeleri.
    - özellikle kızlara karşı cinsiyet ayrımının belirgin olarak görülmesi.
    - kızların dış çevreye açılamaması.
    - kızların miras hakkını kullanamaması.
    - kızların eş seçiminde ebeveynlerin karar vermesi.

    güneydoğu’da artan kadın intiharları üzerine yapılan incelemeler, aktarılan deneyimler, tanıklıklar gösteriyor ki intihar eden kadınların azımsanmayacak bir kısmı aslında intihar etmiyor da çeşitli fiziksel ve psikolojik baskılarla intihar etmeye zorlanıyor. bu yolla da kendileri açısından sadece “utanç kaynağı” olan bir kadını öldürdüğü için aile üyelerinden hiçbirisinin başı yasalarla belaya girmemiş oluyor.

    işte bir tanıklık: “14 yaşında itin kopuğun biriyle evlenmeye zorlandı. adam sabıkalı biriydi. imam nikahı ile evlendirildi. ve hamile kaldı. adamın ağır şiddetine maruz kalıyordu, dayak, işkence hepsi vardı. dayanamayınca kaçıp ailesinin yanına geldi. aile için kocadan ayrılmak orospu olmakla eşdeğer. kocası da zaten artık istemiyor. şimdi kızı böcek ilacı içip intihar etmeye zorluyorlar. bir yıl önce de kız kardeşini sadece telefonla bir erkekle konuştuğu için bir hafta odaya aç susuz hapsedip inanılmaz baskı yaparak böcek ilacı içmeye zorladılar. kız sonunda ağabeyinin verdiği böcek ilacını içmek zorunda kaldı ve öldü. bizim de elimiz kolumuz bağlı, hiçbir şey yapamıyoruz.” (radikal , 19.10.2003)
    ‘van’da kadın intiharları’ üzerine yapılan incelemede ise, dünyada erkek intiharları kadın intiharlarına göre üç kat fazlayken, van’da kadın intihar oranının erkeklere göre iki kat fazla olduğu yönünde. tamam dünyadaki erkek intiharlarına bakarak, sonuç oluşturmak pek mümkün olmayabilir ama gösterge açısından önem taşımaktadır.

    yüzüncü yıl üniversitesi kadın sorunları araştırma ve uygulama merkezi müdürü sema sancak’ın yürüttüğü 4 yıllık süreci kapsayan araştırma sonucunda intihar olaylarının en fazla köylerde meydana gelmesinin, araştırmanın dikkat çekici sonuçlarından biri olduğunu kaydederken, intihar edenlerin büyük çoğunluğunun da 15 yaş altı grubundaki kadınlardan oluştuğuna işaret etmişler. türkiye genelinde intihar olaylarının en az köylerde meydana geldiğine dikkat çeken sancak, birincil, yüz yüze ve samimi ilişkilerin hakim olduğu köylerde, intihar olaylarının fazla olmasının şaşırtıcı olduğunu vurguladı.
    şimdi konuyu intihardan şiddete çevirirsek, ülkede kadınların büyük bir baskı altında kaldıklarını, kendilerine şiddet uygulandığını biliyoruz.

    ab uyum yasalı ile birlikte cezaların artırılmasıyla son zamanlarda cinayetlerde azalma olmasına karşılık, kadın intiharlarında kuşkulu bir yükseliş ortaya çıktı. metropollerde merkezlerinde tam hissedilmese de, 21'inci yüzyılın başında ülkemizde kadın hâlâ ailenin ve erkeğin her sözüne itaat etmesi gereken bir varlık gibi değerlendiriliyor. bu korkunç baskıya en küçük bir biçimde buna itiraz ettiğinde de dayaktan cinayete kadar çeşitli biçimlerde cezalandırılıyor. bu cinayetlerin adı da 'töre' ya da 'namus' cinayeti oluyor.

    namusun algılanışı üzerine diyarbakır dicle üniversitesi'nde psikiyatri profesörü aytekin sır’ın 'namus kisvesi altında işlenen cinayetlerle mücadele projesi' için gerçekleştirdiği bir araştırma yapılmıştır. namus nedir diye sorulduğunda, erkeklerin yüzde 33'ü, 'karım, bacım, annem, ailemdir' diyor. yüzde 18.4, 'dinin emrettiğidir' diyor. geri kalan da, 'erkeğin şerefi ve haysiyetidir', 'kadınların iffetidir', 'kadınların toplumsal kurallara itaatidir', 'kadının erkeğe itaatidir', 'kadınların cinselliği ve bekâretidir' diyor.

    bununla birlikte ka-der üyelerinden jülide aral’ın görüşleri ise şu şekilde ve gerçekten kayda değerler;
    “tecavüze uğrayan kız, buna kendisi yol açtı, izin verdi ve tecavüzü hak etti gibi düşünülüyor. bir de bazen ensesti örtmek için de bunu yapıyorlar. aile içindeki tecavüzü örtmek için öldürülen kızlar olduğunu düşünüyorum.
    bizim ülkemizde ensest var ve bu yaygın. ensestin yaygın olarak yaşandığını kadın programlarında da gördük zaten. bu programların nasıl formatlandığı ve uygulandığı tartışılır ama, bu programlar kadınlara konuşmaları için bir pencere açtılar. kadınlar biz bunları yaşıyoruz dediler. bu programları kaldırmak, kadınların yaşadıkları sorunların üstünü örtmeye çalışmaktır. "
    “evlat sevgisi, bir annenin, babanın evladını koşulsuz sevmesi ve kabul etmesidir. burada ise koşul var. 'benim koyduğum sınırlar içinde durduğun takdirde seni kabul ederim, yoksa seni yok ederim' diyorsun. çünkü karşındakini farklı bir birey olarak görmüyorsun, bireyselleşmesine, kendini var etmesine izin vermiyorsun. “

    ”şiddeti içselleştirmiş bir toplum bu. türkiye'de aile içi şiddet çok yaygın. aile içi şiddet, karıkocanın mahremiyetidir bizde. bu şiddete karışamazsınız. şiddet mahremiyetin bir parçası olarak kabul edildiğinde ne oluyor? toplumun yarısını oluşturan kadınların yüzde 90'ı bir biçimde şiddete maruz kalıyor. şiddet sadece dayak demek değil ki. psikolojik şiddet, ekonomik şiddet, cinsel şiddet ve fiziksel şiddet gibi türlü şekilleri var şiddetin. kadın bunlardan hepsine ya da bazılarına maruz kalıyor. ensest de, cinsel şiddetlerden biridir. “

    “(anneler)onay veriyor çünkü anneler de bu toplumun ürünü. erkeğin değerlerini, namus kavramını içselleştirmişler, hiçbir şeyi sorgulamamışlar, erkeğe itaat etmişler, bu sistemi sürdürmüşler ve bu sayede de hayatta kalmışlar. g.doğu'da 'kadının bıyığının çıkması' diye bir laf var. kadınlar bir noktadan sonra cinselliklerini ve üretkenliklerini yitirdiklerinde, erkekleşiyor gibi algılanıyor ve ailede 'koca kadın' diye kabul görüyorlar. eve gelinler geliyor ve onların da ailede hükmettikleri bir alan oluyor. “
    kadınlar günü nedeniyle diyanet de camilerde 'kadınlara yönelik şiddetin dinimizde yeri yoktur. bu, cahiliye döneminden kalan uygulamadır' diye cuma hutbesi okuttu.

    kadını ezen toplumlar fakir kalıyor. çünkü bu toplumlar kadının enerjisinden yararlanmıyor. toplumun yarısı yok sayılıyor ve kendine uygulanan şiddeti kontrol etmekle uğraşıyor. hayatı böyle geçiyor. bu ağır bir şey.

    bu toplum, kadınların gücü paylaşmasına izin vermiyor. afganistan'da kadın milletvekili kotası yüzde 25 iken ve meclisteki kadın milletvekili oranı yüzde 20'yken, bizde bu oran yüzde 5 civarında. şu anda türk erkeği afgan erkeğinin gerisine düşmüş durumda”

    dr. aytekn sır ise ” bir ülkede intihar oranının değişmesi çok zordur. durkheim, toplumların belirli intihar oranları olduğunu ve bu oranların yüz-yıllar içinde bile oynamadığını söyler. bizim araştırmamızda ise, beş yıl içinde bile yüzde 5o'lik bir artış olduğu sonucu çıktı. ve elimizdeki veriler, bunun merkez nüfusun artmasıyla doğrudan bir ilgisinin olmadığını, ciddi sorunlar olduğunu ortaya koydu. araştırmayı yaptığımız yıllarda, oranı 4.5'lerde bırakmıştık, şimdi bu oran batman'da yüz binde 8'lere çıktı.”

    ”araştırmanızın önernli sonuçlarından biri de, bütün dünyadan farklı bir durumun tespitiydi. bütün dünyada erkek intiharları kadın intiharlarının 2 ila 4 katı daha fazla olduğu halde, güneydoğu'da kadın intiharları erkek intiharlarından iki kat daha fazla. ve bu eylemi gerçekleştirenlerin büyük bir çoğunluğu, 15-24 yaş grubundaki kadınlar. bu bize şunu gösterdi: bu yaş grubundaki kadınların sorunu var. buna benzer bir sonucu, dünya literatüründe bir yerde buldum. taypei'de çin tarafında bir bölgede. dünyada sadece orada kadın intiharları erkek intiharlarından daha fazla. o bölgede sosyal baskının çok olduğu bir yer, yani koşulları burayla paralellik arzediyor.”

    bizde güneydoğu örneği ile ele alınan bu örneğin benzeri üne sahip ülkeler arasında pakistan, hindistan, bangladeş ve yemen geliyor. aysan sever’in yaptığı araştırma, namus için işlenen cinayetlerin avrupa ülkeleri ve amerika’ya da yayıldığını gösteriyor.

    peki bu kadar inceleme araştırmanın sonucunda ortaya çikan sonuç nedir dersiniz? aslında değişim çok kısa sürede olabilecek gibi değil ama bazı değerlendirmeler de var elbet;

    erkek ; namus adını verdiği, kendince tanımları da içine eklediği, ayrıca dinden ve çevresinden de onay aldığı bir kavram için, yine dinen, etik olarak, norm dahilinde kabul edilmeyecek bir cinayeti gerçekleştirebiliyor. yani aslında namus gölgesi altında namussuzluk yapıyor. bunun adına da töre cinayeti deniyor.

    kadın; belki başka bir erkek için yine bir erkek tarafından öldürülüyor. belki hiç bir şey yapmamış olması öyle çok önemli de değil ayrıca. sadece dedikodu denen illetin bile yapılmış olması yeterli.

    bu ülkede ne kadar çok ırkçı, ne kadar fazla din vampiri, ne kadar fazla aklı çükünde insan varmış bunlara dair bilgi edinmiş oluyoruz. öyle ki, başka bir insanın canına kast edecek kadar önemli bu çük. umarız türkiye, bu sapkın kimlikten sıyrılmak için gerekli olan ihtiyaçları karşılayabilir, güneydoğu ile öne çıkmış fakat ülkenin bütün bölgelerinde gizli gizli gerçekleşen şiddet olaylarının önüne geçebilir.

    kendini birey olarak hisseden kadınlar olmadan düzgün bir toplum ve hayat düşünülemez...

    kaynakçalar;

    http://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k5237.html

    kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın önlenmesi uluslararası sözleşmesi
    http://www.unicef.org/turkey/cedaw/_gi18.html

    http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=180553

    http://www.aksiyon.com.tr/detay.php?id=23728

    http://www.hurriyet.com.tr/…icle.asp?sid=8&aid=1575

    http://www.zaman.com.tr/…izi&trh=20060521&hn=263815

    http://www.1001kitap.com/…olojisi/aile19_namus.html

    http://www.intihar.de/turkiye-yontemler.htm

    http://aile.gov.tr/aileist.htm#06

    http://www.die.gov.tr/nuts/duzey122.html
  • güneydoğu'da son yıllarda dünyanın da dikkatini çekmiş intihar vakalarıdır.

    hepsinin bir adı vardı ve çağrıldıklarında dönüp bakıyorlardı!

    dünyaya en sert karşılığı verdiler!

    anasını siktiğim dünyasına bu karanlık evrenın kıçına tekmeyi bastılar!

    hepsinin aziz hatırası için sahile gidip hüngür hüngür toplu şekilde ağlasak!

    hepsinin alnından ellerinden gözlerinden öpsek!

    öcünüz alınmayacaktır. rahat uyumadığınızı biliyorum. derdinizi anlatsaydınız anlaşılmayacaktı.

    biz hala yaşıyorsak yani böyle utanmadan! ardınızdan mükellef sofralarda kahvaltılar yapıyorsak affedin bizi. puştluğumuza verin..
  • istatistiklere bakıldığında tamamlanmamış intiharların en fazla kadınlarda olduğu gözlenir. başka bir şekilde açıklamak gerekirse, intihar edenler genellikle kadınlar olurken intihar sonucu hayatını kaybedenler(tamamlanmış intihar) erkeklerdir. bunun en önemli nedeni erkeklerin daha sert yöntemler kullanmasıdır. kadınlar çoğu zaman bileklerini kesme veya ilaç içme gibi, kurtarılması daha kolay yöntemleri denerken erkekler ateşli silahları daha kolay kullanıyorlar. bir de erkeklerin erişimi daha kolay bu tip materyallere. bir de elbette beden imajı ve bütünlüğü kaygısı da sözkonusu. son birkaç saattir dünyadaki ve tükiye'deki rakamları karşılaştırıyorum ve tamamlanmış intihar sayılarında güneydoğu bölgesinin çin rakamlarına yakın olduğunu farkediyorum. çin'in çeşitli bölgelerinde özellikle kadın intiharları erkek intiharlarını sollamış durumda. bunda kadına yönelik şiddet ve toplumun kadın algısının da çok büyük etkisi var. hatta bazı kaynaklar aynı bizim ülkemizde olduğu gibi orada da intihara zorlama veya intihar görüntüsü altında cinayetlerin olduğunu iddia ediyorlar.

    intihar süsü verilmiş töre cinayetleri de sözkonusu elbette. kanıtlanamıyor olsa da. bence devlet ve erkeklerin suç ortaklığı olsa da kimi bölgelerde namus cinayetlerinin alenen işlenirken kimi bölgelerde de intihara zorlama şekilnde gerçekleştiği iyi bilinmekte. evden kaçıp geri gelen kız traktörden düşer. tekerin altında kalır. suya düşer. odasında kendini asar. günlerce aç bırakılıp anası tarafından "sen kendini öldürmezsen kardeşin öldürecek gençliği çürüyecek hapislerde" denilerek ikna edilerek öldürülen kadınlar da var.

    bir ara istatistikleri derleyip eklemek istiyorum fakat kaza veya hastalık sonucu ölüm olarak rapor edilmiş onca intiharın ve tam tersi intihar süsü verilmiş cinayetin varlığını anımsadıkça sayılar da anlamsızlaşıyor.
  • (bkz: tarikatlar şehrinde kadınlar neden intihar ediyor/1)
  • çok vahim bir durumdur. ülkenin doğusu terörle, cehalette, sefaletle ve intiharlarla çalkalanıyor, ömür törpülüyor. devlet babamız uzaya gitme hayalleri kuruyor. gideriz evet.
hesabın var mı? giriş yap